hesabın var mı? giriş yap

  • recep ivedik 4'un 1 milyon 641 bin kisilik rekorunu sarsmis ama kiramamistir. buradan anlasiliyor ki nuri bilge'nin sahan gokbakar gibi olabilmesi icin on firin ekmek yemesi ve spor yapmamasi gerekiyor.

  • devlet kendi insanına turist kadar değer vermezse, turist neden versin? diye sordurtan durum.
    ya adamın kafası baya iyidi, ya da o da durumun farkında olduğu için, bana nasılsa bir şey olmaz diye şansını denedi.

  • şu ara sosyete çılgınlığı haline gelen japon menşeli yeşil çay türüdür. maça diye okunur ve maccha diye de bilinir. gölgede yetişen çay ağacı yaprakları buhara maruz bırakılıp kurutulduktan sonra sap, damar ve diğer fazlalıkların ayrıldığı bir işlemden geçirilir. işlem sonucunda ilk toplanan ürünün sadece %10'unun kaldığı "tencha" elde edilir. daha sonra tencha, genellikle el değirmeni ile çok yavaş bir şekilde toz haline getirilir. 100 gram tencha öğüterek matcha çayı elde etmek yaklaşık 3 saat sürer. yeşil bir toz şeklindedir. demleme gerektirmez. internette nasıl hazırlanacağına ve kullanılacağına dair envai çeşit tarif bulursunuz. zira japonlar bunu çok sever, çay yapmakla kalmaz, pasta, börek, dondurma ne buldularsa içine katarlar. yeşil çaylar içinde en yüksek antioksidana ve zayıflatma özelliğine sahip olan çaydır. bu yüzden sosyetik olması kaçınılmaz tabi. özel işlemlerden geçtiği için görece de biraz pahalıdır.

    piyasada yeşil çayı toz haline getirip matcha çayı diye satan uyanıklar da mevcuttur. hatta mevzudan haberi olmayan bazı aktarlar maka diyorsun sen maça değil diye sizinle iddialaşabilir. inanmayın, maka başka bir şey.

  • zengin depresyona girince xanaxlar, prozaclar havada uçuşur, personal trainer eşliğinde spora başlar, tenis kursundan çıkıp golf kursuna gider, avmlere alışverişe gider eve dönüp kavanoz kavanoz nutella kaşıklar vs.

    fakir depresyona girince depresyon hırkasını giyer, buzdolabını açar, raftaki yarım limona bakar ve kapıyı kapatır.

  • açılınn ben geldim. aşık olduğum kadınla evliyim, 2,5 yaşında bebemiz var ve sevdiğim işi yapıyorum. gelecek kaygısı yaşamamak için şimdiden çeşitli yatırımlar ile çocuğumuzun geleceğini kurtarmaya çabalıyoruz. evlendiğimizde hiçbir şeyimiz yoktu,kirada oturup en ucuz mobilyaları almıştık. şimdi evimiz oldu ama hala aynı mobilyaları kullanıyoruz çünkü ev dediğin dört duvar içinde pahalı eşyalar değil, ev benim için ailemin içerisinde olduğu yer. herşeyi dişimizden tırnağımızdan arttırıp birlikte yaptık daha doğrusu eşim sağolsun dört duvarı yuva yaptı. yuvayı gerçekten dişi kuş yaparlar dedikleri doğruymuş arkadaşlar, . üç gün sonra aç kalsam, işsiz kalsam şuna eminim karım arkamda dağ gibi durur. herkese içerisinde sevgi ve huzur olan yuva dilerim arkadaşlar.

  • fred'den çok gol kaçırdığım kupa. tuvalete gidiyorum gol oluyor, mutfağa gidiyorum gol oluyor, telefon çalıyor gol oluyor. ulan hapşırıyorum yine gol oluyor yine kaçırıyorum..

