kar yağacak
-
evet baylar bu taraftan
yolların otobüslerin iççekişlerin anıtına
durmanın duraksamanın
yoksul gözün yoksul gülünün anıtına
bir eğilişle başladı, elimi alnıma siper etmemle
doyasıya baktım buz rengi bulutlara
ne kadar büyük olursa olsun umudum
zorunluktur umutsuzluk da bir parça
anlaşıldı yarın bir gün kar yağacak
eski bir aşkın da anısına
iyidir, her şey durulunca kaygımız bütün olur
hem nereden bileyim herhangi bir çocuk kaç yaşında.
ne buruk bir dönemdeyiz, suyla bakarız
bir çiçek sergisine bir panayıra
suyla görürüz suyu ve her şeyi
bir saçak altında buluşmanın kuğusunu da
bakıp bakıp bir daha yazıyorum
ufacık defterime saat kayışıma
ve bu kentin gül rengi armasına
bir daha.
anlaşıldı yarın bir gün kar yağacak
bir çorapçının gözlerine kollarına
kedi gibi yumuşak bir çarşının
bir türlü bitmeyen eşyasızlığına.
kar yağacak
sevdim mi sevildim mi bir vaktin orasına.
edip cansever -
(bkz: sevdim mi sevildim mi bir vaktin orasına)
savruk, esrik, surekli. butun mumkunlerin kiyisindaki siir. -
köpek uluması, insan ilişkilerinde bir laf tutturma*, laf sokmaya* konu olan durum: çok gürültülü konuşan, haykıran filan birini görür de hoşlanmaz, gıcık olurlarsa "köpekler uluyor, kar mı yağacak?" veya "kar yağacak" derler. mircea lucescu türkiye'deki ilk yıllarında bir uluma atasözüyle kültürümüze katkı yaptıydı: "köpekler uludu diye atlar ölmez."
-
(bkz: kar yağacak diyorlar)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap