• devamında büyük sorunlar yaratacak geçmişte farklı alanlarda uygulanıp patlayan çözümdür. biraz farklı açıdan bakıldığında ya da detaylı düşünüldüğünde ithal et gelmesi durumunda hayvan fiyatlarının ucuzlayıp üretimin bırakılmasının ve süt fiyatlarının pahalılanmasının ötesinde bir de hayvancılığın ülke çapında bırakıldıktan sonra dış bağımlılığın armasıyla ülkenin tamamen ithal edilen ülkelerin vicdanına kalmasıyla sonuçlanacaktır. bu olay da şimdi bize 5 euro çeken ülkelerin, yarın bizde hiç üretim kalmayınca 20 euro çekmeyeceği anlamına gelmez. sadece dışa bağımlı kalmak ve onu mecburen alacak duruma gelmek daha kötü bir durumdur. asıl çözümü yurt içinde aramak en mantıklısı. etlerin çiftliklerden et işleyen firmalara ve kasaba gelene kadar kimin elinden geçtiği belli olduğuna göre, kimin hangi aşamada ne fiyat koyduğunu tespit edip gırtlağa kadar ceza döşemek zor olmamalı.

    ama işin ucunda önceden kurulmuş et şirketleri ile dışardan ithal et getirmeyi bekleyen bürokratlarımız varsa detaylara bakmaya ne gerek var tabi. önemli olan halkın yemesi. yersen...
  • üretmeyelim ithal edelim, devlet mi tuuu özelleştirelim, yerli üretici mi oha ne reziller yabancılar pek şukela, rekabet kardeşim yabancısı gelir napalım bizim yerli üreticimiz çiftçimiz sanayicimiz hayvancımız salaktır, liberaliz yahu bu işler böyle diyen aklı kıtların arkasına saklanıp palazlanan hükümet icraati.

    bunlar çok liberaldir, rekabete süper inanırlar ama liberalizmin gelişiminden, tarihinden, avrupa ve amerikan ekonomilerinin nasıl büyüyüp dünyaya egemen olduğundan haberdar değillerdir. bu liberaller analarının karnından pıt diye liberal doğdukları için yabancıları da öyle sanarlar. her şeyi çok temiz çok şukela rekabetten ibaret sanarlar. bu gidişle istedikleri olacaktır, görelim o zaman o güzel şukela yabancılar, rekabet edip de salak yerli üreticiyi yok edenler ülkenin kralı olunca kölelik yapmak nasıl olacak... görelim bakalım...

    dünya bu kadar kendine düşman insan görmemiştir... bravo..

    edit: bunu kötülüyorsunuz ya hakkaten allah belanızı versin. memleket ne hale geldi daha ne hale getireceksiniz!
  • hükümet tarafından çözümü uygulamaya konan durum.

    (bkz: 26 nisan 2010 et ithalatına izin çıkması)
  • uzun çabalar sonucu bitirilen hayvancılık sektörünün vefat ilanıdır.

    tekstil bitti.
    tarım bitti.
    küçük esnaf bitti.

    ve sonunda da hayvancılık bitti.

    hep birlikte, daha yüksek sesle söyleyelim (bkz: teşekkürler rte).
  • ceplerinde milyarlık ithal telefonlarla gezen bir grup iktidar karşıtının anlam veremediğim biçimde karşı çıktığı çözüm. yahu vodafone geldi geleli bedava konuşur oldunuz o telefonlarla şimdi bir de eti bedava yeseniz fena mı?
  • konu hakkında şurada farklı bir bakış açısı vermeye çalışmıştım #18870598
  • süper fikirdir... üretmek yerine hazır yapılmışını almak çok mantıklıdır bu hükümet için. acaba hangi bakanın oğlu bu sektöre girecektir?
    zaten türkiye'de at, eşşek eti karışıyordu, şimdi domuz eti de karışır, ohh seyreyle sen manzarayı... beni ilgilendirmiyor allahtan ben gayet beyaz et tüketicisiyim, islama iman edenler düşünsün. ( bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın baabında demiyorum, kinayeli bir müstahaktır dır, bir serzeniştir.)

    sonra efendim neden hastalıklar arttı, neden allerjiler çok, yeni nesil neden böyle... yahu yaşadığımız coğrafya belli, yüzyıllardır belirli şeyleri biliyoruz, vücudumuz da ona göre programlı,hoop sen bu birikime iskandinavyadan katılım sağlayıp adına da açılım diyorsun, mis gibi oluyor. gerçi özel sektörün eline düşen sağlık politkaları ve onun uygulama alanı olan hastanelere müşteri gerek, yurtdışındaki genotip araştırmalarına denek gerek, ilaç firmalarına pazar gerek!! ama hükümeti de seçebilmek(!) gerek!!!

