hesabın var mı? giriş yap

  • emine s. beder'den ekşi sözlük ipuçları: entry yazarken sol frame'deki bir başlığı entry'nize kopyalayıp yapıştıramıyor musunuz? başlığı entry kutusuna sürükleyip bırakın.

  • isveç'te de çok popüler bir faaliyet. çünkü ürünlerin dış görünümü ve ambalaj durumları ile ilgili çok sıkı düzenlemeler var. bu yüzden kullanım tarihi geçmeyen bir çok ürün çöpe atılıyor. özellikle görece zengin muhitlerin marketlerinde bu ambalaj görünümü, dış görünüş, yıpranma gibi konular daha sıkı ele alındığından, çok çok kaliteli ürünleri çöpte bulabiliyorsunuz. baya organize bir faaliyet bu isveç'te ve facebook grupları her detayı tek tek anlatıyor. kriminal olarak da bir cezayı çarptılanı da duymadım. birkaç arkadaşım sadece ekmeği, sütü ve peyniri marketten para ile aldıklarını bile söylüyorlar..

  • çok uzun süreli çalışma saatleri insanda psikolojik baskı yaratıyor bence.
    işleri zipleyerek, daha kısa çalışma süresine toplamak hem konsantrasyonun dağılmasını engelliyor, hem de çalışanda akşam erken çıkacak olmanın mutluluğu bulunduğundan, daha verimli olunuyor.
    öteki türlü insan ay bir çay, bir sigara, iki feysbuk, üç sözlük derken işi de savsaklıyor, zamanı da...

    yani kısa mesaide "işimi bitirip gideyim, yaşayayım" var, uzun mesaide ise "tüm gün burdayız zaten amk, biraz da mola verelim" kafası...

  • asıl ilginç olan kıllı koları değil parmaklarına oje sürmesidir bana göre. zira oje parmağa değil tırnağa sürülür.
    türkçe konuşmaktan aciz tiplerin diline sakız olmasın. kollarına ağda yapsın, ojelerini de tırnağına sürsün.

  • sırrı sakık'ın ağrı belediyesi'nde gerçekleştirdiği olaydır.

    ağrı belediyesi'nde çalışan 156 işçiye önce bir yıldırma politikası uygulanmış, bu fayda etmeyince de toplu olarak işten çıkarılmışlardır. işlerinden edilen işçilerin yerlerine ise bir kısmı da il dışından olmak üzere kendi partilileri doldurulmuştur tabi ki.

    http://www.memurlar.net/haber/494664/

    bu olayı dün sırrı sakık başlığına da yazmıştım. (bkz: #47871862) ama tabi kimsenin ilgisini çekmedi. bu ülkedeki basının da, sözlükçülerinin de akp'den falan şikayet etmeye hakkı yok! şu olay akp'li bir belediyede yaşanmış olsaydı bütün muhalif gazetelerde haberdi. eğer chp'li bir belediyede yaşanmış olsaydı bizzat chp'liler de dahil herkes o belediye başkanına gömerdi. (örnek olarak (bkz: murat hazinedar)) mhp'li bir belediyede olsaydı bütün basını, sosyal medyası yakardı ortalığı resmen. ama bu olay bdp'li bir belediyede meydana gelince herkes sus pus! malum şimdi buna bir şey söylersen solculuğuna halel gelebilir, ima yoluyla ırkçılıkla suçlanabilirsin, neme lazım?!

    1 mayıs'ta bdp kortejini seyrederken kış kıyamette ekmeğinden edilen bu 156 işçi de gelsin aklınıza!

    debe editi: (bkz: otizmli çocuklara öğretmen kampanyası/#47787671)

  • bir önceki gün gelen misafir pasta getirmiştir. e koca pasta bu, haliyle artar. sabah erken kalkmışımdır, dolapta kaale alınır türden bir gıda bulamamışımdır. haliyle pasta keserim, yerim. meğerse gürültüye anne uyanmıştır, mutfağa girer:

    anne:
    - aa oğlum napıyosun sabah sabah?
    aklı sıra komik ben:
    - ekmek bulamadım pasta yiyorum, ıhı ıhı.
    anne:
    - iyi de oğlum makarnadır orda kastedilen pasta, yanlış çevrilmiş türkçeye.
    ben:
    - ...

    ben sözlükten böyle ayar almış değilim yau.