nesimi çimen
-
(bkz: cura)
-
balet mazlum çimen'in babası.
-
nesimi der ki ey fuze yapanlar
acimasiz zalim cana kiyanlar
birak ey yasasin butun insanlar
baris guvercini ucsun dunyada
dostluklar kurulsun insanlar gulsun
son bulsun savaslar kimse olmesin -
adana, saimbeyli ilçesinde 1931 yılında doğdu, daha sonra tüm ailesiyle kayseri, sarız ilçesine yerleşti. kadirli ve elbistan ilçelerinde uzun süre kaldıktan istanbul'a taşındı. küçük yaşlarında türkü derlemeleri yaptı. istanbul'a naklinden sonra topladıkları bu folklor değerlerini radyo arşivlerine kazandırdı. hatayi, pir sultan abdal ve diğer usta ozanların nefeslerini söyleyerek kendisini tanıttı. nefeslerini, türkülerini bağlama ile değil, göğsünde taşıdığı ''cura'' eşliğinde söylerdi. cura çalmada ün kazanmıştı. kendi yazdığı deyişlerini de okuyup söyleyen nesimi çimen, yurt içinde ve dışında pek çok programlar yapan bir ozandı. yaşamı 2 temmuz 1993 günü sivas'da, madımak oteli'nde yaşanan katliam olayında noktalandı.
(bkz: sivas katliamı) -
halk ozanı
mazlum çimen'in babası
saki çimen'in dedesi -
"kalem yazmaya başlayınca gönlün gözü açıldı" diyen değerli ozanlarımızdan..
-
(bkz: şifa istemem)
-
1993’te, sivas katliamı’nın olduğu zaman tatildeydik. tatil dönüşü ankara’ya döndüğümüzde o zamanlar hipodrum’un karşısında (ankara’da) bulunan terminale gelmiştik. kasetçilerde katliamda ölenlerin türküleri çalıyor. camekanda gördüm nesimi çimen’in kasetini. “insanlar gülsün” yazıyor. elinde saz tutan, şirin bir amca. kasetini aldık. “dostluklar kurulsun, insanlar gülsün/barış güvercini uçsun dünyada/yok olsun kötülük, düşmanlık ölsün/barış güvercini uçsun dünyada”. o zamanki aklımla düşündüğümde, kötüler ölmeyi hak ederdi. bu sözleri söyleyen biri nasıl öldürülürdü? bir türlü anlam vermiyordum. 1993 yazında ankara’nın türkü radyolarında katliamda ölenlerin türküleri çalıyordu, acı doluydu o yaz. nesimi çimen “barış dünyasına bir kara haber/bir barış güvercinini vurdular/mazluma sinsice saldırmış meğer/bir barış güvercinini vurdular.” diyordu. olof palme’ye ağıttı bu, ama kendisine de uyuyordu. zaten ozanlar eserlerinden birinde kendi ölümünü adeta biliyormuşcasına anlatır. hasret gültekin “inançlı yürekleriyle, kavganın ateşlerinde, yananlara selam olsun” demiştir, muhlis akarsu “akarsu’yum yansam da/kül olum savrulsam da/bazı bazı gülsem de/yine gönlüm hoş değil” demiştir.
ozanın mezarı karacaahmet mezarlığı’ndadır. sade bir mezardır. insanlar gülsün türküsü aşağıdaki gibidir. bakınız görünüz, aşağıdaki sözleri söyleyendir, yakılarak öldürülmüştür:
dostluklar kurulsun, insanlar gülsün
barış güvercini uçsun dünyada
yok olsun kötülük, düşmanlık ölsün
barış güvercini uçsun dünyada
dostluklar kurulsun, insanlar gülsün
son bulsun savaşlar, insan ölmesin
dünya cennetinde yaşasın insan
gelin barışalım dökülmesin kan
son bulsun savaşlar kesilsin figan
barış güvercini uçsun dünyada
dostluklar kurulsun, insanlar gülsün
son bulsun savaşlar, insan ölmesin
insancıl insanlar barıştan yana
ancak zalim olan kıyar insana
barış aşkı yayılmalı cihana
barış güvercini uçsun dünyada
dostluklar kurulsun, insanlar gülsün
son bulsun savaşlar, insan ölmesin
nesimi der ki ey füze yapanlar
acımasız, zalim, cana kıyanlar
bırakın yaşasın bütün insanlar
barış güvercini uçsun dünyada
dostluklar kurulsun, insanlar gülsün
son bulsun savaşlar, insan ölmesin -
(bkz: müzikte sol çizgi/@evin)
-
cura ustasi, ozan. yakildiginda 62 yasindaydi.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap