ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
beyin vücudun bağırsaklarıdır
-
vücudun bağırsakları halihazırda bağırsaklar olduğu için baştan kaybeden önermedir.
edit: başımıza kalmış, çocuğun biri başlıkta geçen şeyleri iddia etmişti.
genel izleyici kitlesinde çocuğun yaşı
-
yakın arkadaşım feyyaz ile bütün matematik bilgimizi kullanarak paint uygulamasındaki cetvel ile yaptığımız hesaplamaya ve ortalama çocuk boy persentil oranına göre eğer çocuk erkek ise 12-13 yaş aralığında, kız ise de tam 12 yaştır.
bugün okuldan döndükten sonra nedense evde karşılaştığım feyyaz ile çay içip yemek yerken gumball izleyelim dedik. gumball izlerken başta çıkan genel izleyici kitlesi sembolü hakkında bir tartışma yaşadık. ben oradaki insanların sokaktan rastgele seçilmiş üç farklı kişi oldukları için boylarının değişik değişik olduğunu sanıyordum ama feyyaz bana onların sağdan sola baba-anne-çocuk olduklarını ve sembolün o şekilde olmasının sebebinin "her yaştan izleyici için uygundur" anlamını taşıması olduğunu söyledi. sonra biz bunu tartışırken anne ve babayı çok düşünmedik ama çocuğun kaç yaşında olduğunu merak etmeye başladık. neyse deyip gumball izlemeye devam ettik ama diziyi izlerken kafamıza çocuğun yaşı takıldığı için hiç keyif alamadık. bu sebepten diziyi yarıda kesip çocuğun yaşını hesapladık ve çocuğun boyunu boy oranından 153 cm, yaşını ise çocuğun erkek olması durumunda 12-13 arası, kız olması durumunda da tam 12 olduğunu bulduk. hesabı yaparken ben paint ile uğraştım, feyyaz da bulgularımızı kağıda geçirdi.
yöntemimiz şu şekilde:
öncelikle google'dan bulabilidiğimiz en genel görünen genel izleyici kitlesi sembolünü alıp paint'e yapıştırdık ve paint'ten cetvel açtık.
genel izleyici kitlesi görseli
izleyeceğimiz yolu yazdığımız kağıdın görseli
kağıttan da anlaşılabileceği üzere yapmamız gereken şey en uzun boylu genel izleyicinin yetişkin bir erkek olduğunu varsayarak kafa-vücut 1/8 oran bilgisinden adamın boyunun tamamının paint cetvelinde kaç birim olduğunu bulmak. bunu yapmak için de adamın kafasının kopyasını çıkarıp 8 defa alt alta ekledik. sonrasında da bu insanlar aynı düzlemde dikildikleri için çocuğun kafasından tutup yere kadar giden mavi bir çizgi çektik.
yaptığımız boy hesabı ve mavi çizgi görseli
neden adamın boyu 8 kat olmalı diye soracak olanlar için: yetişkin erkek vücut boy oranı görseli
body proportions wiki linki
daha sonra cetvel kullanarak ikisinin boyunun paint cetvelindeki birim karşılıklarını bulduk: boy oranı birimleri görsel
görselden de anlaşılabileceği üzere çocuğun boyu 1597,5 birim iken babanın boyu 1816 birim. bu noktada geriye sadece oranları santimetre cinsine çevirmek kalıyor. bunun için de türkiye'de ortalama bir erkek boyunun kaç santimetre olduğuna baktık.
wikipedia bize türkiye için düz hesap 174 cm bilgisini verdi: görsel
ilk görselde henüz istatistiğe bakmadığımız için formüle 170 yazmıştık ama artık biliyoruz ki boy 174cm olmalı.
formülümüz şu şekilde:
babanın paint boyu birimi-> x -> 1816 birim
çocuğun paint boyu birimi -> ç -> 1597,5 birim
babanın gerçek boyu-> 174cm
çocuğun gerçek boyu-> ?
basit bir eşitlik ile biliyoruz ki: x/174 = ç/?
böylelikle: ? = (ç(174cm))/x
böylelikle: ? = ( (1597,5br)(174cm))/1816br = 153cm
böylelikle anlıyoruz ki çocuğun boyu 153cm.
