hesabın var mı? giriş yap

  • yaşlıca bir kadın birkaç yıl önce bana bir öğüt vermişti: “annen ve baban hariç hayatındaki tüm insanları bir çanta gibi görebilmelisin. ömrünü doldurduğunda bir kişiyle ilişkin, onu omzundan sıyırıp olduğun yerde bırakabilmeli ve onsuz yoluna devam edebilmelisin. sadece anne ve baba farklıdır. artık yaşamasalar bile, ömrünün sonuna kadar bitmez onlarla zihinsel ilişkin.”

    bir insanı silmek de bir ilişkiyi zihinsel olarak bitirmenin, bir çantayı omuzdan indirmenin alt başlıklarından biri. (o insanla yaşadıklarını da unutmak olarak algılamıyorum ben bunu)

    ancak diğer ayrılıklardan ya da bitirişlerden bir farkı var “silme"nin. çürümüş meyve kokusu gibi yoğun bir kırgınlık kokusu doluyor benim burnuma, çünkü silmek fiilinin beraberinde getirdiği kesinlik ve hıza ancak büyük bir kırgınlık lokomotiflik edebilir diye düşünüyorum. fade out olmamaktadır kişi bu eylem söz konusuysa. hızlı ve kesin bir manevrayla tek harekette uçurulmaktadır zihinsel dünyadan. alıştığın ve hele değer verdiğin birinin yokluğunu kabullenmek zaten zorken, bunu kendi iradenle ve bir çırpıda gerçekleştirmek ancak öteki türlüsünün daha fazla üzdüğü bir durumda gerçekleşebilir.

    bir teoriye göre her ilişki bir çember oluşturmaya çalışırmış ömrü boyunca. eğer iç huzuruyla bitmişse, tam bir çember olurmuş geride kalan. ama bir şeyler yarım, eksik kalmışsa, uçlar tam kapanamaz, çemberi tamamlayamazmış, ve ne kadar zaman geçerse geçsin üzerinden, inceden batar, kalbimizi acıtırmış o açık uçlar. birisini uçururken de iki ucun arasına bir “acaba”nın sıkışmadığına emin olmak lazım. hele duygusal olarak çalkantılı dönemlerindeyse kişi, yanlış fitilleri ateşleyebilir kırgınlık kıvılcımı.

    sildiğim insanları düşündüm bunları yazarken. çoğu önemsiz -dolayısıyla bu entrynin konusuna girmez-, ama kimi arkadaş, dost bildiğim. kimisi için, aferin diyorum hala kendime, zor ama doğru bir karar almışım, ama kimisinin hiç kapanmayacak uçları.

    beni silen insanlar da oldu. kiminde haklıydı silen, ve hatamın bedelini bir dostu kaybederek ödedim. kimiyse üç beş senede bir arada arar hala, açık kalmış uçları demek. ama haksız yere silinmek de silmenin fitilini ateşleyecek kadar büyük kırgınlık yaratırmış.

  • kuralın, takımlar en iyi kadrosuyla sahaya çıkar kısmını anlamadım .

    neye göre kime göre, teknik direktör en iyi kadrom bu amk derse kim itiraz edecek, teknik direktörler niye var.
    kadroyu uefa yapsın o zaman,.

    uefa, ceza verip hükmen mağlup mu ilan edecek. adamlar zaten yenildi, iyice mi yenilecekler.

    kural saçma cezası daha saçma, iyice yenilmek.

  • zorunlu üst edit: bu başlıkta ısrarla amazon prime video içerikleriyle ilgili altyazı, dizi vb. entryler girilmeye devam ediliyor. halbuki bu başlığın prime hizmetinin geneliyle ilgili yorumları içermesi gerekir diye düşünüyorum. sözlük moderasyon ekibinden ricam, dizilerle ilgili entrylerin amazon prime video başlığına taşınması. yardım için ben gönüllüyüm. çünkü o başlığı takip edenler bazı yorumları kaçırıyor.

    ——————————————————————

    adı kutsal bilgi kaynağı olarak geçen ekşi sözlük platformunda, yine bir başlık bir ton saçma ve boş entry ile dolup taşıyor. birbirine laf sokma yarışı, netflix kavgası, "ben aldım hemen abi" yazışmaları arasında insanlar bu bilmediği ve ülkeye yeni gelmiş sistem ile ilgili bilgi almaya çalışıyor.

    ben yine ekşi sözlük yazarlığının asıl gerektirdiği iş olan "bilgi vermek" amacıyla amazon prime sistemini kısaca açıklayayım.

    tanım: amazon'un en muhteşem servisi olan prime servisinin resmi olarak türkiye'ye gelmesidir.

    amazon prime nedir?

    amazon prime, bu sisteme üye olan kullanıcıların, diğer standart kullanıcılardan farklı olacak şekilde premium olarak sunulan ek hizmetlere erişmesini sağlayan ücretli bir abonelik programıdır.

    amazon prime türkiye içeriklerinde ne bulunur?

