hesabın var mı? giriş yap

  • "eğer hepimiz bir yıldızın merkezinden geldiysek, her birimizin atomları da o yıldızın merkezinden gelmiş demektir... o halde hepimiz aynı şeyiz. bir kola makinası veya bir izmarit de, o yıldızın atomlarından yapılmıştır. hepsi de sizin ve benim gibi binlerce kez dönüşüme uğramıştır. bu yüzden, o dışarıdaki şey benim. peki o zaman bunda korkulacak ne var? aradığımız teselli nedir? hiçbir şey...korkacak bir şey yok çünkü, her şey biziz."

  • günlük hayatta başımıza gelen zamanda yolculuk deneyimleri.

    sabah denize sıfır evimizde uyandık. perdelerimizi açtık ve güneş ışığı çarptı yüzümüze. işte ilk yolculuğumuz! yüzümüze düşen fotonlar aslında 10 bin ila 170 bin yıl öncesinde güneş'in çekirdeğinde üretildiler. yüzeye ancak ulaşabildiler ve dünyaya kadar 8 dakikalık bir yol kat edip gözümüze ulaştılar. yani güneş'e baktığımızda aslında onun 8 dakika önceki halini görüyoruz.

    giyindik evden çıktık, şanslıyız çünkü evimizin dibinde metro var. hem de 100 km/sa hızla gidiyor. biz bu metroyla 1 saat yolculuk ettiğimizde, duran insanlara göre saniyenin katrilyonda 1'i kadar zamanda ileriye gitmiş oluruz. yani onlardan daha az yaşlanırız, çünkü hız, zamanın akışını yavaşlatır.

    yolculuğun ardından iş yerimize vardık ve ofisimiz bir gökdelenin en tepesinde. bütün bir yıl orada çalıştığımızda deniz seviyesinden hiç ayrılmamış bir insana göre saniyenin milyarda biri kadar daha fazla yaşlanırız. çünkü kütle çekimi zamanı yavaşlatır. yani dünyanın merkezine ne kadar yakınsak zaman bizim için o kadar yavaş akar.

    yorgun bir iş gününün ardından evin yolunu tuttuk. hava karardı. gökyüzüne bakıyoruz:

    en parlak cisim ay, ışığının bize ulaşması 1,3 saniye sürüyor. yani yaklaşık 1 buçuk saniye önceki halini görüyoruz.

    venüs, ışığı 3 ila 13 dakikada bize ulaşıyor.

    mars, ışığı 4 ila 20 dakikada ulaşıyor.

    jüpiter'e baktığımızda onun 35 ila 52 dakika önceki halini görüyoruz. zira ışığı bize bu kadar zamanda ulaşıyor.

    neptün'ün güneş'ten yansıttığı ışığı bize tam 4 saat 40 dakika sonra geliyor.

    biraz daha uzaklara bakalım. örneğin en yakın yıldız, alpha centauri, bizden tam 4 ışık yılı uzaklıkta. yani tam 4 yıl önceki halini görmekteyiz onun.

    samanyolu'na en yakın galaksi andromeda ise tam 2,5 milyon ışık yılı uzaklıkta. yani şu an o galakside bizim gibi canlılar bulunsa ve çok çok güçlü teleskoplarla dünya'nın yüzeyini inceliyor olsalar, insanların varlığına ait en ufak bir kanıt bulamayacaklar. çünkü dünyanın 2 buçuk milyon yıl önceki halini görecekler.

    en uzak galaksi ise tam 13.1 milyar ışık yılı uzaklıkta. işte bu kısmı kafada canlandırmak zor. biz tam 13 milyar yıl önceki halini görüyoruz bu galaksinin.

    gökyüzü gözlem şenlikleri bittikten sonra perde çekilir ve yatağa girilir. hadi uyu artık geç oldu.

    yaşayan herkes için zaman sadece kişiye özgüdür. saat kaç dediğimizde ortak yanıtlar veriyoruz evet ama saat sadece başka bir saat referans alınarak yapılmış bir aygıttır. yaşamımızı kolaylaştırmak adına ortak zaman dilimleri oluşturulmuştur. ama gerçekte içinde bulunduğumuz zaman tamamen bize özgüdür. eşsizdir. bizim nasıl yaşadığımıza bağlıdır.

    not: bu yazıdaki zamanda yolculuk konsepti dışındaki her şey hayal ürünüdür.

  • ayın hilal şeklinin dünyanın her yerinde sağa bakmaması. türkiye'de aşağı yukarı tam olarak sağa bakan hilalin güneye indikçe saat yönünün tersine dönmesi. dahası ülke bayraklarının bundan etkilenmesi. türkiye, pakistan ve moritanya bayraklarındaki hilallerin ülkelerin coğrafi konumu hakkında bilgi vermesi.

    vay anasını! moritanyalı çocuğa ay dede çiz desen yukarı bakan hilal çizecek. hayat ne garip, hilaller falan.

    güneye inme editi: saat yönünün tersine demişiz zamanında ama fark etmez tabii. sonuçta ayın başı veya sonu olmasına göre iki yöne de bakabilir.

