hesabın var mı? giriş yap

  • hamile bi fizik hocamız, namı diğer sallabaş, bacaklarını açmış, yayılmış bir vaziyette sandalyede oturuyo, artık hamileliğin son günleri, zor oturup zor kalkıyo haliyle.. bi ara etekleri de baya açılmıştı, bizim arkadaşlardan biri de güzelce uyardı hocayı: "hocam bebeğiniz gözüküyo.." (bkz: kocaeli anadolu lisesi)

  • fırından alınan mis gibi bir ekmeğin yerinden oynatılmadan 4 ay boyunca aynı yerde kalmasıyla ekmekten bir adet kedi oluşması.. bayağı tüylü sevimli bişey haline gelmişti ekmek.. beslemek istedik ama yemedi bişey, attık sonra.

  • lise sondayım. komşu okuldan bir kızla çıkıyorum. öğle tatilimiz aynı saatlerde başlıyor, ben de genellikle onların bahçesine sızıp kızla buluşuyorum. bir gün yine bu ritüeli gerçekleştirmek üzere okulun bahçesine giriyorum ama kız her zaman buluştuğumuz köşede yok. arkadaşlarına soruyorum, sınıfta diyorlar. detay vermiyor adiler.

    kapılarda sınıfın içini görmeye yarayan ufacık pencereler var. oradan sırasının olduğu yere doğru baktığımda kızı tek başına görüyorum. oturmuş, bir kağıda bir şeyler yazıyor.

    çıkmaya başlayalı belli bir süre olmuş, birinci ayımızı kutlayacağız (gençlik!). kıza güzel bir hediye ayarlamışım, yanında vermek için de tek bir gül almışım. hâlâ birbirimizin her türlü aptallığını kaldıracak kadar aşığız. ama daha da kötüsü ben her türlü aptallığı yapacak kadar aşığım. o an gereksiz bir komiklik yapasım geliyor: gülü dişlerimin arasına sıkıştırıyorum, ardından da kapıyı swat elemanı gibi hızla açıp sınıfa dizlerimin üstünde dalıyorum. bir de tatatataaaam gibi bir efekt patlatıyorum (salaklık!).

    özetin özeti: öğle tatiline uzamış bir yazılının ortasına dalmışım. sevgilim olacak kız en ön sırada tek başına oturuyormuş, o yüzden sadece onu görmüşüm. içerideki öğretmen (bir ingiliz teyze) sınıfa terörist dalmış gibi tepki veriyor, kafama tebeşir ve silgi atıyor, panik içinde çığlık çığlığa bağırıyor.

    kızın ve sınıfın tepkisiyse okulun hatıralarımdaki koridorlarında sonsuza dek yankılanacak. biz cep telefonuna yetişemedik, o kötü oldu.

  • çocukken;

    anne ve baba arasında herhangi bir kan bağının olmayışını öğrenmem. sanırım 7-8 senelik hayatım boyunca duyduğum en enteresan şeydi bu benim için. ben babamla akrabaydım, annemle de. ama onlar değillerdi. allah allah... resmen şok olmuştum.

  • sene başında yeni tanıştığım öğrencilere flüt tutmayı gösterirken en öndeki öğrencimin sol elinin küçük parmağını da kullandığını gördüm, uyardım. çocuk geveledi. neden geveliyor diye dikkatlice bakınca anladım ki sağ elinin bir parmağı eksik ve bunu gizlemeye çalışırken ben de onu uyarmışım, bir şey diyemiyor, bir yandan da eziliyor yanlış tuttuğu için. o an dedim allah'ım ne olur bir dakika öncesine dönelim ve ben bu çocuğu uyarmadan önce bu ince ayrıntıyı görmüş olayım. ama olmadı tabii. gözler doldu, boğaz düğümlendi, diğerlerine çaktırmamaya çalışılarak göz kırpıp "süpersin böyle devam et" denildi ama ne fayda. her şeyi geçtim, o çocuk eksik parmağıyla bütün bir dönem en zor parçaları bile flütle çalmaya uğraştı, oysa kıytırık(!) müzik dersi işte.
    demem o ki hatırlandığında bile göz dolduran, iç cızlatan detaylardır.

  • twitterda yeni hesap açıldığında oluşan yumurtalı profil fotoğrafının, twitter kuşunun yumurtladığı yeni üyeleri simgelemesi.

  • kendisini görünce allah'a dua ediyorum, bu adama uzun ömürler versin diye.

    şimdi bu adamda zaten kanser var. tansiyon kesin vardır, bu kadar strese melih gökçek olsa dayanmaz. şimdi ge.... ölüp gider bu adam kalpten malpten, sonra şehit falan ilan ederler, bir elli sene de bu adamın belgesellerini, demokrasi şehitliğini çekeriz.

    halbuki sonu böyle olmamalı. sayın öcalan'ıyla bitişik hücrelerderde en az bir 10-20 sene geçirmeli öyle gitmeli kendisi yüzünden hayatının baharında şehit olan kellelerin, uludere'de katledilenlerin, reyhanlı'da bunun itlerinin katlettiklerinin, medeni yıldırım'ın, ali ismail korkmaz'ın, mehmet ayvalıtaş'ın, abdullah cömert'in, ethem sarısülükün ve cebimizden çaldığı milyarlarca doların öbür tarafta hesabını vermeye.

    allah uzun ömür versin. arkasından bir fatiha okursam da benim arkamdan "iyi bilirdik" diyenin yatacak yeri olmasın.

  • konumuz akraba evliliği. ufku 2 katına çıkaracak bilgi ise şu; dünya tarihinde yapılmış tüm evlilikler göz önüne alındığında bunların neredeyse %80'i kadarının 1. veya 2. dereceden kuzenler arasında yapıldığı tahmin ediliyormuş.

    kuzenler arasındaki evlilikler 500'lü yıllarda romen katolik kilisesi tarafından tamamen yasaklanmasına rağmen 1800'lerin ortalarında tekrardan popülerleşmiş. albert einstein, charles darwin ve edgar allen poe gibi kimi entellektüel karakterler de bu dönemlerde kuzenleri ile evlenmekte bir sakınca görmemişler. günümüzde çoğu batı toplumlarında kuzen evlilikleri yasal olarak yasak. yasak olmasa bile kültürel olarak bir tabu olarak görülüyor. mesela amerika'da çoğu eyalette yasakken 19 eyalette bazı yasaklar olmakla beraber kuzen evlilikleri serbest. ingiltere de hiç bir zaman yasaklanmamış. bunun nedeni de aristokrasi kurumunun varlığından geliyor.

    işin sağlık tarafında da elbette akla doğacak olan çocukların sağlığı geliyor. **buraları aşağıda referans verdiğim makaleden çevirerek yazıyorum. kendi görüşlerim olmadığı gibi konunun uzmanı da değilim.** britanya ve pakistan'da yapılan bir araştırmaya göre kuzen evliliklerinden doğacak çocukların "hayatlarını tehlikeye atacak bir sorun" ile doğma ihtimalleri diğer evliliklerden (kuzen olmayan ebeveyn) doğan çocuklara göre 2 katıymış. bu göze alınamayacak çok ciddi bir risk gibi görülüyor. öte yandan kuzen evliliklerini savunanlar da olaya şuradan yaklaşıyor. bu tip riskli doğumların toplam doğumlar içerisindeki oranı %6. yani akraba olmayanlar arasındaki doğumlarda bebeğin "hayatlarını tehlikeye atacak bir sorun" ile doğma ihtimali %3 iken kuzen ebevyn'erde bu ihtimal %6 ama aynı oran 30 ve 40 yaş üzeri anne olan kadınlarda da söz konusu. yani biz 30 veya 40 yaş üzeri kadınlara bu oran ikiye katlanıyor diye anne olmayı yasaklayamıcağımıza göre kuzenler arası evliliği ve çocuk sahibi olmayı da yasaklayamayız diye bir karşı görüş varmış.
    kuzen olma durumu da kendi içinde karmaşık bir durum. mesela duble kuzen diye bir şey var. yani iki kız kardeş kendi ailelerinden 2 erkek kardeşle evleniyorlar. bunların çocukları duble kuzen oluyor. ya da çapraz veya paralel kuzen olma durumu var. paralel kuzen babanızın erkek kardeşinin çocuğu, çapraz kuzen ise babanızın kız kardeşinin çocuğu diyebiliriz kabaca. özetle işin içinden çıkılması zor bir durumlar bunlar.
    dünyada bu tip evliliklerin oranı %10'lar civarındaymış. bazı toplumlarda bu oran %50'lere çıkabiliyormuş. türkiye'deki durum en acaba diye merak ettim ve basit bir google search ile 10 mayıs 2017'de türkiye istatistik kurumunun yayınladığı istatistiklerle aile, 2016 raporuna ulaştım. bu dökümanda "akraba" kelimesini arattığımda karşıma şu bilgi çıktı;
    eşi ile akraba olduğunu beyan eden bireylerin oranı %23,2 oldu

    aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; 15 ve üzeri yaşta olup evlilik deneyimi yaşamış bireylerin eşleri ile akraba olup olmadıkları incelendiğinde, bireylerin %23,2'sinin eşi ile akraba olduğu görüldü.

    istatistiki bölge birimleri sınıflaması (ibbs) 1. düzeye göre; akraba evliliklerinin en yaygın olduğu bölge %42,6 ile trc güneydoğu anadolu (gaziantep, adıyaman, kilis, şanlıurfa, diyarbakır, mardin, batman, şırnak, siirt) oldu. akraba evliliklerinin en düşük oranda görüldüğü bölge ise %8,9 ile tr2 batı marmara (tekirdağ, edirne, kırklareli, balıkesir, çanakkale) oldu.

    yani dünya ortalamasının üzerindeyiz gibi duruyor ama bu tip evliliklere daha sıcak bakan toplumlara göre de biraz daha tutucuyuz diyebiliriz.

    not: hiç bir yorum veya çıkarım yapmamaya dikkat etmeye çalıştım. herkes kendi yorumunu ve çıkarımlarını yapabilir. dediğim gibi konunun uzmanı veya tarafı değilim. ilginç bir makale okudum çevirdim diyelim. buradaki bilgilere veya bakış açılarına tepkisi olanlar bana değil aşağıdaki referans linkine giydirirlerse sevinirim.

    menbaı

  • oradan buradan bilgi toplayan bir youtuber, evet olması gereken de bu zaten. dünya üzerindeki hemen her şey bir klavye kadar yakın. burada asıl takdir edilmesi gereken veya tartışılması gereken nokta sunumu ve kalitesi olmalıdır. sene 2019, hala daha burada wikipedia ve google diye ağlayanlarla dolu. sevmiyorsan izleme kardeşim bu kadar basit. adam her içeriğini kendisi sıfırdan mı yaratacak, ya da modern matematiği, nükleer fiziği baştan mı ele alacak?

  • kişi başına düşen yeşil alan oranları;

    istanbul: 7,57 m2 / kişibaşı
    izmir: 6 m2 / kişibaşı
    ankara: 20 m2 / kişibaşı

    sorarlarsa gri şehir dersiniz kim bilecek?

    kuşbakışı 200-300 metre aralıklarla devasa yeşil parkların olduğu şehir ankara.

    istanbul'da tiyatrocular, seyirci gelmiyor diye ağlayadursun, ankara'da ortalama oyunlara gitmek için bile aylar öncesinden biletini alacaksın. senfoni konserleri full çeken şehirdir ankara.

    sorarlarsa pavyoncular dersiniz kim bilecek?

    covid19 yasaklarının hafifletilmesinden sonra bir moda sahilin haline bakın, bir izmir kordonun haline bakın, bir de seğmenler parkına bakın.

    en düşük profilli ilçelerde bile otobüs sırasını bozmayan şehirdir ankara.

    sorarlarsa ankaralılar barzo, öküz dersiniz kim bilecek?