şimdi boy persentil tablolarına bakarak çocuğun erkek ise 12-13 aralığında, kız ise de tam 12 yaşında olduğunu görebiliriz:
erkek tablo
kız tablo
artık gönül rahatlığıyla yemeğimizi yiyip gumball izleyebiliriz.
dilenciden rahatsız olan insan
-
"dilencileri yok etmek gerek.
insan onlara para verince de pişman, vermeyince de."
(bkz: friedrich nietzsche)
fethullah gülen'in evinin bahçesinde uçan kadınlar
-
"o ne lan!!!:$" diye yerimde zıplatmış kadınlardır. biri bunu açıklasın, yoksa tez elden pennslyvania'ya gidip ellerini öperek, şakird olmadan geçirdiğim yıllar için af dileyeceğim hocamdan.
http://fotogaleri.ntvmsnbc.com/…yor.html?position=6
anne ve babayı huzurevine yerleştirmek
-
ben de burada atıp tutanlar gibi düşünüyordum. gerekirse işi gücü bırakır annemle ilgilenirim diyordum. önce teyzem destek oldu, 4 ay evinde ilgilendi ama annem orada çok mutsuz oldu. sürekli evine gitmek istedi. evi farklı bir şehirde. yanına bir yardımcı buldum, evine yerleştirdim, her haftasonu uzun yol yapmayı da, tek maaşla iki ev geçindirmeyi de göze aldım ama annem yine mutsuz.
kendi hayatının kontrolünü elinde tutmaya alışkın, hep özgür yaşamış, asla tahakküm altına girmeyecek eski bir bankacı ve ticaret kadını. ilk ay kızı kovdu, azarladı, sürekli bağırıp çağırdı, ağlattı… yalnız kalamayacağını idrak edince bu kez kötü davranmayı bıraktı ama sürekli şikayet etmeye başladı. 3 gündür yemek yemiyor mesela, protesto ediyor kendince ki beslenme onun için ilaçtan bile daha mühim şu an.
2 hafta önce bir epilepsi nöbeti geçirdi, tekrar etme ihtimali yüksek. sol gözünün üzeri morarmış, konuşamadığı için ne olduğunu söyleyemiyor, sadece düşmediğini veya bir yere vurmadığını, canının da acımadığını söylüyor. yani sorunca 'yok yok' diyor sadece.
nezle oldu, sürekli uyuyor dedi kız, doktora gitmesi lazım ama asla ikna edilemiyor. gerek yok diyor. hayır istemiyorum diyor.
kişisel hijyenini yeteri kadar sağlayamıyor ve benden başka kimsenin de yardımcı olmasına izin vermiyor.
istanbul'da yaşıyorum ben. iyi ve huzurlu olduğum bir işim, kendimle mutlu olduğum bir hayatım, ilgilendiğim hayvanlarım var. her şeyi bırakıp yanına gitsem yine mutlu olmayacak artık bunu biliyorum. onun istediği eski düzen ve özgürlüğü ama bu mümkün değil artık. bunu idrak edemiyor, etse de kabul edemiyor. kaldı ki sadece onun maaşıyla geçinmemiz gerekecek. bu da mümkün değil, sadece aç kalmamamıza yeter, o da belki.
yanıma alsam, gündüz işteyim yine eve biri lazım. istanbul'da bakıcılar 600 dolardan kapı açıyor. bütün hayatımı ona endekslemem, kendimden tamamen vazgeçmem gerekiyor benim ki ona rağmen her şeye yetebilmem mümkün değil. hijyenini nasıl takip edeceğim? her gün çeşit çeşit yemeğini nasıl hazırlayacağım? evde düşse, bir nöbet geçirse nasıl hastaneye yetiştireceğim?
işi bıraksam, annem 72 yaşında, kardeşim falan yok. 20 sene her şeyi bırakıp kendimi ona adasam o gittiğinde ben 57 yaşında olacağım. emekli olamamış, bir geliri olmayan, ödemesi gereken bir ev kirası, faturaları olan yalnız bir insan olarak ben ne yapacağım o gün geldiğinde? hayırsızlık denen bu rasyonel düşünme şekliyse kendimle yüzleşip hayırsızlığımı kabul etmem lazım demek ki.