  • beşiktaşımın 5-1 kazanarak ,
    10 maç yapsalar 10 galibiyet alacaklarını düşünen kasımpaşalı yöneticiye ,
    spora ya da rakibe saygısı olmayan donk isimli ahlaksıza ,
    tayyip diye inleyip duran kudurmuş kasımpaşa taraftarcıklarına ve bu siyasi söylemi kısmayan lig tv ye ,
    emenike daha çok üzülmesin diye kart göstermeyen hakeme ve bunu destekleyen mhk ile federasyona ,
    sözlükte öten galatasaraylı efendilikten nasibini almamış ergen trollere
    koyup geçtiği bir maç olmuştur.

    şampiyon oluruz olamayız bilemem ama bu maçın anlamı budur.

  • real madrid başantrenörü pablo laso, maça ilişkin "f.bahçe gibi büyük bir takıma karşı kazanmak için sadece yüreğini ortaya koymak yetmez" dedi. evet bunu real madrid başantrenörü dedi. öyle işte...

  • bak hele bak. dışarıdan baksan adam sanırsın bunu. dışı parisli entelektüel, içi yozgatlı emmi tipini sevdiğimin.

    edit: bu arada a haber kamerasıyla "tesadüfen" karşılaştığına inanan polyanna'lar yoktur herhalde.

    edit 2: konulukonusuznevarsa nickli arkadaşın haklı mesajını aynen kopyalıyorum:
    "ben çaylağım entry giremiyorum :) yazmak ve dikkat çekmek istediğim konu konuşan çocuk kaç yaşındaymış ki o durumları kuyrukları görmüş :) lan zaten 18 senedir iktidar sabit ondan önce koalisyon vardı chp zaten 96 kadar seçim yasaklıydı :) bunları yazabilirseniz sevinirim teşekkür ederim . iyi günler dilerim"

  • black panther filminden alıntı;
    "evlatlarını kendi ölümüne hazırlamayan baba babalık görevinde başarısız olmuş demektir."

  • türk halkına armağan edeceğine cumhurbaşkanına armağan ediyormuş.

    bu ülkeyi öyle bir mantaliteye soktular ki sanırsın ülke recep tayyip erdoğan'ın malı. sanırsın bize sahip. 'şahsım, almanya ve fransa bir araya geldik, konuştuk', 'benim milletim, benim bakanım, benim polisim, benim cartım benim curtum' diye diye insanları erdoğan'ın malı olduğuna inandırdılar.

    ne spor sevgisi bıraktılar ne sanat sevgisi. spora, sanata bile siyaset karıştırdılar. ondan sonra millet neden sporcularımızı desteklemiyor, neden alkışlamıyor. işte bu yüzden; sporda bile siyaset var, yandaşlık var.

  • sikayet ediyormus gibi gorunup gorgusuzce ovunen suserlarca, hakkinda tanim bile girmeden, kiralik ev aramaktan baska hicbir sey yazilmadigi ulke.

    ablamiz uluslararasi sirketin bilmem hangi pozisyonunda calisiyormus ya, her nasil oluyorsa aylardir ev sahipleri ustunu cizip duruyormus. o bir koldan, sevdicegi bir koldan evlerinin onu marul, sular akar haril haril deyu ev ariyorlarmis gece 5'lerde(sabah 5 olmasin yoksam). hele hele hele. kendi bile soyluyor, kac kere aradigi evin biraz kucugunu teklif etmisler, yine de begenmemis han'fendi. sehrin merkezindeki evine de sigamiyormus. isvicre gibi bir ulkede 6 odali ev arayacak kadar yuksek gelire sahipsen hic bunlarla ugrasmaz, biraz pesinat biriktirir sirrakkadanak alirsin evi. kopuk ucurtma gibi dolanmazsin. isvicre'de konut faizleri bildigim kadariyla yabancilar icin bile %3'un altinda. 6 oda olmayiversin de 4 oda oluversin; bir odasina bir ayagini, digerine de bir ayagini ativerir uzanirsin kendine.

    bak ablacim, ben kiytiriktan bir dogu avrupa ulkesinde* yasiyorum. kaldigim yer de saddam'in siginagindan hallice, yasadigim ulkenin hali de ortada. bak entry'm orada duruyor. ama ben su anki halimden bile sikayet etmeye ar eder utanirim, nesretmem ulu orta. ovunulecek bir durumum da yok zaten, kirmizi sekizim neyiyle ovunecegim ama benim kadar bile imkana sahip olmayan su sozlukte yuz binlerce insan vardir(ulke capinda da milyonlarca). dunya'nin en zengin ulkesinde yasayip sirf havam olsun, namim yurusun diye yazacaksin da yazacaksin, gelen canak sorularla da kendi egonu tatmin edeceksin. yok oyle hikaye. (baska bir entry'sine denk gelmistim, guya yurtdisinda is arayanlara tavsiye veriyor ama gel gor ki yasadigi yeri orta avrupa ulkesi saniyor).

