ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
4 haziran 2019 gaziantep'teki imamın sözleri
-
edit: ihanet dolu cümlelerin sahibi için; (bkz: fadıl yılan)
sevr antlaşması sonrasında osmanlı devletini işgal eden emperyalist unsurlar aşağıdaki eylemleri gerçekleştirmiştir;
- anadolu'da binlerce kadına tecavüz edilmiştir,
- binlerce vatan evladı şehit edilmiştir,
- içerisinde bebeklerin dahi bulunduğu binlerce çocuk katledilmiştir,
- anadolu insanının taşınmazları yakılmış veya kullanılamaz hale getirilmiştir,
- anadolu insanının ziynet eşyaları gasp edilmiştir.
tüm bunlar olur iken osmanlı devletinin başında olan şahıs anadolu insanının ırzına, namusuna, malına ve özgürlüğüne göz diken emperyalist unsurlarla mücadele etmek yerine, işgal kuvvetleri arasında yer alan ingiltere'ye can korkusu ile iltica edip sığınmıştır.
ve yukarıda bahsi geçen unsurları görüp, en zor anında türk milletine sahip çıkan, bir ulus'u kuva-yı milliye ruhu ile örgütleyip kurtuluş savaşı'ı sonrası türkiye cumhuriyeti'ni kuran lider ise mustafa kemal atatürk olmuştur.
bu bağlamda türk milletine en zor anında sırtını dönen din tüccarlarının ihanet dolu sözleri nezdimizde yok hükmündedir, türk ulus'unda karşılığı yoktur.
dipnot: (bkz: kurtuluş savaşına ihanet eden vatan hainleri)
dipnot 2: (bkz: mahmut esat bozkurt'un türk gençliğine mektubu)
ağustos 2018'de yeni bir hayata başlamak
-
(bkz: tamam)
ülkeye 1 trilyon euro sokma taktiği
-
sayın bakanın ekonomi ile ilgili açıklamalarından daha ikna edici bulduğum stratejik açıklama.
ekşi sözlük
-
"saat farki yuzunden yalniz gecirdigim saatleri ba$ariyla doldurabilen bir ba$yapit. state-ul art." (ssg / 19.02.1999)
acildigi tarihten* bugun*e kadar olu$umuna katkida bulunmu$ 1000'den fazla yazariyla, kendi icinde olu$turdugu alt-kulturuyle, "dogru" kavraminin aslinda ne kadar degi$ken olabilecegini ve bilgiye aslinda ne kadar farkli acilardan bakilabilecegini tamamen kontrolsuz bir$ekilde aciga sermi$, acildigi tarihten yillar oncesinde icimde tomurcuklari ye$ermeye ba$lami$* "tamamen alakasiz ve gereksiz fakat gigantic bir bilgi hazinesi"nin gercekle$mi$ ve teknoloji* sayesinde tahmin etmedigim kadar ust katlara ta$imi$ minik ve basit program parcasi..
tum bunlarin di$inda sozluk olmasaydi* belki hayatim boyunca yuzunu bile goremeyecegim sevdigim bir cok insani tanima firsati yaratmi$, ayni firsati ba$kalari icin yarattigina defalarca $ahit oldugum, -eskiler bilir- beraber buyuttugumuz, icinde binlerce farkli ani barindiran, bir gun hacker'in biri gelip database'i silse, biri kodu calip unutsa da uzerimdeki etkilerinin* kolay kolay kaybolmayacagi, kaybolsa da asla unutmayacagim harikulade eser..
tuba mikrofonun açık
-
dolu dolu, tok bir sesle "evet, malım tuba" derken hoca; aslında tuba'ya akademik hayatında başarılar diliyor.
onlyfans'tan ayda 114 milyon tl kazanan türk kızı
-
bacasız sanayi
1-evlenmeyin 2-evlenmeyin 3-evlenmeyin
-
hep söylüyorum ama ben de eşimde 44 yaşındaydık evlendiğimizde. ikimizin de ilk evliliği ve geç de olsa birbirimizi bulduk. mutlu muyuz? evet.
eşimin tarafı çocuk yapın diyecek oldular. dedim madem çocuk istiyordunuz erkenden evlendirseydiniz oğlunuzu. hala laf olsun diye diyorlar ama çok sallamıyorum.
geçen de onlardan birisi 'ya çocuk yapın, yaşlanınca size bakar' dedi.
dedim al sana hesap. yaşımız 46. şimdi yapalım desek 47. bu çocuk 20 yaşına geldiğinde biz ömrümüz olursa 67 yaşında olacağız. sence akıl mantık işi mi 20 yaşındaki bir çocuğa 2 yaşlının yükünü yüklemek?
bize baksın diye çocuk doğurmak köle almak ile aynı şey.
ikinci olarak evlilik konusuna gelecek olursak.
evlenmiş olmak için evlenmek de büyük hata.
onsuz olamam diyerek de evlenmek büyük hata.
evlenmeye karar verirken tek düşünceniz şu olsun: onunla bir ömür geçirebilir miyim?
debe editi: teşekkür ederim.
