• kendi halinde giden bir şekilde sizi kendine çekebilen dizi. final erken oldu ama gayet doyurdu. ikizler gerçekten ürkütücüydü tabi luther'a denk gelene kadar.
  • --- spoiler ---

    son 2 bölüm alice olmayınca fıstıksız baklava yemişim gibi oldu. yine de idris elba, kendisine emmy ve altın küre adaylığı getiren oyunuyla diziyi tek başına götürdü sağ olsun. bu sezonun temel meselesi, ön plânda süregiden ikişer bölümlük ruh hastası katil hikâyelerinin ardında yaşanan bir kanun adamının doğrularının kanunlarla çakışmasıydı. bu durumda bu kanun adamı bireysel doğrularını mı izler, yoksa kanunları mı uygular? evet hoca zor yerden sordu bu sefer...

    edit: son 2 bölüm dedim de, sanki 20 bölüm verdiler anasını satim. bi sezon 4 bölüm olur mu lan? insaf!..

    --- spoiler ---
  • son yıllarda sherlock ve misfits ile birlikte yapılmış en iyi ingiliz dizisi. ayrıca soundtrack konusunda da çok başarılı. birkaç tanesini yazıyorum.

    1. sezon:

    massive attack - paradise circus(jenerikte çalan parça)
    emiliana torrini - gun(1. bölümün sonunda çalan parça)
    suede - she(2. bölümün sonunda çalan parça)
    sia - breathe me(5. bölümün sonunda çalan parça)
    nina simone - don't let me be misunderstood(sezon finalinde çalan efsane parça)

    2. sezon:

    the heavy - big bad wolf(1. bölümün sonunda çalan parça)
    joan as police woman - flash(2. bölümün sonunda çalan parça)
    marilyn manson - sweet dreams are made of this(3. bölümün sonunda çalan parça)
    grinderman - palaces of montezuma(sezon finalinde çalan parça)
  • 2.sezon 4.bolum'u nick cave'in grinderman 2 albumundeki palaces of montezuma isimli sarkisi ile sonlandirmis oldugu icin gonlumuzu ayrica fethetmistir.
  • ingilizlerin az bolumlu sezon yapma olayini abartmis, tadina doyulamayan mukemmel produksiyondur... diziden cok parca parca yayinlanan bir film gibi resmen...
  • bir sezoncuk ve bir sezoncuk daha olan dizi. sezoncuk diyorum çünkü kimi diziler bir sezonu 24 bölüm çekerken luther 6 ve 4 bölümlük sezoncuklardan oluşuyor. en azından şunu 13'er bölüm falan yapaydınız. bittikten sonra kara kara ne izlesem bu tadı alamam diye düşünüp duruyorum. yahu her bir karakter, her bir ortam, seçilen parçalar bu kadar mı başarılı olur. 10 üzerinden 9.9. 0.1 puanı sezonların kısalığından kırdım gitti amk.
    gerim gerim gerildim. her bölüm sonrası ulan acaba daha ne olacak diye düşünmekten götüm çatladı. ulan çekin bi sezoncuk daha be.
  • sıradanbir polisiye gibi sanıyorsunuz önce bu diziyi. her davayı çözen, zeki bir polis. klişe gibi değil mi? ama emin olun klişe değil. yakından uzaktan alakası yok. hani değil 10, 110 bölüm olsa başından kalkamayacağınız bir dizi esasen.

    hele ki ilk sezon itibari ile konuşursak; 5. bölümde her şeyin bir anda değişmesi yok mu... dizi bildiğin kozasından çıkıp yeni bir hal alıyor. izlemeye başladığın dizi, artık o dizi olmaktan çıkıyor. seni bambaşka bir psikolojiye sokuyor. bambaşka meraklar uyandırıyor içinde. bir de her bölüm sonrası next olayı zaten cast akıp giderken merak seviyesini deli arttırıyor.

    herkesin dediği gibi, keşke daha uzun olsaymış. keşke...
  • 1. gösterip de vermeyen yahut elletip de vermeyen yahut verdiğini başa kakan bir dizi. sezon başına düşen bölüm sayısını düşük tutarak seyirciyi ufak ufak yemliyor, aç bırakıyor. (bölüm sayısının azlığını ingiliz geleneğiyle de açıklayabiliriz.)
    (bkz: the hamiltons)
    (bkz: beklenen şarkı)

    2. londra'nın kasvetini, gerilimin dozunu yüksek tutmak için tam yerinde kullanıyor.
    (bkz: düşene bir tekme de sen vur)

    3. alice morgan karakterini arka planda tutarak seyircinin morgan karakterine dair beklentisini hep sıcak tutuyor. morgan esasen dizide yan karakter intibaı verse de öyle değil. ileriki sezonlarda diziye daha fazla dahil olacak sanki. son cümle iyi bir örnek.
    (bkz: en attendant godot)

    4. luther karakterini elleri cebinde köyün delisi gibi resmederken yaptığı işin ciddiyetiyle karakterin tavırları arasında kontrast oluşturmayı başarıyor. ne zeki adam demeyi kolaylaştırıyor bu...
    (bkz: deliyi sikeceğine akıllıya göt ver)

    5. ikinci sezonun ilk iki bölümü vasatı geçemedi fakat üçüncü sezona minik de olsa açık bir kapı bırakıp mükemmel diyebileceğimiz iki bölümle sezonu bitirdi.
    (bkz: bitti mi bitmedi bir adet de tıraş bıçağı)
  • internette okuduğum kadarıyla bbc 3. sezon için, arda turan'ın tabiriyle, gerekeni yapmış.. yalnız yeni sezonun ne kesin başlama tarihi, ne de kaç bölüm çekileceği muamma şu an itibarı ile.

    şimdi ben bu diziye yeni başladım ve nooluyo amk diyemeden de bitirmek durumunda kaldım. o yüzden tüm tepkiselliğimi içimde yaşıyorum. ama !!! eğer koca 3. sezonu da 2 bölüm çekmeye karar verirlerse ben hiç üşenmem, ingiltere başkonsolosunun villasının önüne siyah çelenk baabında idris elba'nın dildosunu bırakır, efendi gibi polisleri beklerim.. sikerim böyle lineer espri anlayışını.
hesabın var mı? giriş yap