hesabın var mı? giriş yap

  • islami kaynaklara göre insanlık tarihi 6-7 bin yıl civarındayken bu haberde ilk insan izinin 5.7 milyon yıl önce bulunduğu belirtildiğinden bilimsel olarak islamiyeti çökertmiş haberdir.

  • ve halen aramızda 1 tane bile kız kaldıramayıp, sözlükte sağa sola abazanlık saçanların suratına tokadı yapıştırmış ablamızdır. yürü bea.

  • ojeyi silip baştan sürmek yerine halihazırda soyulmuş da olsa tırnakta ikamet etmeye devam eden ojenin üstüne bir kat daha oje sürmek. biliyorum, yalnız değilim.

  • antik mitolojiden günümüze kadar olan dönemde hemen her din ve kültüre ait yaradılış efsanelerinde karşımıza çıkan hayvan figürü, serpent.

    gerek yaşam süreci ve yaşamını sürdürdüğü elverişsiz koşullar, gerek yer altından yeryüzüne açılan deliklerden yüzeye çıkması*,gerek vücut dış yüzeyinden kansız bir şekilde sıyrılarak* kendini yenilemesi nedeniyle insanlar tarafından sıklıkla ölüm ve yeniden doğuşun* sırrına sahip bir hayvan olarak algılanmasına neden olmuş, zaman zaman da aynı nedenden ötürü tıp ile ilişkilendirilmiştir.

    ayrıca yılanın besinin bütün olarak yutması ve karnında uzun süre saklaması "ana karnına dönüş" ile özdeşleştirilmiş ve bu nedenle yılan pek çok mitolojide ölümü takiben yeniden doğuşu sembolize eder olmuş ve "yaratıcı" görevi üstlenmiştir.

    sümerlere ait gılgamış destanında, sonsuz yaşamın kaynağını arayan gılgamış ölümsüzlük otunun bir gölün dibinde yetiştiğini öğrenir, dalarak bu otu çıkarır. zorlu bir dalış sonrası otu yemeden önce biraz dinlenirken yaklaşan bir yılan ölümsüzlük otunu yer; gılgamış ölümlü olarak evine döner ve yılan ölümsüzlüğü kazanır.

    erken sümer ve akkad eserlerinde dünya axis mundi denen bir direk tarafından taşınır halde resmedilir. bu direk etrafında sıklıkla iki yılan sarılıdır.
    (bkz: caduceus)

    babil mitolojisinde her şeyin var olmasından önce primordial okyanus olan apsu ve burada yüzen dev yılan tiamat vardır. marduk ebeveyni olan tiamat'ı öldürür, onun vücudundan yer ve gökü yaratır.

    eski mısır'da yılan uraeus* şeklinde firavun'un tacını süsler. aynı zamanda güneşle de ilintili olan kobra, omurga sembolu olarak kullanılır. ayrıca dünyanın nehebu-kau isimli kanatlı bir yılanın üzerinde durduğuna inanılır.

    kleopatra ölüler ülkesi'ne bir kobra yardımı ile gider.

    eski yunan mitolojisinde dünyanın merkezinde büyük tufandan kalan çamurdan oluşmuş ve gaia'nın oğlu olan phyton isminde dev bir yılan yaşamaktadır. dev yılandan korkan halk apollo'dan yardım ister ve apollo olimpostan inerek phyton'u öldürür. persephone'nin oğlu olan şarap tanrısı dionysos doğduğunda yılan şeklindedir. athena kalkanının üzerinde bir yılan figürü taşır.

    vikinglere göre dünya çevresinde kendi kuyruğunu ağzına almış dev bir yılan olan ouroboros dolanmaktadır.

    ouroboros benzeri kendi kuyruğunu yiyen yılan fügürü pek çok antik kültürde mevcuttur ve yeniden doğuş ile sonsuzluk simgesidir.

    gene viking mitolojisinde kozmik ağaç yggdrasil'in kökleri arasında nidhogg isimli yılan insanlar devlerle olan savaşta ölen insanların kemiklerini yemek üzere beklemektedir.

    kuzey amerika yerlileri çıngıraklı yılanları kutsal bulur ve öldürmezler. çıngıraklı yılanların öldürdükleri bufallo'nun derisini ulu ruh'a vermeyi reddettikleri için ulu ruh tarafından yılana çevrilen üç kabile üyesi olduğuna inanırlar.

    karayip halkına göre dünya yılan şekline giren dambala isimli tanrı tarafından yaratılmıştır.

    aztek kültüründeki ana tanrılardan biri tüylü bir yılan olan quetzalcoatl'dır, denizden çıkmış ve azteklere bildikleri herşeyi öğretmiştir. maya'lar kendilerini tarım yapmayı öğreten ve uygarlıklarını geliştiren gucumatz isimli yılan tanrı'ya taparlar.