10bin tl ve üzeri maaş alıp migros marka süt içmek
-
migros'un sütünü geçmişte sek üretiyordu, şimdi torku üretiyor. neden yüzde 20-30-40 daha fazla ödesin.
neyse ki yeni kuşağın marka tutkusu yok.
22 mart 2022 iranlı kadının daireye saldırması
-
üst edit: çok sayıda destek mesajı, benim için endişelenen insanların mesajları, konuyu haber yapanlar, öneriler, benzer durumda kalan insanların durumuyla ilgili mesajlar aldım. herkese çok teşekkür ederim bunun için... ev sahibi konuyla yakından ilgilendi, ve benim haklı olduğumu kendisine gerekli uyarının yapılacağını belirtmişti sabah... sanıyorum onun konuşması etkili oldu ve normalde akşam 7-8 gibi başlayan kaos şu anda yerini sakinliğe bırakmış durumda
üst edit 2: benim için endişelenenlere tekrar tekrar teşekkür ediyorum. "uğraşma" sonuç alamazsın" diyenler de çok olmuş yine benim can sağlığımı düşünerek. haklı olabilirler. ancak bu olayda ben hem hukuki, hem insani hem de etik olarak yüzde yüz haklı olduğum için, tacizci ve rahatsız edici tavır son bulana kadar "mücadele" edeceğim... ve sanırım sonuç alıyorum...
üst edit 3: apartman şişli harbiye'de
türkiye'deki "ortadoğulu" sorununu şahsen tecrübe etmemi sağlayan olaydır.
saldırı1
saldırı2saldırı3
olayı kısaca anlatmaya çalışayım:
istanbul şişli'deki dairemde, 22 mart sabaha karşı saat 1.'de evin içinde yoğun bir duman ve yüksek gürültülerle uyandım. dumanın alt kattan geldiğini, mangal yaptıklarını fark ettim. gürültüler de aynı yerden, türlü böğürtüler-haykırmalar şeklinde geliyor.
uyumak istediğim için gidip uyarmayı düşündüm ancak saat nedeniyle bundan vazgeçip polisi aradım.
yaklaşık yarım saat sonra bir bekçi gelip şahsın zilini çaldı. ben de konuşmaları dinlemek için kapıyı açtım.- alt katta kapı açılınca daha fazla duman ve gürültüyü apartmana yayıldı- ancak buna rağmen mangal yapmadığını ve gürültü de çıkarmadığını evinde misafir olduğu için normal şekilde konuştuklarını söyledi. bekçinin "dumanı ben de alıyorum ve bu saatte yüksek sesle konuşamazsınız" demesi üzerine de "tencerede yemek yaptık" dedi...
bekçi, kadına "ben sizi uyarmakla görevliyim bu yasak" deyince kadın iyice gemi azıya aldı ve sesini daha da yükselterek vergi verdiğini, oturma izni olduğunu söyledi; benim sorunlu olduğumu da bağıra bağıra söyledi. bekçiye benden şikayetçi olduğunu söyledi "hadi birlikte onun kapısına gidelim" dedi. bekçi de "böyle bir şey yapamazsınız bir şikayetiniz varsa karakola gidin" dedi.
bütün konuşmaların sonunda bekçi tekrar "ben sizi uyarmakla görevliyim" diyerek gitti. bekçinin gitmesiyle birlikte kadın hışımla üst kata, yanında bir erkekle kapıma geldi ve bana hakaretler yağdırmaya başlaması bir oldu.
beni rezil edeceğini, benim alçak olduğumu ve kendisinin bana göstereceğini arada sürekli olarak "sen kimsin" diye bağırarak tekrarladı. üzerime yürüdü ancak yanındaki erkek (ve daha sonra gelen iki kişi) onu tutup uzaklaştırdı.
bağırmalarından apartmandaki başka insanlara da uyandı.
ben de hakaretlerinin ve üzerime yürümesinin bir kısmını çektim. ve tekrar polisi arayıp olayı anlattım. onlar da ilgileneceklerini söylediler. (olayı takip edeceğim)
sonuç olarak önce gürültü ve ızgara dumanına sonra da hakaretlere ve üzerime saldıran bir kadına maruz kaldım.
bu kadını tanımadığım için tehditlerinin ne anlama geldiğini, bana zarar verip vermeyeceğini bilemiyorum tabii...
sadece kendi adıma değil ülkem adına da endişeleniyorum.
rahatsız ettiği için özür dileyeceğine "neden polisi aradın" diye üzerinize saldıran bir anlayışın şehirlerimizde yayılması maalesef bu tip olayları sıradan hale getiriyor, getirecek.
edit:imla
gezi'yi türkiye'de 72 milyon insan destekledi
-
oğlum tamam yazar adam yanlış yapmış olabilir ama, bir sene önceki entry'i bulup hataları ortaya çıkarıp bir de başlığını açmak kişisel bir garez gerektirir.
debe editi: bu topraklar üzerinde haksızlığın karşısında olduğu için zarar gören,hayatını kaybeden hiç kimse unutulmayacaktır.
(bkz: cem garipoğlu'nun suç ortakları)