    1) amazon.com.tr'den satın alınacak bazı ürünlerde aynı gün teslimat:

    - alışveriş sepetinde geçerli ürünler olmalı
    - şimdilik sadece istanbul, bursa ve kocaeli için geçerli
    - sipariş toplam tutarı 50 tl ve üzeri ürünlerde geçerli
    - alışverişin öğlen 12'ye kadar tamamlanması durumunda geçerli
    - ücretsiz teslimat

    2) amazon.com.tr'den satın alınacak bazı ürünlerde ertesi gün teslimat:

    - alışveriş sepetinde geçerli ürünler olmalı
    - şimdilik geçerli olduğu iller: istanbul, ankara, izmir, bursa, kocaeli, eskişehir, antalya, balıkesir, bilecik, bolu, burdur, ısparta, kütahya, manisa, sakarya, yalova, düzce, afyon
    - minimum sipariş ücreti zorunluluğu yok
    - ücretsiz teslimat

    3) amazon prime video

    - netflix benzeri bir video streaming platformudur.
    - içeriğinde hem kendi yapımları, hem de bir çok farklı dizi ve film yer almaktadır.
    - içeriklerinde %90-95'inde türkçe altyazı seçeneği bulunmaktadır.
    - üye olmadan içeriği görüntülemek için mobil uygularını indirip inceleyebilirsiniz.
    - mobil, tablet, apple tv, smart tv vb. aradığınız hemen hemen her cihaz için özel uygulaması vardır.
    - indirip izleyebilme özelliği bulunur.

    4) alışveriş fırsatlarına erken erişim ve indirim fırsatları

    - amazon.com.tr'de satışa sulan, sadece sınırlı süre için geçerli olan, amazon'un "bitmeden yakala fırsatları" başlığı ile adlandırdığı ürünlere 30 dakika önceden erişme ayrıcalığı verir.
    - amazon.com.tr'de "günün fırsatları" sayfasındaki seçili fırsatlardan herkesten önce yararlanmayı sağlar.
    - ayrıca, sadece prime üyelerine özel indirimler ve fırsat günleri sunar.

    5) prime gaming

    - prime ile birlikte sunulan ücretsiz oyunlar içerir.
    - oyun içi araçlar, karakterler, dış görünüşler, güçlendirmeler, yükseltmeler vb. içerikleri sunar.
    - amazon.com.tr'de oyunlar, elektronik cihazlar, özel markalar ve indirimler için sunulan "kaçmaz fırsatlar" seçeneğine erken erişim sağlar.
    - twitch.tv prime üyeliği sunar.

    amazon prime türkiye üyeliği ne kadardır?

    üyelik ilk 30 gün bedava, sonraki aylar için her ay 7.90 tl olarak fiyatlandırılmıştır. daha önceden prime üyesi olup daha yüksek aylık bedel ödemiş kullanıcılara ödedikleri son ayın bedeli iade edilecektir.

    amazon prime türkiye'ye nasıl üye olurum?

    https://www.amazon.com.tr/prime

    (bkz: kutsal bilgi kaynağı)

    edit: imla

  • yıl 2005. ev arkadaşımla gündüzleri uyuyup geceleri uyanık kalmak gibi bir alışkanlık geliştirmişiz, marketin bakkalın açık olduğu bir saatte uyanık olmadığımız için sadece geceleri alışveriş yapabiliyoruz, o alışveriş de geceleri açık olan tek yerden, ekmek fırınından 12li yumurta ve birkaç sandviç ekmeği almaktan ibaret. kaynamış yumurtaları sandviç ekmeğinin arasında ezerek yiyoruz. öyle bir ortam.

    temmuz ayındayız, saat gece mi sabah mı belli olmayan saatlerden biri. yine fırına gidiyoruz. polis otosu devriye geziyor.