  • benzin kokusu bir çoğumuzun henüz daha çocukken ailemiz aracına benzin doldururken duyup hayran olduğumu bir kokudur. kendimi sadece bu kokuya olan hayranlığım yüzünden "imkan verilseydi"* kadrolu bir keş olacak gibi hissetmişimdir.

    büyük ihtimalle bu yazıyı merak edip okuyan kişilerden biriyseniz siz de bu kokuyu seven ya da sevdiğini fark etmiş kişilerden birisinizdir. benzin içerisinde bulunan 150 kimyasaldan biri burnumuza hoş gelen bu benzin kokusunun sebebidir.

    renksiz ve son derece yanıcı bir sıvı olan benzen, benzine tanıdığımı kokusunu verir. benzenin benzin içindeki hacmi ise sadece %1 civarındadır. koku reseptörlerimiz bu hidrokarbona o kadar duyarlıdır ki, abd zehirli maddeler & hastalıklar ajansı'na göre, kokusunu tespit edebilmemiz için varlığının havada milyon parçacıkta sadece 60 partikül kadar olması yeterlidir. bunu daha anlaşılır şekilde ifade edersek, 150 litrelik bir sıvı içerisinde 1 damla kadar bulunması kokusunu anlamamız için yeterlidir.

    bilim insanları, bu kokuya olan bağlantımızı ve hayranlığımızı henüz tam olarak çözemese de geçerli olan iki teori bulunmaktadır. bunlardan biri anılarımızla diğeri ise beynimizin ödül mekanizması ile ilgilidir.

    belirli bir parfüm ya da kolonyayı kokladıktan sonra babanızı ya da bir sevdiğinizi hatırladıysanız, temiz çamaşır kokusu size geçmiş günleri hatırlattıysa proust fenomeni ile bağlantılı bu teoriye zaten aşinasınızdır. bu fenomen tanıdık bir kokuya verilen güçlü duygusal tepkiyi konu alır ve bu beyin anatomimizden kaynaklanmaktadır.

    beynimizdeki ön koku çekirdeği koku alma duyusunu yönetir ve daha fazla işlenebilmesi için kokladığımız şey hakkındaki verileri beynin diğer bölümlerine gönderir. bu koku bilgisi, temel duygularımızı kontrol eden limbik sisteme doğrudan iletilir. korku ve zevk gibi duygularımızı kontrol eden amigdala ve hafızamızı yöneten hipokampus, koku soğanı yakınlarda sayısız sinirsel bağlantıya sahip limbik sistem parçalarıdır.

    sonuç olarak benzin kokusu hakkındaki işlenen veriler ve ortaya çıkan bilgiler, beynimizde duygularımızı ve anılarımızı kontrol eden bölümlere hızla iletilir. aracınızın deposunu doldurmak üzere akaryakıt istasyonunda beklerken, bu koku ile ilişkilendirdiğiniz güzel anılar, bilinçaltınızda tetiklenebilir.

    ikinci teori, beynimizdeki 4 ana dopamin yolundan biri olan mezolimbik yol ile ilgilidir. benzen veya diğer hidrokarbonları kokladığımızda, sinir sistemimizi uyarır ve geçici bir öforik hisse neden olur. bu gerçekleştiğinde mezolimbik yolumuz nörotransmiter dopamini dışarı atarak bizi daha mutlu hissettirir ve az önce kokladığımız şeyin güzel olduğunu pekiştirir. uçucu madde bağımlılığı sırasında yaşanan şey de tam olarak budur.

    bununla birlikte, akaryakıt istasyonunda maruz kaldığınız benzin kokusunun keyfini çıkarıyorsanız, bu, kesinlikle tuhaf biri olduğunuz anlamına gelmemektedir. sadece, benzenin uzun süre ya da yüksek konsantrasyonda solunması oldukça tehlikeli bir kanserojen olduğunu unutmayın. yine de akaryakıt alımı sırasında derin bir nefes alıp bu kokunun keyfini çıkarmanın bir zararı yoktur.

    kaynak: popular mechanics