hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.

  • öncelikle (bkz: entelektüel)

    türkiye'de en yüksek 4. tiraja sahip olan gazetenin yapmaması gereken bir hatayı içeren haber.

    haberin içeriğine gelirsek, türkiye'deki mevcut iktidarın ve onun tabanının bakış açısına yönelik yapılmış popülist bir açıklama. aydınları ötekileştirerek halk çocuğu imajı çizmeye devam edin bakalım. "ne yapsak da bu halkın kültür seviyesini bir nebze yükseltsek" demek yerine "ne yapsak da cehaleti yüceltip aydınları kibirli göstersek" demeye devam edin. bu taktik son 14 yıldır çok tuttu, nasiplenmeyen kalmasın.

    debedit : (bkz: cansel buse kınalı)

  • düşük oranlı maçlara yüksek miktarda para koyup kazanmak mümkün elbette ama bazen hiç ummadığınız maçlardan yatarsınız. geçenlerde azerbaycan avusturya maçına ms 1.5 gol üstüne 1000 tl bastım. oran 1.08, yani tutsa 80 tl alacağım. 80 tl için 1000 tl'yi riske attım. maç 1-0 bitti. maçı izlemiştim hatta. azerbaycan milli takımının 2. golü yememek için zamana oynamasını ve deli dana gibi boş boş sahada koşturmasını görünce bele veziyyetin içine soxam dedim.

    yani oran 1.10 bile olsa, birden fazla maçı kupona alıp yüksek miktarda para basmak çok riskli bir iş. her hafta, banko dediğimiz maçlardan birkaçı mutlaka sürprizli bitiyor.

    gelin ben size daha garanti bir yöntem önereyim... canlıda tek maç üzerinden korner oynayın. toplam korner sayısından bahsetmiyorum. maçtaki zamana göre, atıyorum 51-60 dakikalar arasında kim daha çok korner kullanır diye bir seçenek var ya ondan bahsediyorum.

    oynanan maçın korner istatistiğine ve skora bakarak oynuyorum ben bunu. diyelim ki dakika 55 olmuş ve maçtaki toplam korner sayısı 1-2 civarında. takımlar yorulmaya başlamış, pozisyonlar azalmış durumda. muhtemelen korner kullanma olasılığı da düşecektir. hemen 61-70 dakikalar arasındaki korner sayısına bahis alın. kim daha çok korner kullanır seçeneğine eşit deyin. 10 dakika içinde zaten korner olmaz genelde.

    daha dün west ham - everton maçında bu şekilde oynayarak 1000 tl bastım 1960 tl olarak geri aldım. 1.96 oran çok iyi bir orandı. zaten en kötü 1.60-1.70 oran veriyorlar.

    bu biçimde 50-100 tl basarak da oynayabilirsiniz. hem 10 dakika içinde kupon tutuyor hem de kazanma zevkini yaşıyorsunuz.

    umarım bu taktik, ben buraya yazdım diye cortlamaz. *

  • 128 milyar dolar ile ne kadar alışveriş yapabileceğinizi gösteren bir internet sitesi.

    şurdan buyrun

    edit: ürünler arasına pudra şekerinin de eklenmesi gerektiğini söyleyenler olmuş. sonuna kadar katılıyorum.

    edit2: yeni ürünler gelmiştir...

  • maraba televole

    işte en büyük kâbusumuz. toplumsal cinnet sebebimiz. maradona'nın çok az sevimli versiyonunu mu istersiniz, levent kırca'nın biraz önce sarhoş taklidi yapmış gibi duran versiyonunu mu?

    ağzı olan konuşuyor

    bir reklam sloganıydı. özellikle siyaset tartışmalarının, kahvehane, berber sohbetlerinin değişilmez söz öbeği oldu. konuşmayı tekeline almak isteyen, kimseleri beğenmeyenlerce benimsendi.

    kıl oldum abi

    tarkan'ın 'kıl oldum' şarkısına ait olan bu replik de geçmiş zamanda bir evlat gibi sahiplenildi. unutulmasına en sevindiğimiz kalıplardandır kendisi.

    halt dummkopf

    işte 'bizimkiler' dizisinin en meşhur repliği. almanya'dan gelmiş olan davut usta birazcık sapık olan oğlu halis merdivenleri ikişer çıktığında bile ona almanca 'dur, aptal' anlamına gelen bu sözü söylüyordu.

    alo ne koyim

    aslı 'alo ne okuyayım' şeklinde ve mustafa keser tarafından telefonla cani: yayına katılan izleyicilere sorulmaktaydı. ancak zamanla okuyayım, koyayım oldu. bu söz özellikletekstil esnafı arasında popüler oldu.

