brokoli yiyebilen insan

• gıptayla değil, dehşetle baktığım insandır. anlayamam ve korkarım. hem ne demişler, en büyük korku bilinmeyenden duyulan korkudur. brokoli yahu bu, ne idüğü belirsiz, uzaydan gelen bir yaşam formu gibi. şu ninca tospağlardaki beyinin yeşili, tadı ve kokusu desen kaç kaç... nası yiyebilir bir insan bunu, yamyamlık bile daha anlaşılır kalıyor yanında.
• (bkz: general zuo zongtang)
• anneannesi sayesinde yemeye başlayan kişidir. ilk önce gereksiz bir ön yargıyla "ıyy bunu yemem ben." demiş ve brokolinin kalbini kırmıştır. fakat anneannesinde kaldığı dönemde, ısrarlara dayanamayıp bu sevimli yeşil sebzeden yapılmış yoğurtlu salatanın tadına bakıp aşık olmuştur.
• yemeye hazirlandigi brokolinin beşamel sosla bulusmus oldugunu gorunce deliye donen insandir. evet evet sevincten.
• kesin kereviz de yiyordur bu, ıyyy...
• karnibahari da seviyordur. neticede brokolinin laciverti.
• afiyetle yendiğini dehşetle izleyen insanlara senin ağzının tadı olsa burnunun bokunu yersin diye cevap vermesi gereken insandır. eşek hoşaftan ne anlar da olur.
• dogal ortaminda agac dallarini kemirirken gozlemlenebilir.
• kremalı brokoli çorbasını tatmış insandır.
• sebze (zebze) yiyebilen insandır. sever de hani. zeytinyağı, yoğurt ve limon üçlüsüyle ölümcül bir kombo yaparak dehşet bir lezzete kavuşabilen brokoliyi ise daha da bir iştahla ve sevgiyle yer muhtemelen. mis gibi.