hesabın var mı? giriş yap

  • özellikle türklere has olduğunu düşündüğüm selam verme şekli. mana ve anlam veremesemde devamlı maruz kaldığım..

  • en yakın arkadaşlarından birine aşık olup, anlamsızca aşk acısı çeken kişinin (ki bu ben oluyorum) kafasını duvarlara vurarak izlediği filmdir...filmin en güzel yanı da, yıllar sonra sevdicekle birlikte tekrar seyretmek ve "bunu bilmem kaçıncı izleyişimde hep aklımda sen vardın, beni sevmediğini düşünüyordum" diyerek eski günleri yad etmektir...

  • favorim olan iki grubun karşılaştırması. madem bugun gündeme gelmiş, bir şeyler de ben yazayım.

    gitarlarda iron maiden üstündür. dave murray de, adrian smith de kirk hammett'tan çok daha iyi gitaristlerdir, hem stüdyoda, hem de canlı olarak. ancak, sadece teknik olarak karşılaştırmak yanlış olur. kirk, metallica'nın tek lead gitaristidir, gruba katkısı sadece gitar çalmaktan öte, bütün şarkıların soloları kendisine aittir ve birçoğu efsanedir. yalnız yanlış anlaşılmasın, burada iron maiden'ın soloları kötüdür demiyorum, hepsi muhteşemdir ve dave ve adrian'ın birçok solosunu kirk de muhtemelen sadece ağzı açık izliyordur. riff olarak kirk hammett'ın yaratıcılığını daha başarılı buluyorum. ayrıca şarkı yazarlığı konusunda da kirk grubuna daha fazla katkıda bulunmuştur. bu arada, janick gers'i atlarsam ayıp ederim, kendisi de en az kirk kadar iyi bir gitaristtir ve yazarlık konusunda da oldukça başarılıdır. birçok iron maiden fanının aksine ben kendisini de çok severim. kısacası, iron maiden gitaristleri teknik olarak üstündür, ancak kirk daha yaratıcıdır. ayrıca iron maiden sayıca bire karşı üçtür, ohadır. dave mustaine metallica'da kalsaydı o zaman bu karşılaştırma çok farklı olabilirdi, ama o da halamın tşakları olsa muhabbeti zaten, geçiyorum.

    basçılara gelelim. jason newsted iyi bir basçı, başarılı bir back vocal ama steve harris ile karşılaştırılması harris'e hakaret olur. robert trujillo teknik olarak müthiş kabiliyetli ve müthiş hızlı/güçlü bir adam, bu konuda steve harris ile karşılaştırılabilir, ancak yaratıcılık, işte bu konuda karşılaştırmak da harris'e hakaret olur. steve harris için ne anlatılabilir ki zaten, iron maiden'ı iron maiden yapan adam. ancak bir de cliff burton gerçeği var. metllica'nın en iyi albümlerinde imzası olan adam, mükemmel bir basçı, mükemmel bir müzisyen, karizmanın vücut bulmuş hali, vefatı kanımca müzik tarihindeki en talihsiz kayıpların başında gelmektedir. steve harris'e çok büyük saygı ve sevgi duysam da, iron maiden'daki patronluk halinden dolayı hafiften antipati duymuyor da değilim. bu konuda karar vermek zor ama cliff=steve>rob>jason diyorum.

    davullara geçelim. lars ulrich dünyanın en antıpatik adamlarından biri, davul çalma şekli de bi acayip, kazma gibi. ama hakkını da yemeyelim, o da papa het'le birlikte metallica'yı metallica yapan adam. şarkılarda katkısı çok fazladır. lakin ki teknik olarak nicko mcbrain her türlü eline verir, beline dolar, ezer geçer. ayrıca lars'ın tam tersine, dünyanın en sempatik adamlarından biridir.