    şefin tavsiyesi

    (bkz: tarım ve hayvancılık politikası), (bkz: sürdürülebilir yaşam),(bkz: ülke planı),(bkz: bölge planı)
  • bir kaç ayda, spekülasyonla yapılacak bir artış değil bu. et fiyatlarının artmasındaki sebeplere bakalım
    1. küçükbaş hayvanlarının sayısının azalması:
    çok değil 3 sene önce normal bir kuzu değerinin çok çok altında fiyatlara satılmaktaydı. 80 tl... şimdi 1 kilo kuzu pirzola 40 tl ama 3 sene önce 80 tl ye canlı kanlı bir kuzu alabiliyordunuz. zarar eden küçükbaş hayvan üreticileri ellerindeki malları yok pahasına satıp hayvancılık yapmayı bıraktılar.
    küçükbaş hayvancılık çiftçinin tarımdan sonra ikinci geçim kaynağıydı. her çiftçi tarlasını eker, kaldırır, bunun yanında da 200-300 tane küçükbaş hayvana bakar, kuzularını satar, kışın onun parasıyla geçinirdi, çocukları da bunlara çobanlık yapardı. bu olay et fiyatlarını dengede tutardı. çünkü dana eti arttığında arkasında daha ucuz bir alternatifti koyun... 3 sene önce küçükbaş fiyatları anormal derecede düştü. hayvanlar çiftçiye gelir getirmekten ziyade çiftçinin ambarını tüketti, hepsi zarar ettiler daha fazla besleyemediler ve ellerinden çıkardılar koyunlarını... o yıllarda biz burada 200 liralık kuzuyu neden 80 liraya düştü diye tartışmadık.
    2. süt veren büyükbaş hayvanların azalması:
    geçtiğimiz yıllarda zarar eden sadece küçükbaş hayvan sahipleri değildi. süt üreticileri de zarardaydı. nihayet küçük çaplı üreticiler de damızlık hayvanlarını kesime gönderdi...
    bu hayvanlar evde mamayla kedi, köpek besler gibi beslenmiyor maalesef. yedirdiğiniz yemin size et veya süt olarak geri dönmesi lazım. çiftçinin dayanma gücü yok. zararı gördüğü an apar topar elinden çıkarır hayvanlarını.

    büyükbaş hayvan daha modern şartlarda, tesislerde, büyük çiftliklerde, büyük çaplı yetiştiriliyor. büyükbaş hayvan he deyince yetişecek bir şey değil. mesela tavuk. tavuk fiyatları çok mu arttı? atarsın yumurtayı kuluçka makinesine 60 gün sonra piyasada trilyon çeşit tavuk olur, fiyatlar taban yapar. ama şu zamanda et fiyatlarının kendi kendine düşmesi biraz zaman alır. çünkü yeni doğmuş bir dananın kesilecek aşamaya gelmesi için en az 1 sene geçmesi lazım. dar gelirli 1 kg et alırken şimdi 500 gr et alabiliyor. ama bunun fiyatlara yansıyacağını sanmıyorum. çünkü akıl almaz derecede tüketim var. günde binlerce hayvan kesilmekte ve tonlarca et işlenmekte ve tüketilmekte. yaz geldikçe tüketim daha da artacak. çünkü etin sezonu yazdır. şimdi 30 lira olan et, müdahale edilmezse ağustos ayında 50 lira olacaktır.
    bunun yanında yem fiyatlarında bir artış olmamış. geçen sene ile bu sene arasında sadece %10 luk bir artış olmuş. ayrıca et piyasasında aracı kurum da fazla yoktur. 30 liraya aldığımız et üreticiden 18 liraya alınıyor ve kemiği, yağı, sakatatı çıkınca bunun malilyeti 23 lira civarı olur ama et ithalatı lafı çıkınca bir kaç günde 18 lira olan fiyat otomatik olarak 1,5 lira düştü.

    çiftçi elindeki hayvanları çoktaaaaaaaaan sattı. şimdi tarlalarını yabancı bankaların elinden kurtarmaya çalışıyor. şimdi yediğimiz etler dağlardan, köylerden değil, 2000-3000 kapasiteli büyük tesislerden geliyor. onlar da fiyatlarla istediği gibi oynuyorlar. çünkü büyük firmalar piyasayı tekeline almış durumda. köylüde mal yok, bunlarda çok ama piyasaya sürmüyorlar. bununla birlikte yüzlerce kasap kepenk kapattı. akp küçük çiftçiyi, küçük hayvancıyı, küçük esnafı bilinçli olarak bitirdi. atı alan üsküdarı geçti. şimdi ise et 50 lira olmasın diye, et ithalatı istiyoruz. şimdiye kadar neredeydiniz?
hesabın var mı? giriş yap