4030 entry daha
  • kendimi bildim bileli özellikle rıhtım bölgesine gidip bir şeyler yiyip içip eğlenmeyi severim. ancak geçen gün gittiğimde ilk kez tadının kaçtığına kanaat getirdim. biraz ülke ekonomisi biraz da yurdum insanının açgözlülüğü yüzünden olduğunu düşünüyorum. kızılkayalar’da tombik ekmek arası tavuk döner yemeyi çok severdim. bu sefer küçücük bir ekmek ve onun da üçte biri boş geldi. neyse dedik sabrettik oradan bir puba geçtik personel yüzümüze bile bakmadı, sarhoş bir dayı musallat oldu şarap parası istedi. çok duramadık o yüzden pidem’e geçip lahmacun yiyelim dedik, soslu karton yedik resmen. oradan çıkıp başka bir puba dart oynamaya gittik. oyunun yarısında eleman turnuva var diye böldü. oradan da çıktık közde kahvecide bir çay içelim dedik. herif tutturdu menengiç kahvesi, dibek kahvesi, gözleme diye. sadece çay içeceğimizi söyledik, hayvanlaşmaya başladı. iki çaya da 70 lira aldı. içer içmez derhal oradan da ayrıldık. gittiğimiz her yerde kötü muameleyle karşılaştığımızı söyleyebilirim. tek güzel yanı yaz olmaması sebebiyle arap turist sayısındaki azlık ve rıhtımın kendi güzelliğiydi.
  • "...ama aile dediğiniz nedir ki, ona zamanla uzak düşülür, yabancı kalınır. üstelik bende akraba düşkünlüğü de yoktur. bana ailemden kala kala bir kadıköy kaldı.

    şimdi ona, eski bir fotoğrafa bakar gibi bakıyorum. yaşlanmış değil, yeni doğmuş. "

    melih cevdet anday
    aralık 1993
hesabın var mı? giriş yap