hesabın var mı? giriş yap

  • "almanya'da oturan ali candan, 26 temmuz tarihinde uçakla geldikleri elazığ havalimanı'nda oy kullanmak istediğini, ancak sandık görevlilerinin kendisine "oy kullanmışsınız" dediğini iddia etti. oy kullanmış gibi gösterildiğini öne süren candan, başka kişilerin kendileri yerine oy kullanacağını iddia ederek, cumhuriyet savcılığına hem de ysk'ya suç duyurusunda buldu."

    tüm dünyada bu sahtekarlığı yapanın "akp" olmadığını iddia edecek insan var mıdır acaba? (akit ve habervaktim sayılmıyor)

    link

  • kararını bana ilk söylediğinde, espri yapıyor sandım. böyle espriler yapılır çünkü, babasız büyünen evlerde. "yeter, bıktım kirlinizden, dağınıklığınızdan, bulucam zengin bir koca evlenip gidicem" li çok illallah duydu bu kulaklar. ancak o an ortada ne benim tarafımdan yaratılmış bir dağınıklık vardı, ne de serzeniş cümleleri. yemek yiyorduk, "salatadan da alsana. dünya kadar yapıyorum kalıyor. hadi tabağını sıyır da makarna koyayım" zamanlarıydı takriben. "evleniyorum ben" dedi. "iyi" dedim, "hayırlı olsun". "gerçekten, şaka yapmıyorum". "ben de şaka yapmıyorum" dedim. "hayırlı olsun". ardından tabağımı sıyırdım, odama çekilip, o masada söyleyemediklerimi, başka bir masada yazdım...

    "evlen tabi. hayatı boyunca bizim için en iyiyi düşünen sen, kendin için kötüyü düşünecek değilsin ya. her günü bizim için yaşayan sen, en azından bir günü kendin ve yeniden sevmiş olduğun adam için yaşa. hem güneye yerleşirsiniz belki ? hani hayallerini kurduğun o ev, ekip dikebileceğin bir bahçe vardı ya, sonun da senin olur. aynen çocukluğunun geçtiği o köydeki gibi. şehre gelip acıyla, sancıyla, zorluklar ve ihanetle hiç tanışmadığın günlerde olduğu gibi..."

    tanıştım, iyi adam, hoş adam. en önemlisi saf, temiz, mert adam. onun da var bir hikayesi, senden benden karışık. otuzlu yaşlarında bir beyin ameliyatı geçirip doktorların "çocuğunuz olmayacak" demesiyle sarsılmış. "evlenmem o zaman ben" diye küsmüş insanlara. bir yolcu teknesi alıp, denize sığınmış. babayiğit, cana yakın, delikanlı adam... böyleleri çok kalmadı istanbul'da. kalanlara rastlayınca insan seviniyor. elindeki bezi sağı sola sürerken "bak evlat" diyor; "bunlar teknenin motorları. suyu şuradan çekip soğumalarını sağlıyoruz. normalde yasak ama tuvaleti denize basıyoruz mecbur. gerçi sistemlerimiz arıtıyor kirli suyu...istersen başka bir gün yine gel de açılalım seninle. adaların ardından izlemen lazım istanbul'u." küçük ışıklar halinde öyle masum görünür ki bu şehir, onca suçu, onca yavşağı, onca ağlayış ve haksızlığı sınırlarında nasıl barındırdığına şaşar insan, der gibi dalıyoruz. bir süre sessiz...

    kimisi çıkıyor işte yıllar sonra, öz babandan daha babacan yaklaşıyor. fırsatı olsa öz anan kadar sevecek o derece. benim sevilecek bir yanım kalmamıştır gerçi. annemi en son öpmek istediğimde epey uzanmam gerekmişti, annem tarafından en son öpülmek istendiğimde ise epey eğilmem...

    şimdi merhaba gençliğim. selam, çocukluğumun son dönemleri. gel bakalım, bir türlü kurup yaşayamadığım hayat. yaklaş, bekar evi yalnızlıkları. bir tane bile temiz tişörtün, ütülü gömleğin kalmayışı... hoşçakal, babamın oyundan çıkmasıyla istemeden koluma geçirdiğim kaptanlık pozu bandı. arada uğrarım, gece kaç olursa olsun, dönmem gereken ev..

    ve güle güle anne.
    talih sizi, bir "yazlıkta" kocatsın..

