ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
6 ocak 2019 maduro'nun görevinden azledilmesi
-
(bkz: erdoğan'ın maşallah dediğinin 3 gün yaşaması)
venezuela'da halk açlıktan kırılırken maduro'nun nusret'te ziyafet çekmesi ile maduro'nun zaten yerlerde olan imajı sıfırlandı. nusret bildiğin uluslararası politikaya yön vermeye başladı.
2019 bereketiyle geldi. darısı diğer diktatörlerin başıma.
sonisphere festival 2010
-
inönü stadı' nı yıkmayı düşünen beşiktaş yönetimi bu festivalle işi beleşe getirmiştir.
melih gökçek'in mansur yavaş'a rest çekmesi
-
ortalık karışacakmış... melih gokçek'in laflarına hala prim veren var mı? allah bir dediğinde sorgulanması gereken adamların laflarını taşımayın şuraya allah aşkına ya...
2-b sınıf başkanlığı anketi
-
en azı oyu ceyhan almıştı oyumu ona verdim. ezilenlerin, dışlananların, sesi olmayanların sesi olmaya devam edeceğiz.
#2bceyhanyalnızdeğildir
40 bin oy editi: arkadaşlar verilen oy sayısı 40 bine'e dayandı. bu süre içerisinde ceyhan'ın gerçekten yalnız olmadığına inanmak istedim. belki benim entryim ceyhan için bir ses olur dedim, bir ışık olur, bir kıpırdama olur dedim ama bana rağmen durum pek değişmedi. çocuk gerçekten yalnızmış. benim aldığım fav sayısı çocuğun aldığı oydan fazla. artı oyları saymıyorum bile. utancımdan entryi silecek noktaya geldim.
üniversitede fark edilen gerçekler
-
kizlarin aslinda hemen vereyim modunda gezmedigi. hatta iddia ediyorum bu kizlardan lisede daha cok. o kizlar kazanamiyor zaten universiteyi. boyle de tespit sicarim.
yaşar avni musullulu
-
kısa bir süre önce sırlarıyla birlikte 73 yaşında vefat eden türk mafyasının ve türk derin devletinin en önemli isimlerinden birisi. özellikle uyuşturucu kaçakçılığıyla büyük bir servete kavuşmuş ve devlet tarafından da uzun yıllar korunmuştur. kendisinin yeraltı dünyasındaki lakapları ise "atilla", "sarı avni" ve "türk escobar'ı" olmuştur. türkiye'nin mafyası kitabında kendisine dair yabancı istihbarat kaynaklarından alınmış önemli bilgiler vardır.
http://www.sozcu.com.tr/…sirlariyla-gomuldu-823418/
evrim teorisi
-
"gözlerimiz farklı bir karışım olan gözyaşıyla, göz kapaklarıyla, korunmasındaki estetiğiyle, görme esnasında gerçekleşen olaylarla eşsiz, mükemmel bir tasarıma sahiptir. tüm bu olayların kusursuz bir şekilde işlemesi elbette ki doğanın marifeti değildir. gözdeki tasarım herşeyin rabbi olan allah'a aittir...şükürler olsun rabbim, şükürler olsun"
rabbim, gozyasi bezlerimdeki bir sorun nedeniyle gozum fazlasiyla kuru, tabakalardan birinin fazla ince olmasi yuzunden isiga karsi asiri hassas, kapaginin ici iltihaplaninca korunmasinda estetik mestetik kalmiyor. genetik olarak goz tansiyonuna yatkinim, mercegimi basbayagi kotu yapmandan dolayi 3.5 derece miyop, gozumun yumurta gibi olmasindan dolayi 1 derece astigmatim, ilerde nasip eylersen katarakt da eklenecek.
koca elektromanyetik spektrumun got kadar bir kismini bile dogru duzgun goremeyen bu aletin optik zoom'u yok, gece gorusu rezalet (kim bilir kac tane atam bu yuzden luzumsuz yere acilar icinde oldu, ama tabi sen onlari da cok seversin), gorus alani dar ve frames per second'i dusuk.
bunlari gectim, uc boyutlu dunyadan gelen fotonlari, malzemeden calmak icin olsa gerek, iki boyutlu bir retinaya dusurup, sonra beyinde signal processing yaparak uc boyutlu goruntuyu tekrar olusturmaya calisan, yani dunya kadar bilgi kaybina ugratan oldukca verimsiz bir sistemi dizayn ettigin, bize bagisladigin icin sukurler olsun. hakkaten de hersey pek mukemmel, pek kusursuz.
edit: soyle bir yorum geldi: "gördüğün için şükretmeyi denedin mi hiç?"
yani "o kadar mukemmel ki" den, "sen gorebildigine sukret"e mi donduk? kor olmadigima cok memnunum ama konu gozumuzu sevip saymak, onu sadece dunya optometristler gununde (ramazan 14) hatirlamanin ne kadar buyuk bir vefasizlik oldugunu anlamak degil, "o kadar kusursuz ki ancak evreni yaratan sonsuz gucteki bir tanri'nin eseri olabilir" gorusunu elestirmek. sadece gozun degil butun organlarimizin, hatta tum ekolojik sistemlerin ve hatta galaksilerin bu kadar kusurunu her gun tecrube ediyorken ve tum bu yapilarin evrim cizelgelerini az cok anlamisken, bu argumanin komik oldugunu anlatmak.
bu ates dedigin kati degil, sivi degil, gaz degil. oyle mucizevi birsey ki olsa olsa olimpostaki tanrilarin isidir, prometheus da onlarin kulu ve elcisidir. efendim, sacma mi? ates bir madde hali degil basit bir exotermik kimyasal reaksiyon mu? canim, sen kisin usumedigine, pismis yemek yiyebildigine sukretmeyi denedin mi hic?
facebook'ta babasının öldüğünü duyuran tip
-
cenaze için çevresindekileri haberdar etme amacında da olabilir, kendi halinde acısını da yaşıyor olabilir. anne/baba acısı yaşayan adamın nasıl davranması gerektiğini de yargılamayın isterseniz amk.
the new world
-
hipnotize olmus bir sekilde dalgin dalgin seyretmenizi saglayan, terence malick filmi. yeni dunyanin kesfi gibi hollywood klisesine donusmesi cok kolay olan konu nasil bu kadar zemine itilir basariyla, nasil da bir sis gibi orter ama gizlemez bir filmi hala anlamis degilim. hakettigi sekilde agir ilerleyen, son zamanlarda seyrettigim en guzel ask filmi..yonetmen neler dusunmus bu filmi cekerken, aklindan neler gecmis merak ettigim, siirsel sinemaya en guzel orneklerden..
marketteki ürünü tüketip ambalajı kasadan geçirmek
-
bir keresinde koca bir tekerlek kaşar peyniri ayak üstü yemiştim de kasiyer oha demişti hiç unutmam.
ortadirek bir ailenin çocuğu olmak
-
bankta oturup simit yemeği de bilir, çırağan sarayı'nda ki bir davette nasıl davranacağını da...