  • aynı zamanda birilerinin (bas bas haykırdıkları üzere) yıllardır beklediği liderdir. değdi mi lan beklediğinize? bence değmedi.
    neyse, bugün soma'da bir süpermarket, yarın umarım malezya'nın ücra bir köşesi.

  • annemle babam bosandiktan sonra annemle, ust katinda ev sahibinin oturdugu kucuk bir bahce kati eve tasinmistik. eski ama derli toplu bir evdi. ev sahiplerimiz hamdi amca ve canan teyze (ki sonradan adinin aslinda iffet olduğunu ama hamdi amcanin ona canan dedigini ve zamanla da oyle kaldığını ogrenmistik) uzun yillar almanyada yasamis oradan emekli olmus medeni seviyeli kendi hallerinde insanlardi. biz tasindigimizda orta yasin uzerindelerdi derken uzunca yillardan sonra hamdi amcaya alzhimer teshisi kondu ve onun durumunun zorlasmaya basladigi ilerleyen yillarda da canan teyze bagirsak kanserine yakalandi. tedavi ve ameliyat sureclerinde kizlari melek abla uzunca süre onlarla kaldi. cunku hem bagirsak ameliyati sonrasi cok zordu, hem de hamdi amcayi kontrol edebilmek guclesiyodu. kac kez kimseye farkettirmeden evden cikip giderken gorup döndürdüm yoldan sayisini hatirlamiyorum. canan teyzenin de ameliyat sonrasi pek beklendigi gibi olmadi... bigun evde uyuklarken ust kattan melek ablanin cigliklari geldi firladim ciktim yukari canan teyze kendinden gecmis gozlerini acmiyor boylu yapili da kadindi melek ablanin gucu yetmedi ben kucakladim canan teyzeyi. karninda bagirsaklarinin gorundugu kocaman bir pencere vardi. hic unutmam o kareyi. neyse biz melek ablayla canan teyzeyi torununun arabasina koyarken hamdi amca da kapi onune kadar gelmisti cok ilgili diil olan bitenle haliyle. melek abla canan teyzenin yanina binerken bana bakti hamdi amca yalniz kalamazdı. konusmadan anlastik bi an. dedim ben ilgilenirim. onlar gittikten sonra hamdi amcayla evin kapisinda başbasa kaldik hem cekindigim ne yapacagimi pek bilemedigim hem de kontrolu daha rahat olur diye kapinin tam onune sandalye cekip yola donuk oturttum onu ben de duvarin kenarina yaslandim. ıcimden de artik canan teyze icin pek de yolunda gitmeyecek isler diye dusunurken, basindan beri herseyden bi haber duran hamdi amca buz mavisi gozleriyle bakip aglamakli bi sekilde "o benim herseyim o benim gencligim o benim gecmisim allahim onu benden alma diye" aglamaya basladi. o ana kadar hicbisi hatırlamadan bombos bakan adamcağız herseyi bir saniye icinde hatirladi ve ne olduğunu anlayamadan kocaman bi acinin icinde buldu kendini. ben de sadece yasli bir amca bedenine goz kulak olacakken tarifsiz bir acıyla yanan bir eşi teselli edebilme yuku altinda ezildim un ufak oldum. elimden de dilimden de birsey gelmedi. canan teyze de hastaneden eve bir daha donemedi... yaklasik bir yil sonra hamdi amca da gitti cananınin yanina.

    bu ani benim, baslarda burnumun diregini sizlatsa da, simdi "gercek sevgiyi tadabilmiş sansli insanlar da gecti bu dünyadan" diye içimi ısıtıyor hatirladikca.
    hamdi kadar sevmek canan kadar sevilmek düssün hepimizin payina.