  • isviçre'de de pkk gibi bir ayrılıkçı terör örgütü olmadığı için sorun olmayacaktır. bizim ayrılıkçılık sorunumuz olduğu sürece mümkün olmayacaktır.

    edit: bu entriyi dili yasaklamak olarak algılayan baya süper zekalı yazarlar çıktı. dilin yasaklanmasını savunan bir entri değil bu. aksine dillerin ve kültür çeşitliliğinin korunması ve devam ettirilmesi gereğini savunuyorum. fakat resmi dil olgusu siyasi bir olgudur. istediğin dili konuş, öğren, öğret. aptal aptal kürtçenin yasaklanmasını falan örnek göstermeyin. ayrıca bana “sizin devletiniz” diye mesaj atan salaklar siz de bir zahmet kendi devletinize s..gidin. hangi devleti benimsiyorsanız oraya kadar yolunuz var.

  • fırçalama değil, düzeltmedir. nevşin'i de dezenformasyon konusunda kibarca uyarmıştır. programı baştan sona izledim.

    öncelikle "almanya tarihinden ders almış bir ülkedir" diyenler 90'larda yakılan türk evlerini hatırlasın.

    gelelim konuya.
    türkiye'deki çerkeslerin dilinin yaşaması devletten önce, çerkeslerin sorumluluğunda diyor adam ki haklı. söylediği şey mantıklı, daha çocukluktan ana dilini öğretemezsen yeni jenerasyona, dilin tabii ki kaybolur.

    nevşin'in iddia ettiği gibi asimilasyon ciddi bir konudur. sistemli bir çabadır. türkiye'nin ise çerkes kültürünü asimile etmek gibi bir davranışı yok. korumak için de yok. nötr.

    bugünden bakarak geçmişi değerlendiremezsin. mesela bak bugün nasıl ki almanya'daki türkler kendi dillerini koruyor, türkiye'deki ermeniler ermeni okullarında çocuklarına dillerini öğretiyor. tamam maarif kanunu var. tamam ermeniler lozan'daki azınlık maddelerinden faydalanıyor.

    ama türkiye cumhuriyeti vatandaşı çerkes kökenli birinin vakıf kurma ve meb'e bağlı bir okul açmasına engel var mı? yok.
    bu okulda seçmeli ders olarak çerkesçe okutulabilir mi?
    https://www.cerkes.org.tr/…i-ders-olarak-okutulacak
    okutulabilir.

    yine meb'e bağlı okul bünyesinde bir dil kursu (ingilizce kursu gibi) açılabilir mi?
    kanunen bunda da bir sıkıntı yok.

    mevzu tamamen bütçe ve birilerinin elini taşın altına koymasıyla ilgili.

    ilber'in söylediği çok basit, sen önce kendi kültürüne değer vereceksin. sen yaşatmak için çabalayacasın. bu senin sorumluluğun.

    nevşin'e almanya örneğini vermesinin sebebi de siz kendi suçunuzu hafifletmek için "ama türkler de asimilasyoncu, ama fransızlar da şöyle, ama bulgarlar da böyle" diye dezenformasyon yapıyorsunuz, buna dikkat edin diye uyarıyor.

    not: nevşin daha ilk dakikada "yörükler de asimile oldu mesela" diyerek kullandığı kavramlardan ne kadar bihaber olduğunu gösteriyor.

  • gitmeyin lan adamın üstüne adam her erkeğin isteyeceği şeyi delikanlı gibi söylemiş. sunucular olur mu öyle şey falan diyorlar aydemir abimiz "o da razıysa" diye ifadesini tamamlıyor.

    pedofili falan diyenler olmuş ama pedofili başka bir şey arkadaşlar. böyle şeylere pedofili derseniz bu kavramı meşrulaştırmış olursunuz.

    20 yaşında kızla evlenmek isteyen adama kadın düşkünü denir, zampara denir, kırkından sonra azanı teneşir paklar denir ama pedofil denmez. pedofili çok başka bi durumdur ve insanlık suçudur amk. olayları birbirine karıştırmayın.

  • bir akraba olur; bütün ailenin huzurunu kaçırır, borca sokar, kavga çıkarır ya işte devlet o akraba.

    araba alacaksın “enişte ya bana da 2 tane al” diyor. bira alacaksın “enişte 3-4 tane de bana al” diyor. ev alacaksın “enişte sana 0+0 500 bine olur” diyor.

    tanım: sömürgeci devlet faaliyetidir.