• en güzel örneği için
    (bkz: cok kotu butonu mafyası)

    örneğimiz katil olduğunu herkesin bildiği birinin ismine açılmış bir başlık olsun, ama bu kişi meydanlarda linç edilme isteği doğuran değil, sırtı sıvazlanan ve katilleri öteden beri sevmesiyle bilinen kesim ve grupların içinden çıkmış, gurur duyulan bir katil mesela. yazılan entrylere bakıyorsunuz, herkes neyse onu yazmış "x tarafından korunan katil", "y'nin katili, z'nin katil zanlısı" gibi entrylerle dolu başlığın altı. bir kişi bile çıkıp "bizdendir", "biz bu adamla gurur duyarız, omuzlarda taşırız." ya da "katilse de bu vatanın bekçisidir" falan yazmamış. adam katil zaten katilliği su götürmez bir gerçek.

    ama gelin görün ki bu başlığa yazılmış tüm entryler zamanın ötesine gitmiş bile.

    ya da bazen olur ya birilerinin hoşuna gitmeyecek bişey yazarsınız, bir anda tüm entyleriniz ışık hızıyla zamanın ötesine uçmaya başlar ama size ne bir cevap gelir ne de bir mesaj.

    işte böyle bişeydir pasif agresyon. allah aktifinden korusun.
  • evrensel anne hastalığı. ama türk annelerinde daha sık görülüyor sanırım. (bkz: anne tripleri)
  • aslında enn uzlaşmacı tabir ettiğimiz kişiler bu gruptan çıkar, çünkü onların sonn derece anlayışlı olduğunu sanırız, halbuki edilgendirler o an: size itiraz etmezler.. dediklerinizin bi çoğuna katılır, sizinle aynı oyunu oynarlar.. böyle davranmak zorundadırlar zira, (genel olarak/eskiden beri) içlerinde biriken öfke o kadar yoğundur ki, patlamak için, sizin yaptığınız ufak şakaları, ona kabul ettirmeye çalıştığınız isteklerinizi (aka: ben böyleyim), hatta dayatmalarınıza ses çıkarmazlar, çünkü siz ne ilksiniz, ne de sonn olacaksınız onun için..
    bu kısımdan sonra, bi süre sizi "gayet güzel gidiyor"a inandırdıktan sonra, (herr zaman bi nedeni olmak zorunda diildir) başlar agresif kısım: yine, yüzeyde bişii yoktur.. hem neden olsundur ki?? ancak zamanla, bişiiyin (toplum içinde genellikle "aramız(d)a bi soğukluk girdi/var" şeklinde bilinen) varlığını hissedersiniz: eskisi gibi katılmaktadır söylediklerinize, ancak ilk zamanki şevki hissedemezsiniz-
    bi tavsiye, sakın böyle hissettiğiniz anlarda "pınar nooldu" gibi bişii sormayın..
    bocalar, empati kurmaya, onu anlamaya çalışırsınız: evet, artık kum saati tersine dönmüştür (kum saati metaforu için: (bkz: perihan mağden/#10564829).. üzerine düşersiniz.. bi süre size olan ilgisi canlanır, "evet, düzeliyor" dediğiniz anlardan birinde, patlak verir herr şey: kaçamazsınız..
    an be an onu yaraladığınız anları/günleri saymaya başlar: herr şeyi hatırlıyordur.. korkarsınız.. bu durumda yapılabilecek enn ii şey susmaktır.. zira sizi dinlese bile, hak vermez.. yatışmaz..
    zordur..
  • deşarj yöntemi olarak ara sıra kufur krizine girebiliyorlar. bu durumlarda kaçarak uzaklaşmak gerekir. cunku pasif agresif kisilik bir anda canavara donusmus histerik psikozun sinirlarinda ofke patlamasina yaklasmıstır. bu psikotik durumla karsilastiginizda ya kacin, yada kelimeyi şehadet getirin. yok onuda bilmiyorsaniz en azından bismillah yada allah diyin.
  • agresiften çok daha yıkıcıdır.
  • tehlikeli, yikici ve olabildigince sinsidir. birikir, birikir ve sonra bir gun aniden belki de gorunur hicbir neden yokken boommmm!..
  • bu şahıslarla ağız tadıyla kavga bile edilemez, herhangi bi tartışmaya girilemez...hiçbişeyi (olumlu ya da olumsuz) sisteminizden atmanıza izin vermezler, çünkü hayatları yüzleşme anlarından kaçmakla geçer, ki bu durumu uzlaşmacılıkla karıştırmak ağır bi naiflik belirtisidir. sessiz ve eylemsiz bi şekilde ağzınıza zıçıp, bi de utanmadan facebook'ta friend request yollarlar, sonra yine sessizce oturmaya devam ederler, mezar taşlarında "ben ne yaptım ki şimdi?" yazmalıdır....
    allah belalarını versin çok afedersin...
  • edilgen - saldırgan davranış.
    bu tarz insanları tanımlayan bir söz:
    "çeşmeye gitmem demez, ama testiyi kırar da getirir."

    pasif agresifler karşı çıkmaz, hayır demez, diyemez. ama kendilerine istemedikleri şeyler geldiğinde veya işler yüklendiğinde içlerinde biriken öfke çok güçlü olur. bu öfkenin çoğu aslında bireyin kendisine duyduğu öfkedir. çünkü kendisinden de mutlu değildir.
    bilinen bir pasif agresifle temas etme zorunluluğunuz varsa, herşeyden önce çok dikkatli olun. çünkü bardağı taşıran son damla siz iseniz, karşılığında bardaktan taşan bir damlalık öfkeyi değil, bardağın yarısını alırsınız.
hesabın var mı? giriş yap