    bati avrupa ulkelerinde maalesef konut stogu sorunu oldugundan, yeni yapilasma da sikica regule edildiginden boyle sorunlar oldugu vakidir. ne var ki, bazen baska suser'lardan da okuyoruz, vay olduk, vay bittik, vay homliz olduk diye agliyorlar boyuna. insanlarin akliyla alay etmektir bu. bunu yasadigim sehrin facebook grubunda da cokca goruyorum, insan insana benzer ne diyim. bu tatminsizlik, bu eksiklik hissi, halihazirda elindekiyle mutlu olamama hali icten ice bitirir adami. gelir duzeyin arttiysa, evini degistiremiyorsan; turkiye'de tatbik edemeyecegin hobiler edinirsin, topluluklara girersin, veya yeni bir dil ogrenmeye calisirsin. lan dunya'nin bilmem neresinde, adini bile duymadigin 3 harfli siksok bir teror orgutu bir bomba patlatiyor, yuzlerce hane evsiz, babasiz kaliyor, bizim ablanin derdi de isvicre'de 6 odali ev tutamamak. bunu da %99'u hayati boyunca isvicre'yi goremeyecek insanlara dert yanarak anlatiyor(!).

    debedit: herkese cok tesekkur ederim, mumkun mertebe mesaj atan herkese donmeye calisiyorum. gonul isterdi ki gercekten isvicre'yi tanitan ve insanlara bilgi veren nitelikte bir entry olsaydi(halihazirda ulkeyle illiyetim olmadigindan benden daha iyisini yazacak muhakkak insan vardir). dunku zirvaligi debe'de gordukten sonra vicdanim bu aymazliga elvermedi, kendimce bir seyler ciziktirme ihtiyaci kesbetti. benimle benzer durumdaki gonuldaslardan haber almak da iyi hissettirdi dogrusu.

    bu arkadasin harun abi oldugu ve trollluk yaptigiyla ilgili mesajlar aldim. trollse bile gercekten sonradan goc edip aynen bu mentalitede olan tonlarcasi oldugunu bildigim icin gercek farz ederek yazdim.

    bahsekonu gerizekaliyi rezil ettigimiz yetmemis, satasmaya devam etmis. bezelye tanesi kadar beyni olsa foyasinin meydana cikacagini anlar, kicinin ustune oturur cenesini kapar, herkes de unutur giderdi. a be zubuk, sen alelade bir sozluk sitesinde kadin taklidi yapan ezik bir embesilsin. sadece soylediklerine cevap vermis, profiline bakmaya tenezzul bile etmemistim. onlarca mesaj aldim o yazidan sonra, bu varligin kim olduguyla ilgili. (isvicre'de dolarla maas almayi basardigini iddia ettigini soylemiyorum bile).

    entry'ni sikayet ettim de zaten, merak etme. ama sozluk iyiden iyiye sosyal medyaya dondugu icin bir etkisi olmadi. zaten olsaydi 3. entry'nde ucururlardi seni buradan allahin zarganasi. bilgi kirintisi demis bir de. lan kabzo, sende o bilginin kirintisi bile yok. oturma organindan hikaye uydurmussun iste. bilgi diye ortaya salladigin seyler de birkac expat forumundan calinip cirpilmis bilgiler.

    10 para etmez adamsin, soylediklerinin de bir kiymeti yok. yine de cok merak ettim, hayal edemeyecegim okul neresiymis gercekten? harbiden merak ediyorum, neresiymis? ben norvec'in ekonomi ve yonetim janrindaki en iyi okulunda egitim gordum. 3 dil biliyorum. ovunmek icin de soylemiyorum, zaten butun bunlara sahip olmasaydim bile bir sosyal mecrada efemine entryler yazip kadin taklidi yapip ilgi cekmek icin millete hakaret edecek kadar zavalli ve ezik biri olmadigim icin gurur duyardim kendimle. gercek kimliginle(isim olarak degil) yazsan kimsenin seni sallamayacagini biliyorsun cunku degil mi kereste. o kadar yuksek geliri olan, o kadar yuksek mertebelerde calisan insan turkce sitede niye trollluk yapsin. niye haril haril cevap yetistirsin. dort ustu murat ustu yasar gidersin zaten.

    hadi tak oltani al voltani. sahilden sahilden. kankan falan da degilim senin.

  • komedi bir karar. şimdi tekrar anlatayım.

    7 ekim tarihi, hamas'ın israil'e saldırdığı tarihtir. israil'in gazze'ye saldırdığı tarih değil. 100 days, 100 gün demek. israil'de bazı kişiler veya stk'lar 100 gündür hamas'ın elinde tutulan rehinelerle ilgili farkındalık yaratmak amacıyla böyle bir mesaj seçmişler (sosyal medyada kolaylıkla bulabilirsiniz). bu adam da rehineler için gol sevinci yapmış. ne savaş övmüş, ne bir şey yapmış.

    şimdi eden karzev de aynısını paylaşmış. tahminimce bütün israil vatandaşları da paylaşır. topluca sınır dışı mı edecekler?