hesabın var mı? giriş yap

  • başka yerlerde verilmiş burada verilmemiştir umarım.

    u2 trabzon'da konser vermeye gider. bono , bir şarkı arasında ellerini kaldırabileceği kadar yukarı kaldırıp birbirine tekrar tekrar vurur ve izleyenlere şöyle der:

    "elimi her çırptığımda afrika'da bir çocuk ölüyor"

    bizim temel hemen atılır

    "çırpma lan o zaman amuna goduğum!"

  • ilayda sırbaş, 15

    ezgi tezer, 15

    sabah sabah ülke ile ilgili umutlarımı hafiften kıpraştıran kızlarımızdır. ikisini de gözlerinden öpüyorum.

    "güçlendirilmiş beton binaların patlama ve darbeye karşı direncini artıracak yeni ve doğa dostu bir yöntem" projesiyle katılmışlar.

    "harici duvarların içine enerji emme özellikleri nedeniyle alüminyum içecek kutuları yerleştirerek binaların dirençlerini artırıyoruz." demişler.

    güzel ve ilginç bir proje, daha detaylı okumak isteyenler projenin dökümanına bakabilir: tık

    google science fair sayfası: tık

    ek-1: community impact award almışlardır. bu ödül çevre, sağlık veya kaynaklarla ilgili bir sorunu ele alarak içinde bulunduğu toplum açısından önemli bir fark yaratan beş projeye verilir.

  • quantum kimyası final sınavı öncesi tanık olunmuş diyalogdur.

    +bitirim öğrenci: hocam istediğimiz sorudan başlayabilir miyiz ekieğ ehueh
    - profesor: herhangi bir sorudan başlayabileceğinizi düşünmüyorum.

  • bir kutu çekirdek kahvelerinden alınca beleşe verdikleri ufak boy kahve "uygulamasını" kaldırmışlar. gün sonunda lavaboya döktükleri şu bayat filtre kahveden de mi veremiyorsunuz derseniz bile "maaleseff" diye vermiyorlar.
    ama şimdi ne yapıyorum, gidiyorum cafe nero'ya, gloria'ya, carribou'ya, diyorum ki "bu çekirdek kahveden bir kutu alınca starbucks'ta yanına bir kahve hediye ediyorlar". tabi ki yanıt her zaman "ne demek efendim biz de hediye edelim" oluyor.
    yani demem o ki eyy starbucks!! senin sayende hediye kahvemizi her yerden yine alıyoruz, ama bir farkla, kahveyi senden almıyoruz. haberin olsun..

  • okurken bile midemi bulandıran, bazen erkek olduğum için şanslı olduğumu hatırlatan günlüktür.

    bir erkek olarak çoğu zaman etek veya kısa kollu giymiş kadınlar otobüse bindiğinde insanların yüzlerine bakıyorum. çoğunluk erkeklerin yüzleri. kadınları kesen onları baştan aşağı süzen lanet gözleri görüyorum. midemi bulandırıyor. bir seviyeden sonra otomatikleşiyorum. kadınlar yerine erkeklere bakıyorum. ortamda bakımlı, farklı giyinen kadını gördüğüm anda gözlerin etrafta geziniyor. insanlığın ne kadar berbat olduğunu her seferinde fark ediyorum. eğer adam çok yakınımdaysa gidip sadece suratına odaklanıyorum. dibinde suratına bakıyorum. ama o gözler beni değil de farklı şeyleri arıyor. suratına baktığımı fark etmiyorlar çoğu zaman. eğer beyni biraz farkındalık sağlıyorsa ve yaptığı eylemin lanetliğini anlıyorlarsa kafalarını çeviriyorlar, bir daha bakmıyorlar. psikolojik savaş böyle olur lanet herif..

    her zaman olduğu gibi buraya saçma sapan entryler yazacak erkek yazarların bu gerçekleştirdiğim eylemi gerçekleştirmelerini istiyorum. birkaç kez bu eylemi yapınca insan şurada şu entryi okuyunca hissettiği hislerin katbekatını hissedecektir. eylem her zaman okumadan öndedir.

  • 2 3 saat kumda yattıktan sonra ağır adımlarla suya doğru yaklaşır, normal insanlar gibi alıştıra alıştıra girmez paldır küldür girebilir suya sonra ağır kulaçlarla plajdakilerin şaşkın bakışları arasında kıyıdan uzaklaşmaya başlar. arkasından bakanların göremeyeceği uzaklığa gidene kadar durmaz. orada da neler olduğunu kimse bilmez. bazen ekürileri olur yanlarında. gittikleri noktada yaklaşık 30 dk sırt üstü şekilde güneşlendikten sonra dönüşü çoğu sadece kurbağalama yüzer asla giderken yaptığı gibi kulaç atmaz ( tabi arada kondüsyonu sağlam olanlar da yok değil gittiği gibi dönüyo ). artık plajdakiler onu unutmuştur. aaa birinin topu kaçmış heralde diye plajda homurdanmalar başlar karşıdan gözüken kafası için ancak o esrarengiz amcadır kurbağalama geldiği için sadece kafası gözükür. biraz daha yaklaşınca insanlar simayı hatırlarlar ve kendi eğlencelerine geri dönerler. sudan çıkar duşunu alır tam kurulanmadan havlusunu toparlar evine doğru yol alır. muhtemelen akşam yemeğinin yanında rakı içecek olan adamdır.