basit şekilde, acaba düştü mü, yemeğini yedi mi, bir yeri ağrıyor/acıyor mu, pedini değiştirebildi mi… 6 aydır bunları düşünmeden geçen tek bir günüm, uykusuz ve bitkin şekilde uzun yol yapmadığım tek bir hafta sonum olmadı. şimdi onun güvende olacağı ve ihtiyaçlarının karşılandığından emin olacağım bir hayatı onun için yaratmak mı hayırsızlık yoksa şu an yapmaya çalıştığım mı?
hayırlı evlatların fikirlerini, çözüm önerilerini duymayı samimi olarak çok isterim.
debe editi: ben bunu yazdıktan 2 saat sonra yardımcımız valizini topladı gitti. :) hafta içi 4 gün 08:00-19:00 annemle ilgilenecek ve evin işlerini halledecek, büyük ırk köpeğimden de korkmayacak birini arıyorum. böyle bir çevresi/tanıdığı olan varsa benimle iletişime geçebilir mi? lokasyon istanbul. teşekkürler.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık:fakirliğin resmini çizdim beyler gelin
1.ama telefonum olmadığı için fotoğrafını çekemedim beyler kusura bakmayın.
2.@1 güldüm piç şuku
phineas gage
-
1848 yılında amerikadaki bir demilyolu inshatında yashanan bir patlama sonucu, sol yanagından giren ve sol gozunu parchalayıp beyninin on lobundan kafatasını delerek chıkan 2,5 cm. eninde 1 m. uzunlugundaki demire ragmen yashamayı surdurebilen ve bir kach ay sonra iyleshen amerikalı demir yolu ishcisi.
bu olaydan sonra gage'de enterasan kishilik ozellikleri gorulmeye bshlanmısh; musrif, anti sosyal, kufurbaz biri olmushtu. yaklashık 13 yıl sonrada sefalet ichinde olmushtur. bu olay tıp tarihine gechmish ve insan davranıshının biyolojik temelleriyle ilgili arashtırmalara tarihsel bir bashlangıch olusturmustur.
ayrıntılar ichin bakınız: bilim ve teknik, sayı:407
binali yıldırım'ın tv düellosunu kabul etmesi
-
turkiye'de super bowl havasinda gececek duellodur. devre arasinda tarkan falan ciksa bari.
yaran diyaloglar
-
binek otomobile 9 kişi binilince haliyle insanlar kucak kucağa otururlar, elemanlardan biri öndeki 2 koltuğun ortasında yarı oturur-yarı ayakta durmaktadır
şöför: vay be, bu kadar ağırlığa rağmen 4. vitese takabildim
ortada oturan: evet evet, ben de farkettim.
bir erkeğe yara izinin hikayesini sormak
-
o zaman arkadaş bile olmadığımız, 2. kez görüştüğümüz - başbaşa değil, aynı ortamda olmak sadece- bir şekilde yan yana oturduğumuz bir anda, " elindeki dikiş izleri de nedir? geçmiş olsun" dediğimde, memnuniyet, çokça da şaşırma ifade eden şekilde bakmıştı bana ve :
"bunca yıldır arkadaşlarım bile farketmezdi.. sen nasıl farkettin, şaşırdım.." dedi.
aradan yıllar geçti..
bir akşam kendi evimizde, kucağımızda bebeğimiz varken dedi ki, "işte o soruyu sorduğun gün var ya, o an ben senle evleneceğimi biliyordum.. buraya kadar geleceğimizi biliyordum.. o an hissettim, sen benim eşimdin"..
bir erkeğe yara izinin hikayesini sormak, tüm hayatınızı değiştirebilir, hikayeniz olabilir...
8 yaş büyük erkekle evlenmek
-
16-17 yaşlarındayken yaşının 30 olduğunu öğrendiğim insanlara "ohaaa 30 mu yuuhhh" diyordum. 30 yaşındaki insanlar bana 70 yaşında gibi geliyordu. şu an 32 yaşındayım ve hala kendimi çok genç hissediyorum. içimde hala bir çocuk var çünkü hamileyim :((( şaka lan şaka erkeğim ben.
neyse konudan uzaklaşmayalım, 32 yaş çok değil evlen gitsin.
23 mart 2015 melih'li tarafsız bölge programı
-
arınç'ın ölüsünün gökçek'in dirisini silkeceğini göstermiş ve iptal edilmiş program.
arda turan
-
brüt değeri 30 milyon euro, net değeri 5 kuruş olan futbolcu.