    ankara'ya oradan buradan göçen şark kurnazlarını ve istanbul'dan gelenleri tenzih ederek;

    size taahhüt edilen işi, taahhüt edildiği gibi ve söz verilen zamanda aldığınız şehirdir ankara. iş dünyası ve iş ahlakı avrupa'ya en yakın şehirdir ankara.

    sorarlarsa ankaralılar çakal, şark kurnazı dersiniz kim bilecek?

    en iyi restaurantlar ankara'da olur. uluslararası mecraların verdiği avrupa'nın en iyi deniz mahsülleri restaurant'ı ödülünü arka arkaya alan mekan ankara'da.

    gezecek yerden beklentiniz fazla sayıda gece hayatı ve deniz kenarından ibaret değilse, gezecek yeri çoktur ankara'nın. aynı ülkede yaşamalarına rağmen etnografya müzesi ve anadolu medeniyetleri müzesi'ne gitmeyecek kadar sığ insanlar rica ediyorum eleştirmesin ankara'yı bu konuda. önce ülkenizde dünya için ne kadar önem taşıyan ne yerler var onu öğreniniz.

    sorarlarsa gezecek yer yok ağbi ankara'da.

    işin manevi kısmını bir kenara bırakıyorum, anlatmaya gerek bile yok çünkü her şehrin insanının yaşanmışlıkları farklı. ne siz ankara'nın manevi kısmını anlarsınız, ne de biz sizin şehrinizin.

    ama somut örneklerde sırf popüler kültür öyle diyor diye asılsız eleştirileriniz komik duruyor.

    eminim ağbi ankara şöyle ankara böyle diyenlerin bir kısmı da her 24 ocak facebook duvarlarına, instagram storylerine "bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak" imza: uğur mumcu yazan adamlardır.

    bu durum sizi çok üzüyor, durumu yadsımak için "ahaha" diyeceksiniz ama ankara, türkiye'nin en entelektüel şehridir.

    esen kalın.

  • olimpiyatlarda sporcularımızın 27 temmuz programı:

    sporcularımız adına sakin geçen günün ardından ilaç gibi gelecek yoğun bir gün bizi bekliyor. günün madalya beklenen sporcuları judoda 81 kg'da mücadele eden 2018 dünya 3.sü, son avrupa şampiyonu ve dünya sıralamasında 4. sırada olan gürcü asıllı , daha önce yunanistan adına yarışmış devşirme sporcumuzvedat albayrakve tekvando +67 kg'da mücadele eden dünya 3.sü ve dünya sıralamasında 4. olan nafia kuş.

    okçuluk

    - yasemin anagöz: artık hepimizin yakinen tanıdığı okçumuzun bugün iki maçı olacak. madalya yolculuğu zorlu olsa da bugünkü iki maçında zorlanacağını düşünmüyorum. moralini düzeltmiş ve mental açıdan kendini iyi hazırlamış ise bugün yolu açık. 3. tura kalmaması için bir neden yok. yasemin sıralama turunda 652 puanla 19. olmuştu.

    1. turdaki rakip kanadalı stephanie barret. sıralamada 630 puanla 49. olan barret'in kayda değer bir başarısı yok. genç yasemin'in 42 yaşındaki okçuyu rahat geçeceğini düşünüyorum. maç tsi: 06:26'da.

    edit: ilk seti kaybeden yasemin sonraki setlerde toparlanarak 6-2 kazandı ve bir üst tura çıktı.

    bir terslik olmazsa 2. turda sıralamada 654 puanla 14. olançinli xiaolei yangile 627 puanla 51. sırada olan moldovalı alexandra mirca maçının galibi ile karşılaşacak. her iki sporcunun da kayda değer bir başarısı yok. yasemin'in bu maçı da kazanacağını düşünüyorum. maç tsi: 07:05

    edit: beklendiği gibi rakip çinli sporcu oldu. ilk sette yine tutuk olan yasemin diğer setleri teker teker alarak 6-2'lik skorla bir üst tura çıktı. son sette mükemmel bir performans sergileyen yasemin 3 atışında da tam isabet vurdu. yasemin'in bir sonraki rakibi yarınki mücadelelerden sonra belli olacak.