    vokal kısmı biraz daha karışık. rock tarihinin en iyi frontman'lerinden ikisi, james hetfield ve bruce dickinson. tabi ki bruce dickinson'un sesi çok daha kuvvetlidir, sahneyi de çok iyi kullanır, seyirciyi azdırır. çok yönlü bir müzisyendir. ancak, bruce çalmaz, papa het, hem iyi çalar, hem de iyi söyler. kirli (hatta balgamlı) sesi ve yeah'ları imzasıdır. sahnede bacakları açıp askısı iyice uzatılmış gitarı aşağıdan tutup çalması ve aynı anda söylemesi şahanedir. hetfield'ın en büyük artısı, muhteşem söz yazarlığıdır. sanırım diğer bütün iron maiden ve metallica üyelierini toplasak bu hususta bir james hetfield etmezler. ayrıca, metallica'yı bırakıp 10 sene solo takılmışlığı da yoktur. bruce'a karşı çok büyük bir sevgi beslesem de, james hetfield'ı her zaman, her yerde, her karşılaşmada alır en tepeye koyarım.
    blaze bayley için olumsuz bir şey söylemeyeyim, iron maiden'a katılması çok büyük bir hataydı, kanımca kendisi kötü bir vokal değildi ancak iron maiden'ın tarzına uyum sağlayamazdı, sağlayamadı da. paul di'anno'yu severim ama. bir bruce değil tabi ki ama ilk iki albümdeki tüm şarkıları bruce'tan değil de ondan dinlemeyi tercih ederim.

    genel bir kaşılaştırma da yapayım. iron maiden daha üretkendir (bunda daha kalabalık olmalarının ve eleman değişikliklerinin de etkisi var tabi), ancak değişik şeyler denemez, kaliteyi de düşürmez, bu ne amk diyeceğiniz şarkı ya yoktur ya da yok denecek kadar azdır. ha, yeter amk dedirtecek kadar tekrar eden nakaratlı şarkıları da yok değil orası ayrı. iron maiden seviyorsanız tüm albümlerini seve seve dinlersiniz (blaze'in sesine uyuz oluyorsanız onun dönemini istisna sayabilrsiniz bu konuda).

    metallica yeniliklere açıktır, st. anger gibi solosuz ucube bir albüm yapmışlıkları vardır, garage inc. gibi cover albüm yapmışlıkları da ve muhteşem bir s & m albümleri de... . nothing else matters gibi şarkıları da vardır. hatta baya bildiğin kötü şarkıları da vardır. ilk albümlere göre yumuşadıkları ve davayı sattıkları için eleştirilseler de ben bunu anlayabiliyorum. adamlar hem yeni şeyler denediler, hem de tanınırlıklarını arttırdılar. bugün metallica dünyadaki en bilinen metal grubuysa ve bu işten tonla para kazandılarsa bunlar sayesinde başardılar. death magnetic'le aslında o kadar da yumuşamadıklarını kanıtladılar.

    konser performansı olarak iron maiden çok daha iyidir, o kadar iyidir ki bazı şarkılarını stüdyodan daha başarılı çalıp söyleyebilmektedirler. ayrıca dünyada en çok konser vermiş gruplardan biridir. görsel olarak da, gaza getirme açısından da seyircileri doyurur. maiden konserine giden fan kendini hacı olmuş gibi hisseder. (bkz: scream for me)

    sonuç olarak, karşılaştırmadan illa bir galip çıkarmak isterseniz, bu tamamen sizin zevkinize kalmış bir olaydır. karşılaştırılacak binlerce kriter vardır ve bu kadar üst düzeyde iki grubu karşılaştırırken 'şu daha iyidir' diyebiliyorsanız bu tamamen sizin o grubu daha çok sevmenize bağlıdır.

