• --- spoiler ---

    bu arada sinemadaki "reisin" babasının ölümünü anlatışında verilen anekdot çok çarpıcıydı.

    tetikçinin kaçmadığını bilakis ölüme meydan okurcasına "ramiz dayı'nın selamı var" diye bağırdığını söyledi ki bu da hasan sabbah'ın fedailerinin yaptığı bir şeydir. geride kalan düşmanlara korku salmak ve gerçek kudretini göstermek, "insanlar benim için yalnızca öldürmez aynı zamanda ölür" mesajı vermek için kullanılan bir taktiktir.

    nitekim bugünkü bölümde de bunu en iyi şekilde gördük. "reislerinin" ölümü çoktan göze almış dayının adamı tarafından öldürüldüğünü anlayan elemanlar duydukları dehşet yüzünden kitlendi kaldılar...

    --- spoiler ---
  • hakikaten böyle bi diziyi aşırı mantıkçı bi kafayla izlemek salaklıktır. yine de bu bölüm için olanlar..

    1) tefo'nun mesajın gittiğinden emin olmadığı (ali telefonu o anda alıp kırmıştı) zaman dilimindeki azabı. radyodan dayı'nın şarkısı çalınca yaşadığı rahatlama. (müthiş oyunculuk, güzel detaycılık)
    2) cengiz'in son monoloğunda; iyilik - kötülük muhasebesini yaparken yüzünün yarısını karanlıkta yarısını ışıkla çeken kamera.
    3) dayı! dayı! dayı! (ne söylese oluyor, ne anlatsa efsane. detone ve karizma sesiyle törkiş leonard cohen gibi şarkı bile söyledi.."hööt" desen, "işte göt" dayı..
    4) ali'nin, soner'e biat için başa götürmeden el öpmesi. hem godfather'a selam, hem hafif zorlama.. tam bu diziye uygun bir naiflik.
    5) kesinlikle final sekansından bir önceki köprü altı sahnesindeki kareler. müthiş görüntülerdi..

    hakikaten olmayanlar:
    1) rus katilin berbat ve azıcık bu dili bilen kimsenin konuşmayacağı bir aksanla konuştuğu rusça.
    2) patlamış mısır satan amca. (bu abinin tezgahta atıyorum el bombalı, sis bombalı falan başka bi hazırlığı dahi gösterilse eyvallah. ama muhtemelen başka bi sürü kişinin yazdığı gibi hadi mısırı tezgahtan mafyatiklere aldırsalar, dayı'nın tüm plan gazel mi olacak?
    3) rüşvetçi polis müdürünün sarmaş dolaş iki hatunla, pikaçu'nun arkasından alem için evine arka planda yürümesi. (bekler evde buluşur. sıradan memur bile böyle ofsayta düşmez)
    4) hadi vize önceden alındı. biletlere ilişkin kimlik bilgilerini verme sahnesini de lüzumsuzluk sayıp göstermediler. lakin müşterek velayet altındaki çocuğu, babanın noter onaylı izin yazısı olmadan nasıl çıkarıcan ispanya'ya be eyşan?

    her şeye karşın gayet sürükleyici, güzel bir bölümdü. çok kurcalayacak adam gitsin trt 3'te açık öğretim izlesin. her şey izahatlı onda, her şey bilimsel, miss..

    edit: noter onayı ve her seyahatte masraf, bizim (eşim ve benim) mallığımızmış. çocukları anne-baba pasaportuna kaydettirmek yerine hususi pasaport çıkartınca fıldır fıldır gezebiliyolarmış meğer
  • bugün izlediğim bölümüyle,son günlerde erotik sahneleriyle konuşulan ve türk toplumunun ahlak yapısına aykırı olduğu gerekçesiyle uyarı alan dizi, aşk-ı memnu'ya dönen dizi.(bkz: aşk-ı memnu)
  • --- spoiler ---

    ali her ne kadar aptal olsa da dayi tarafından her bölümse maymuna çevirilse de gene de az kurnaz değil. tefoya o kadar güvendiği halde konu ramiz dayı olunca gene de çok ufak ihitmalleri de işin içine katıyor. neme lazım sadakat durumları depreşmesin diyerek, aklında hala "acaba" ların olduğunu da gösteriyor. gider gibi yapıp anında durumu test etmesi de bu ihtimalleri gene de hatırladığı hemen de inanıvermediğini gösteriyor. o sahne hoş olmuş.

    ali dayının oğlu olsun ya da olmasın gene de de iyi bakıyor dayı aliye, oh geçenlerde arabayı teslim etti kaset ile birlikte, şimdi de kumarhanelerin patronu olmasını onayladı, onaylattı aleme. oh valla. artık ali de bi anlasın, karşısında kim var? noluyo lan? ebeninki oluyo, ramiz seni şebeğe çevirdi sen daha arkadan iş becermeye çalış.

    --- spoiler ---
  • benim en çok merak ettiğim konu- ki bu bölümde yine konusu geçti;ali'nin soygun işini neden kabul ettiğidir.bu da ayrı bir bölümle işlenecek muhtemelen
  • özellikle dayı-ezel'in kurguladığı oyunlarda zaman zaman şansını zorluyor gibi görünse de onlara çok takılmamak gereken dizi. konu o değil çünkü. geçen bölüm diziye kulak misafiri olan babam dedi ki "e bu ezel öğrendiyse bunların suçlu olduğunu, niye gidip polise teslim etmiyor?". dedim ki "mesele o değil. hamlet gibi düşüneceksin bunu. o da biliyordu amcasının katil olduğunu ve söyleyebilirdi herkese ama bir şey dedi mi? demedi, çünkü mesele o değil".
  • her bölümünde ezber bozuyor.. öyle ki yıllardır konusu daha ilk bölümden belli olan, işleyişi ikinci sahnede anlaşılan ve sonu ilk bölüm bitmeden tahmin edilen diziler izledik ama şimdi iş değişiyor yeğen.. sanırım türk televizyonlarında bir devrim niteliğinde anılacaktır.. bundan sonra hiçbir dizi bizi tatmin etmeyecek..

    - türk televizyonlarındaki kötü dizi kaderini değiştirdik yeğen..
  • o diil de polisin boynundaki otriş olayı çok komikti. her an bi yerlerden banu alkan çıkıp ahaha ben müteahhit miyim dicek diye bekledim.
  • --1.30 pm. pacific time--
    google ofisinde bir telefon çalar.

    larry*: buyrun uzay taksi...
    mark*: leo!! bırak şimdi dalge geçmeyi!! "bir ihtimal daha var" isimli şarkıya ulaşımı derhal engelleyin!! yanıyor milyon dolarlık makinalar aşırı yüklenmeden, çilekler, tarlalar alev alev. chad*'den haber alamıyorum.
    larry: dur sakin ol! bir saniye diğer hat çalıyor.
    sergey*: larry!! bittik dostum, türkiye'deki aşırı yüklenmeyi dengelemek isterken bütün avrupa'yı kaybetmek üzereyiz. demiştim sana toplama bilgisayar almayalım diye adamım.
    larry: kapatın olm bütün interneti hemen, çekin fişi
    `*dali dili havalı korna* : cep telefonu çalar`
    larry: yine ne var lanet olsun!!
    ....*: seni sınayacaklar yeğeeen!!
    larry: oh god!!
hesabın var mı? giriş yap