    voleybol

    filenin sultanları: çok formda olduklarını çin maçı ile tüm dünyaya gösteren sultanların bu defaki rakibi italya. son olimpiyat şampiyonunu eze eze yenen sultanlarımız için kritik bir maç olacak. tipik türk hastalığına yakalanmaz ve tökezlemez iseler daha önce milletler liginde olduğu gibi 3-0 yeneceklerdir. yenmeleri halinde çeyrek finali neredeyse garantilemiş olacaklar.

    edit: ilk seti 25-22 kaybettik.

    edit 2: ikinci seti başa baş bir mücadeleden sonra 25-23 aldık ve 1-1'e getirdik.

    edit 3: maalesef 3-1 kaybettik. ama çeyrek final şansımız devam ediyor.

    tekvando

    - nafia kuş: tekvandonun son gününde madalya beklediğimiz nafia'nın yolu nispeten zorlu. ama olimpiyat madalyası da kolay kazanılmıyor. nafia gününde bir performans sergilerse madalya ile dönecektir.

    eleme turu: günün açılış maçını yapacak olan nafia'nın ilk rakibi dominik'ten katherine rodríguez. dominikli sporcunun kayda değer bir başarısı yok ve dünya sıralamasında 40. nafia'nın bu turu rahat geçeceğini düşünüyorum. maç tsi 04:00.

    edit: çok kötü bir performans sergileyen nafia, tutuk başladığı maçta maçı uzatmaya götürebildi ama altın puan ile maçı kaybetti. tekvandoda beklenen madalyalar gelmedi maalesef.

    çeyrek final: nafia bir sürpriz olmazsa, nispeten kolay rakibini eleyip gelecek olan 2019 dünya şampiyonu dünya sıralamasında 5. sırada olan güney koreli lee da-bin olacaktır. nafia için zor maç olacak ama altın madalyaya odaklanmış gününde bir nafia bu maçı alacaktır.

    edit: sürprizlerin damga vurduğu tekvandoda bizim sporcularımız bekleneni veremedi. günün ilk sürprizini de nafia yaptı ve kolay rakibine elendi. taktiksel olarak mı yoksa madalya baskısını mı kaldıramadı çok tutuk bir performans sergiledi. rakibi de bu fırsatı kaçırmadı ve nafia'yı yendi. nafia'nın madalya mücadelesine çıkması için dominikli rakibinin finale çıkması lazım. maalesef rakibinin finale kalması imkansıza yakın.

    edit 2: dominikli sporcunun garezi nafia'yaymış. çeyrek finalde güney koreli rakibine 23-14 yenildi ve nafia'nın madalya şansı kalmadı.

    judo

    vedat albayrak: gürcü asıllı eski yunan milli sporcusu olan devşirme judocumuz ilk eleme turunu maç yapmadan geçecek. madaly yolunda zor bir yolu olan judocumuzun ikinci turda ise rakibi ise eski günlerini arayan son olimpiyat 3. sü, dünya sıralamasında 13. olan japontakanori nagase.

    edit: ilk tur için zor bir kura çeken vedat maalesef kaybetti. altın skorla kaybeden vedat için çok erken bir veda oldu.

    3. tur: vedat ilk engeli aşabilirse bu turda muhtemel rakibi italyan christian parlatti olacaktır. dünya sıralamasında 13. olan son avrupa 3.sü judocuyu gününde olan vedat bu engeli de aşacaktır.

    çeyrek final: sporcumuzun çeyrek finale kalması durumunda beklenen rakip dünya klasmanında 5. sıradaki son dünya 3.sü hollandalı frank de wit.

    edit: vedat geçseydi bile rakipleri zorluydu ama olimpiyat madalyası hırsıyla en azından yarı final göreceğini düşünüyordum. ilk turda elenmesi hiç iyi olmadı.

    boks

    -busenaz sürmeneli: 69kg'da mücadele edecek olan altın madalya umudumuz son dünya şampiyonu genç boksörümüz ilk defa ringe çıkacak. ilk turu maç yapmadan geçen boksörümüzün ikinci turdaki rakibi polonyalı karolina koszewska. kayda değer bir başarısı olmayan polonyalı boksörü rahat geçeceğini düşünüyorum. büyük turnuvaların sporcusu olan busenaz bir sürprize fırsat vermeyecektir.