  • hep söylüyorum ama ben de eşimde 44 yaşındaydık evlendiğimizde. ikimizin de ilk evliliği ve geç de olsa birbirimizi bulduk. mutlu muyuz? evet.
    eşimin tarafı çocuk yapın diyecek oldular. dedim madem çocuk istiyordunuz erkenden evlendirseydiniz oğlunuzu. hala laf olsun diye diyorlar ama çok sallamıyorum.
    geçen de onlardan birisi 'ya çocuk yapın, yaşlanınca size bakar' dedi.
    dedim al sana hesap. yaşımız 46. şimdi yapalım desek 47. bu çocuk 20 yaşına geldiğinde biz ömrümüz olursa 67 yaşında olacağız. sence akıl mantık işi mi 20 yaşındaki bir çocuğa 2 yaşlının yükünü yüklemek?
    bize baksın diye çocuk doğurmak köle almak ile aynı şey.

    ikinci olarak evlilik konusuna gelecek olursak.
    evlenmiş olmak için evlenmek de büyük hata.
    onsuz olamam diyerek de evlenmek büyük hata.
    evlenmeye karar verirken tek düşünceniz şu olsun: onunla bir ömür geçirebilir miyim?

    debe editi: teşekkür ederim.

  • hayal etsenize. türkiye'nin gururu olarak bir basketbolcu nba yolunu tutuyor. büyük umutlarla bütün ülke arkasında.

    tarihin en iyi basketbolcularından biri, belki zirvede olan lebron james'in takım arkadaşı oluyorsun. adam benim çaylağım diye seni bağrına basıyor. bütün rüzgar arkanda.

    milli takıma gelip, yeni jenerasyonun lideri oluyorsun. abd maçında 0/2 serbest atış atıp, ardından tatum'a üçlükte faul yaparak tarihimizin en büyük maçlarından birini kazanma fırsatını teptiriyorsun. bütün takımın emeği yok oluyor. herkes olur, gençtir deyip arkanda.

    cleveland geri dönüp bütün gücünle çalışmak gerekiyor. lebron ayrılmış, yeniden yapılanan takım ana ve rol oyuncuları arıyor. sen de en büyük adaysın. acunla vakit geçirmeler, özel hayatını basketbol önüne koyup magazinsel haberlerle her yerdesin. yine tutunamadın.

    bugün geldin, takımın lideri olman gerekti. hatalarından ders çıkarıp, milli ruhu yaşatman beklendi. iyi oynamana gerek yok. mirsad ruhunu yansıtsan yeter. ne mi yaptın? aynı hatayı yapıp 0/2 serbest atış atıp, üzerine topu kenardan rakibe hediye ettin. yine bütün takımın emeği yok oldu. bu kadar insanın hevesi kursağında kaldı, üzüntüden kahroldu.

    hiç mi utanma duygusu olmaz bir insanda, kameralara çıkıp konuşacak yüz bulamaz insan. şimdi tatil süren uzadı, sevgili eşinle güzel bir tatil yapmak hakkın.

    yazacak çok şey var da, yazıklar olsun.

  • millet birbirini yerken süleyman "ok gördüm ok gördüm rüyamda " diye geziyor. ilgilenin biraz şu adamla.

  • dişlerini fırçalamayan adam dişi grisi bu. biz dişlerini fırçalamadan günde 3 paket sigara içen adam dişi grisi istiyoruz.

  • oyuncu bir tv programında gülerek anlattı. "fatih terim döneminde sürekli oyundan ilk çıkan futbolcu oluyordum. dakikalar yetmişi gösterirken tabela kalkar ve oyundan çıkardım. bir maça başladık ve ilk yarıda iki gol attım, maç koptu. sahanın içinde okan buruk, suat kaya gibi oyuncularla ilk kim çıkacak muhabbetine başladık ve iddiaya girdik, oyundan ilk çıkan diğerlerine yemek ısmarlayacak yahut bir şeyler alacak... iki gol attığım için bu sefer ilk ben çıkmam diye düşünüyorum derken dakika yetmişe geliyor ve tabela kalkıyor, oyundan çıkıyorum. oyundan çıkarken okan-suat falan gülüyor, benim suratım bir karış. fatih hoca yüzümü görünce; oğlum niye trip yapıyorsun? diye sordu, hocam öbür maçları anladım da bu maçta iki gol attım erkenden çıkarmazsın sanıyordum, diye cevap verdim. fatih hoca; " evladım, suat işaret etti, hocam arif sakatlandı, ağrısı var dedi, ondan değiştirdim..." orada bile yemişler beni..."