hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • iş disiplini konusunda oldukçta etkileyici bir davranış segilemiştir. kafasına çaktıktan sonra, dondurma şovuna devam etmiştir.

  • olay gerçek
    iranlı: türkiye ne güzel azadlık, rakı içiyor musun?
    türk: hayır!
    iranlı: vay salak.neden içmiyon.serbest değil mi?

  • ben yaptım bunu. kızım 1,5 yaşındayken fiyatını, türkiye'ye göre ucuz buldum aldım. haa ne oldu, eve ilk getirdiğimde hatun alay etti. kızım hareketli bir cihaz olduğu için korktu. oynamadı. (robotla da oynamamıştı) ben oynadım. sonra uzun süre durdu bir köşede. yaklaşık 3 ay sonra kızım tekrar gördü, çekinerek bakıyordu. hadi oynayalım dedim, başlangıçta korktu ama sonra arabayı onun arkasından takip ettirmek suretiyle kovalamacalı oyun icat ettik. artı pilleri bitince hemen "baba pi" diyerek pillerini değiştirmeye çalışıyor. (bilim kadını potansiyeli var :) velhasıl kelam oynuyoruz biz kızımla arada sırada. yani herhangi bir problem yok şimdilik.

  • aşırı gerçekçi bir bilgisayar oyunu. yapay zekası o kadar gelişmiş ki karakterler bile gerçek olduklarını düşünüyorlar. uygarlıklar kuruyorlar, maden işliyor, ticaret yapıp, teknoloji geliştiriyorlar. hatta bazıları onlarla oynayan oyuncuya tapıyor bile. oyunun da belli sınırları var tabi. mesela oyundaki harita dışına çıkınca nefes alamıyorlar. ilerlemeleri çevresel koşullardan dolayı aniden güçleşiyor. bunun nedeni oyunun sınırlarına ulaştıklarında aslında tümüyle kurgusal bir evrende yaşadıklarını öğrenip umutsuzluğa düşmelerini engellemek. oyuncu arada canı sıkıldığında doğal afet falan gönderip eğleniyor. tam tersi karakterler birbirini öldürmeye çalıştığında anında kitap, peygamber falan geliyor. eldeki peygamber upgrade'i bitince fetullah, cübbeli falan gönderiyor. aslında farklı ülkelerin ve kıtaların farklı oyuncular tarafından yönetildiği multiplayer bir oyun da olabilir bu (mesela amerikanın sahibi iyi oynuyor). ama ne olursa olsun oyuncu bir gün oynamaktan sıkılacak ve fişi çekip tatile, kız arkadaşına falan gidecek.

    (bkz: işte biz o gün tükeneceğiz)

    edit: aklıma şimdi geldi de zaten dna'mız da kodlama şeklindeydi dimi lan? valla bizi çok pis kodladılar olum, demedi demeyin.

    kaynaklar:
    (bkz: the sims)
    (bkz: truman show)
    (bkz: matrix)
    (bkz: age of empires)
    (bkz: kıçım)

  • anne babayı literatürlerin arasında arayıp bulmak, çocukken sevilerek bakılan kitapların anatomi atlasları olması, nöbet odalarında resim yaparak büyümek, oyun oynarken beyaz doktor önlüğünü giymek, oyuncak doktor setlerine hiç bir zaman anlam verememek, akşam yemeklerinde ne konuşulduğunu öğrenebilmek için ikinci bir dil öğrenmekle yükümlü olmak, hastane kokusundan iğrenmek, hasta olduğunuzda zerre ilgi görmemek, yabancı hastaların sizden daha çok ilgi gördüğüne tanık olmak ama kendi kendini iyileştirebilme becerisini kazanmak, mükemmel prospektüs okuyabilme becerisi edinmek, tansiyon ölçmeyi, iğne yapmayı bilmek, akciğerdeki ral'i duyabilmek, bazen sırf sonunun nereye varacağını bildiğiniz için "annen baban ne iş yapar yavrım?" sorusuna memur diye yanıt vermek ve ayrıntılara girmemek, bir ömür boyu yorgun evebeynlere sahip olmaktır.
    hayır avantajlı değildir, doktor çocukları mesleğin aşırı idealizminden dolayı meslek aşkının kendilerine tercih edilmesini kabullenmiş çocuklardır. anne hiçbir zaman anne değildir, baba hiçbir zaman baba değildir, çocuk da anne ve babanın simultane nöbetçi olmadığı bir gün eskaza olmuş bir mahlukat olduğu için çoğunlukla yalnız ve kendi halindedir.

  • yemekte abimle sezar sosunun salatayı ne güzel yaptığından bahsederken ortaokulda okuyan yeğenim muhabbete dalar:

    - jülio sezar mı?
    - jülio değil, jül sezar denir. sen sezar'ın kim olduğunu biliyor musun?
    - biliyorum benfica'nın kalecisi.

  • yengeye sunduğu şartlar bakımından sevr anlaşmasından beterdir. cidden ben son dönemde bir tarafın bir tarafa dayattığı bundan daha ağır bir sözleşme görmedim, ne yaptın albert abi ya. zaten sevr anlaşmasının hazırlanması sürecinde itilaf devletlerinin einstein'ın bu 1914 tarihli evlilik sözleşmesini dayanak aldığı da söylenmekte.

    şartlar:

    a. aşağıdakilerden sorumlu olacaksın:

    1. giysilerimin ve çamaşırlarımın düzenli olduğundan;
    2. üç öğün yemeğimi odamda düzenli bir şekilde yediğimden;
    3. yatak odamla çalışma odamın tertipli tutulduğundan, özellikle de çalışma masamı benden başka kimsenin kullanmadığından.

    b. toplumsal sebepler kaçınılmaz bir şekilde gerektirmediği takdirde benimle tüm kişisel ilişkini keseceksin. özellikle aşağıdakileri talep etmeyeceksin:

    1. evde seninle birlikte oturmamı;
    2. seninle dışarıya ya da seyahate çıkmamı.

    c. benimle ilişkinde aşağıdakileri gözeteceksin:

    1. benden fiziksel yakınlık beklemeyecek, bana hiçbir şekilde sitem etmeyeceksin;
    2. istediğim anda benimle konuşmayı keseceksin;
    3. istediğim anda yatak odam ya da çalışma odamdan şikâyet etmeden ayrılacaksın.

    d. beni çocuklarımızın önünde sözlerin ya da davranışlarınla aşağılamayacaksın.

    https://canyayinlari.com/…in-in-evlilik-sozlesmesi/

    edit: link yenilendi.

  • 10 gün önce ülke başkentinde ana muhalefet lideri diri diri yakılmak istenen ülkede yaşayan orta dogulularin komiklik yaptığı başlık.
    7 haziran - 1 kasım ülke tarihinin en karanlık dönemlerinden birini yasamamis gibisiniz.
    3 yıl önce kendi elleriyle besledikleri cemaatçi grup tarafından darbe girişimine maruz kalmamış gibi şakalar yapabiliyosunuz.
    seçim sonuçlarını kabul etmeyen bir diktatörün ülkesinde yasamiyormuscasina baskalarinin az gelişmisligiyle alay ediyosunuz.
    sizin bu ağlanacak halinize gülen şımarıkliginizla kim alay etsin acaba?