    23 yaşındaki busenaz dünya sıralamasında 1. durumda. rakibi polonyalı boksör ise 10. sırada. busenaz'ın maçı tsi: 07:54'te.

    edit: busenaz'ın adeta şov yaptığı maçta 3 roundda da rakibine ezici bir üstünlük sağladı ve maçı 5-0 kazanmayı bildi.

    halter

    - nuray levent: 64 kg'da yarışacak olan milli haltercimizi 2018 akdeniz oyunlarında altın madalya kazanmıştı. son avrupa şampiyonasında 5., son dünya şampiyonasında 15. olan haltercimizin madalya kazanması biraz zor.

    edit: nuray koparmada ilk hakkında 97 kg, ikinci hakkında 100 kg kaldırdı. 3. hakkında 103 kg'ı deneyen nuray başarılı olamayınca koparmada 100kg'da kaldı.

    edit 2: nuray silkmede ilk hakkında 116kg, ikinci hakkında 120 kg'ı kaldırdı. son hakkında 124 kg'ı deneyen nuray kaldıramadı ve toplamda 220 kg'da kalarak madalya şansını kaybetti.

    badminton

    - neslihan yiğit: neslihan kadınlar tekte a grubunda mücadele edecek. dünya sıralamasında 29. sırada olan ilk maçına çıkacak.

    tsi 05:20'de mısırlı rakibi ile oynayacak neslihan'ın bu maçı kazanması bekleniyor.

    neslihan'ın grubundaki rakipleri tanıtmak gerekirse.

    çinli chen yufei: son dünya 3.sü olan grubun favorisi sporcu dünya sıralamasında 2. sırada.
    mısırlı doha hany: 2019 afrika şampiyonu olan sporcu dünya sıralamasında 108. sırada.

    turu geçmesi için grubunda 1. olması gereken neslihan'ın gruptan çıkması zor.

    a grubundaki ilk maçta çinli sporcu 2-0 kazanmıştı.

    edit: neslihan beklediğimiz bir performansla 21-5 ve 21-5'lik skorlarla 2-0 kazandı. yarın çinli rakibi ile gruptan çıkma mücadelesi verecek.

    yüzme

    gençlerimizin bir türlü beklenen sıçramayı yapamadığı olimpiyatlarda günün programı:

    - defne taçyıldız: 200 m kelebekte yarışacak defne 1. seride yarışacak. tur atlaması kesin çünkü 17 yarışçı var ve 16'si yarı finale kalacak. yarış tsi: 13:25.

    edit: 2:10.00'lık derecesiyle 12. oldu ve yarı finale yükseldi.

    - berkay öğretir: 200 m kurbağalamada yarışacak berkay 4. seride yarışacak. sıçrama beklenen yüzücülerimizdendir. bakalım bu defa yapabilecek mi? yarış tsi: 13:50

    edit:2:10.70'lik derecesiyle serisinde sonuncu oldu. ve elendi.

    - yiğit aslan: 800 m serbestte yarışacak yiğit 3. seride yarışacak. ilk 8'e girenin final yüzeceği dalda yüzücümüzün finale kalması zor. yarış tsi: 14:36.

    edit: 7:56.18'lik derecesiyle serisinde 5. oldu ve elendi.

    yelken

    - ecem güzel: laser radial kategorisinde mücadele edecek sporcumuzun 2 yarışı var yarışları tsi: 06:05'ten itibaren diğer yarışlara göre başlayacak. daha önce 4 yarışı tamamlayan ecem 4. yarışlar sonunda 44 yarışçı içerisinden 12. sırada bulunuyor.

    edit: ecem bugünkü ilk yarışında 28. oldu ve genel sıralamada 17. sıraya geriledi.

    edit 2: ecem bugünün ikinci, toplamda altıncı yarışında 30. oldu ve genel sıralamada 19. sıraya geriledi.