    - gençler!
    - (üstümüze alınmıyoruz)
    - gençlik! alow!?
    - (hiiç üstümüze alınmıyoruz, kafalar önde yürüyoruz)
    - hşşt! gençliikh?!
    - (bize diyo olabilir lan diyip dönüyoruz)
    - nere böle?
    - (şaşkın) ekmek. fırın. yumurta. hımph.
    - kimlikh var mı?
    -* kimlik? cüzdan. ev.
    - yok mu kimlikh?
    - ekmek. yumurta. ev.
    - siz okhuyonuz mu?
    - evet
    - ne okhuyonuz?
    - * uluslarsı ilşkiler
    - (bana dönüp) sen?
    - ben de
    - benim de yeğen okhuyo kütaaya'da
    - ...
    - gelin sizi bırakhıyım fırına
    - ...
    - gelin binin eve de bırakhıyım soona

    bindik. önce fırına gittik. her gece üçte gelip yumurta alan iki tip yeterince saçmayken işin içine bi de ekip otosu girince fırıncı o geceden sonra bizi pek iyi karşılamamaya başladı, bi süre sonra da dükkanda yumurta satmayı bıraktı. bu sefer de her gün patates yemeye başladık. neyse. sonra eve gittik yine polis otosuyla. üst komşu nerden gördüyse görmüş gecenin bir yarısı polis aracından indiğimizi, ertesi akşam geldi ne ayaksınız diye. garip bir dönemdi.

  • az önce izledim bu videoyu.

    bilmiyorum belki izlerken kahkahalarla gülenler vardır. eleştirmeyeceğim onları ama benim içim cız etti bu videoyu izlerken.

    doğru ''macır'' kızın aksanı komik. kızın burnunun kanayıp kanamadığına bakarken ''yusuf yusuf'' olması, yüzün sil öyle içeri gel derken de tırsması komik ama;

    kıza, kaydettiği videoda şov yapabilmek adına ardı ardına tokat atması, yaşça küçücük denebilecek kızın sesini çıkaramaması ve arsız, ahlaksız olanların başkalarını ezerken bu kadar rahat olabilmesi.

    beni güldürmedi, hüzünlendirdi bu video.

  • insanlığın düşebileceği son noktalardan zannediyorum.

    çocuk bu insanlıktan nasibini almamış taksici, çocuk!

    arabasına kartopu geldi diye küçücük bir çocuğu taksisiyle ters yönde giderek kovalıyor insanlıktan nasibini alamamış yaratık. hem çocuğu ölesiye korkutarak hem de o anda trafikte olan yüzlerce kişinin hayatını riske atarak.

    garibim yusuf korkarak kaçarken bir arabanın altında kalıyor.

    peki bu delikanlılığı çocuğa söken taksici ve ondan bir farkı olmayan yusuf'un altında can verdiği arabanın şoförü ne yapıyor? çocuğu orada kanlar içinde bırakıp kaçıyor.

    yusuf, hayatının son anlarında arabayla kovalanarak korka korka can vermiş bir çocuk. iki tane korkak ise halen aranıyor.

    ne desem gg.

    http://gundem.milliyet.com.tr/…/1807010/default.htm

    bir çocuğun ölümüyle sonuçlanmıştır.

    ne bekliyordunuz?

  • videonun çekildiği yer çin, video tagleri "china, chinese, fish, chop". yani japonların bundan haberi bile yok muhtemelen.

    benim sorularım var:
    1. okuma zorluğu mu var?
    2. çin ve japonyayı aynı yer zannedecek kadar cahil misin?
    3. alakasız bir konu ile bir savaştaki katliamı karşılaştıracak kadar gerizekalı mısın?

  • bir sürü romantik insanı ortaya çıkarmış durum.

    he ya, vallahi harikadır kitapçıda çalışmak, müşteri olmadığı zaman hemen köşedeki tchibo'dan cheesecake alıp kahveyle birlikte oturup chuck palahniuk'un son kitabını okuyabiliyorsunuz, öyle süper bir meslek.

    ciddi ciddi rahat olduğuna inanlar var, yavrucuğum akşama kadar ayaktasın bir kere, müşterilerle ilgilenmen gerekiyor, alacağınız maaş da asgari ücret, "fırsatını bulsam şu işi bırakır kitapçıda çalışırım" gibi samimiyetsiz istekleriniz de bayıyor, he, bırakırsınız fırsatını bulsanız, yayınevi sahibi ya da kitapçının kendisi değilseniz akşama kadar ayaklarınıza kara sular iner, ay sonu asgari ücretinizi alır evinize dönersiniz artık nasırlaşmış ayaklarınızla, lan azıcık samimi olun, azıcık gerçekçi olun ya.

  • + doğuz yüz doğsan bir melbourne, doğuz yüz doğsan iki tokyo, doğuz yüz doğsan üç buenos...
    - immeet abeey, burada uluslararası hukuk diye bir şey var.
    + la kafamı karıştırdın. 1 adana, 2 adıyam..