    çin mitolojisinde yılan, biraz değişerek doğu ejderi formunu alır. güç, hırs ve bereket sembolüdür.

    hindistan'da kobralar kutsal sayılır, nehir ve göllerin koruyucuları olduğuna inanılır.
    hindu mitolojisindeki en başta gelen tanrılardan biri olan vishnu oturur halde ve başının etrafında dokuz yılan ile sembolize edilir.

    krishna kozmik yılanı öldürerek yedi nehirin akmasını sağlamıştır.

    eski ahit'te yılan cennette bilgelik ağacını bekler. musa'nın asası yere atınca yılana dönüşür.

    gene eski ahit'te, tanrının en yüce meleksi yaratıklarının ismi seraphim olarak geçer. seraphim kelimesinin tekili olan seraph ateşli* yılan anlamına gelir.

    islama göre iblis, yılanın ağzında cennete sızmış ve havva'yı doğruyu ve yanlışı bilmesini sağlayacak ağacın meyvesini yemeye ikna etmiştir.

  • kız sizinle zor bi durumunu paylaşmış, fikir almak istemiş, belli ki sizin kadar insan içinde değil, paylaşacak fazla insan yok etrafında, yaşça da küçük... sizin verdiğiniz tepkilere bak. yok imla yok bilmem ne.

    az biraz insan olun be. azıcık.

    inanmadıysanız, ciddi bulmadıysanız da "ya gerçektir falan" deyip başka bir başlığa gidiverin, zor değil. bir fikriniz varsa da insan gibi entry girin, yardımcı olun.

    birine yardım etmek iyidir, insan olduğunuzu, yaşadığınızı hissedersiniz.

  • 94 ışık yılı nasıl bir mesafeyi tabir eder onu bir şey yapalım önce.

    malumunuz ışığın hız sınırı evren içinde saniyede 300bin km. ışık dakikada 18 milyon kilometre gider istese. bu da saatte 1milyar 80 milyon km gitmek demek oluyor ki ben hızdan korkarım yavaş gitsin.

    ışık yılı nedir? ışık yılı ışığın saatte değil de yılda gittiği mesafedir. peki bir yılda kaç saniye vardır? ohooo! bunu mu hesaplayacağım amk!

    tamam! yılda kaç saat vardır onu şey yapalım.

    365 gün çarpı 24 saat eşittir 8.760 saat. vay! demek ki bir saatte 1 milyar 80 milyon km giden ışık bir yılda 9 trilyon 460 milyar 800 milyon km hızla gidebiliyor. yani bu hızla giderseniz bu mesafedeki bir yere 1 yılda ulaşırsınız. hem de tek vesait. tamam.
    şimdi bunu 94 yılla çarpın. 889 trilyon 315 milyar 200 milyon km mesafe ediyor. 94 yıl ışık hızıyla gitseniz alacağınız mesafe bu. osman gazi köprüsünü kullanırsanız 889 trilyon km!

    uzak. ben gelmiyorum...

    *******************************

    bilgi dolu edit: can ciğer kuzu sarmalarım! ortalık karışmış düzen bozulmuş, yetiş ya carl sagan yetiş ya cosmos diyoruz. iş bu türkçe altyazılı 8. bölüm, uzay ve zaman yolculukları üzerinedir ve kafayı tertemiz yapar, izleyin, izletin...

    yalnız demek istediğim bir şey var, bölümü izleyecek olanların da karşısına çıkacak olan bir şey: 94 ışık yılı demek, 94 yıl demek değil! yani şöyle: ışık hızında 94 yıl gidecek bir cihazı uğurladık eve döndük diyelim. o cihaz 94 ışık yılı sonunda hedefine vardığında; affınıza sığınarak söylüyorum ama dünyada 134.100 yıl geçmiş olacaktır!!! görelilik kuramı ahan da budur! yani sen ışık hızında 1 gün gidersin ama dünyada 4 yıl geçer...
    yani beyler bayanlar karadelikten kayanlar, bu mesaj 134 bin 100 yıl önce yollanmış; hadi osman gazi köprüsünü kullandı diyelim: 134 bin yıl!

    beynim ısındı bana müsaade mübarekler. ademle havva masalına inanmayı hiç bırakmayacaktık. gördün mü başımıza geleni?! *