    - alican kaynar: finn kategorisinde mücadele edecek sporcumuzun 2 yarışı var yarışları tsi: 07:05'ten itibaren diğer yarışlara göre başlayacak.

    edit: ilk yarışını 1. tamamladı ve olimpiyatlarda türkiye adına ilk birincilik. tebrikler.

    edit 2: ikinci yarışını da 1. bitirdi. final yolculuğunda emin adımlarla ilerliyor.

  • sağlık sistemi üzerinden tartışılan ülke. madem konu sağlık sisteminden açılmış, hem türkiye'de hem abd'de doktorluk yapmış biri olarak ekleyeyim. abd'de kaliteli sağlık hizmetini çok pahalıya alırsınız. türkiye'de ise kaliteli sağlık hizmetine ucuza, ortalama düzeyde sağlık hizmetine ise çok ucuza ulaşabilirsiniz.

    türk hekimleri amerikalı meslektaşlarına kıyasla çok daha yetenekli ve tecrübelidir. çünkü bizim sistemimizde yokluk içerisinde harikalar yaratma zorunluluğu vardır. buradakiler bizim yaptığımız ameliyat sayılarını duydukları zaman inanamıyorlar. amerikalı meslektaşımın yılda yaptığı vaka sayısını ben 3 ayda yapıyorum, dolayısıyla daha fazla tecrübe, daha fazla el becerisi beraberinde geliyor.

    ama işin diğer boyutunda benim bir hastaya ayırdığım sürenin 10 katına sahipler. ben 5 dakikada bir şeyleri çözüp derdimi anlatmak zorundayken buradaki adamın 60 dakika süresi var. bu da beraberinde daha kaliteli iletişimi ve daha kaliteli hizmeti getiriyor. ayrıca kullandıkları malzemeleri biz ancak kongrelerde görüyoruz. bizim tekrar tekrar steril edip kullandığımız aletler abd'de tek kullanımlık olarak işlev görüyor. en son teknoloji daima emre amade. bilimsel araştırmalara ayrılan bütçeler gelişmiş avrupa ülkeleri için bile hayallerin ötesinde. bu sayede yenilikler, en son teknikler hep abd'den çıkıyor.

    sonuç: birisi diğerinden iyidir diyemem. bir tarafta insülin almaya parası yetmediği için 350 kan şekeri ile gezen fast-food zombileri, diğer tarafta poliklinik sırası beklemekten ve sırası geldiğinde 5 dakikada işini halletmekten bıkmış (ama görece ucuz sağlık hizmeti alan) garibanlar. hangisini tercih edeceğinize siz karar verin.

    edit: pek çok arkadaştan haklı uyarılar geldi. türkiye'de kamusal sağlık hizmetinin bedava olduğunu iddia etmiştim, ancak ödediğimiz vergiler ve sgk payları ile ilgili uyarıldım. bedava kelimesini "görece ucuz" olarak değiştirdim.

    aslında bu da türkiye'deki vergi bilinci sorunu ile alakalı. biz türkiye'de maaşımızı net, harcamalarımızı ise vergi dahil olarak bildiğimiz için ödediğimiz vergileri yok saymaya yatkınız. avrupa ve abd'de ise brüt maaşınızı bilip vergilerinizi kendiniz ödersiniz, bu sayede verdiğiniz verginin bilincinde olursunuz. benzer şekilde ürün ve hizmetler de vergisiz olarak fiyatlandırılır, böylece alışveriş yaparken verdiğiniz vergilerin bilincinde olursunuz. sonuçta toplumda bir vergi bilinci oluşur. insanlar kendilerini "tax-payer" olarak tanımlarlar.

  • bu 'size ne, mutlu olmuş yapmış' denilecek bir günlük hayat eğlencesi değil. ne bileyim oğlunun sünneti kızının kınası falan değil.
    türkiye'deki akademik kurumlar zaten kokuşmuş durumda. bunun sebeplerinden biri işte böyle savunmaya girerken geçeceğinden her nasılsa emin insanlar, lakayıtlık ve ciddiyetsizlik.
    bilimde gösteriş olmaz. her alanda oldugu gibi orda da kaliteni mütevazılığın belirler.