hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: allah'ım gol)
    15 dakikadır izliyorum adam hat-tricke koşuyo yeminle..

    fatih: silah saklamışlar devleti kandırmışlar
    kılıçdar: ne kandırması herşeyden haberleri var.
    fatih: valiler saklamış
    kılıçdaroğlu: al o zaman valileri görevden. neden almıyorsun alamıyorsun...

    devlet içinde paralel yapı olmaz.
    eğer bu durum oluştuysa, onların döneminde oldu.
    genel müdürü, müsteşarı ben atamadım onlar atadı.
    düne kadar kolkola gittiğiniz adama terör örgütü diyorsunuz.
    fatih: kandırmışlar ama
    kılıçdaroğlu: çocuk musunuz devlet yönetiyorsuz. kandırılıyorsanız devlet yönetemezsiniz...

  • debe entry'sini (bkz: #123265009) görünce epey şaşırdım.

    ilaç represantı (ama elitlik de vurgulanıyor, bugünküler gibi pis kaka değil) doktor babayla kanka. neden acaba? hatta söylenene göre babanın bir sürü represant kankası var.

    bu represant babayı ve anneyi o kadar çok seviyor ki(!) ta ingiltere'den çocuğuna eşşek kadar oyuncak getiriyor.

    ama nedense yıllar sonra bu “kanka” respresant olayı bile hatırlamıyor. e yapması gerekmiş yapmış, muhtemelen de patronu yaptırtmış işte diye düşünülmüyor da neymiş, çocuk mutlu etmek bu kadar kolaymış.
    yahu ben amerika'dan airpods isteyene bile getirirken eriniyorum bu adam kendine/çocuğuna değil sana getirmiş. kolay mı olmuştur gerçekten? valizin yarısını kaplamış oyuncak ama şehzademiz çocuk sevindirmek bu kadar kolay işte diyor.

    ve bu entry debe'ye giriyor. arkadaşlar yolsuzluğu beyaz yaka yapınca cici mi oluyor?

    ilaç endüstrisini bilmesek bu represant-doktor arkadaşlığına da inanacağız. o kadar iyi arkadaşlar. tanısan sen de seversin...

  • twitter'da denk geldiğim açıklama. @gelbanagorbeniaskinneyledi sağolsun usenmemis resim halindeki açıklamayı yazıya dökmüş. buraya kopyalıyorum.

    --- spoiler ---

    otobüs gibi toplu taşıma araçlarının önceden belirlenen güzergahlar ve bu güzergahlar üzerinde bulunan mola yerleri dışında, hayati tehlike arz edecek durumlar hariç olmak üzere durması, bizzat toplu taşıma sisteminin bu niteliğinden dolayı amaca uygun değildir. anayasanın 2.maddesinde türkiye cumhuriyeti,demokratik,laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlanmıştır. anayasanın 14.maddesine göre,anayasada tanımlı hakların hiç biri,özellikle demokratik ve laik anlayışı ortadan kaldırma amacıyla kullanılamaz.

    anayasanın 23.maddesi "yerleşme ve seyahat hürriyeti" ni ve 24.maddesi "din ve vicdan hürriyeti" ni güvence altına almıştır. buradan hareketle müvekkil şirketin,sadece bir veya bir kaç yolcu ibadet edecek diye, ibadet etmeyen ve öngörülen zamanda varmak istediği noktaya ulaşmak isteyen diğer yolcuların, bahsi geçen anayasal haklarını görmezden gelmesi şirket politikamız nedeniyle mümkün değildir.

    tüm yolcuların bu prensiplere saygı duymasını beklediğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz.

    https://twitter.com/…?t=ij6wmavhnxaphrnkaobjhq&s=19
    --- spoiler ---

    edit: yaşanan olayla ilgili başlığı sabah görmüştüm ama şimdi bulamadım. başlığı gönderen olursa bu entry'de yer vereyim

    edit 2: olayın nedeni şuymuş.
    https://twitter.com/…?t=er3n8psdf0rbfqkiryodyg&s=19

  • anne, bunun sadece basit bir saç kapatma değil, köleliği kabul etmek olduğunu bildiği için tepki göstermiştir. açın normal bir dini sohbet dinleyin. sohbetin yarıdan fazlası kadının tahakküm altına alınmasıyla ilgilidir. kızı için doğru olanı yapmıştır. haklıdır.

  • atatürk'ümüzün, "sağlam kafa sağlam vücutta bulunur" sözüne ters bi adamdır... bu sözü duyunca/görünce espri kaynağıdır...

  • kuramın çıkış noktasını amerikalı filozof ve psikolog james mark baldwin'in keşfi oluşturur. bu keşif göstermiştir ki, insanın evrim halkasındaki en yakın akrabası olan şempanzeyle aynı yaştaki bir bebek aynanın önüne konduğunda, şempanze aynada yansıyan görüntüsüyle ilgilenmezken, bebek büyük bir zevkle görüntüyü izlemektedir. bu noktada, diğer önemli bir husus, aynanın önüne geçmesi değil, konmasıdır; zira henüz vücudunu koordine edemeyen bebek, aynanın önüne bir diğeri(anne,baba,vb) vasıtasıyla geçirilir. zaten aynada yansıyanla kurulan özdeşleşim bu sebepledir. çünkü bebek vücudunu koordine edemezken, aynada karşısında tam bir beden/imge bulur; bu ikilik, bebeğe "bölünmüş bir vücudun olduğu" gerilimini doğurur. bu gerilim, bebeğin, aynada yansıyan imgeyle özdeşleşmesiyle çözülür. bu sayede ego oluşturulur. lacan, özdeşleşme anını bir zafer anı olarak açıklar, zira yansıyan vücut, bebeğin koordinasyon problemleri yaşamasının aksine, "hareketlerinin efendisidir."

    ayna kuramı aynı zamanda, egonun, bir yanlış anlamanın ve bebeğin, kendi kendisine yabancılaşmasının ürünü olduğunu gösterir. bu nedenle, hayali düzenle tanıştırır bebeği. öte yandan, bebek kendi kendisine aynaya gidemediğinden, yani bir başkasının yardımına ihtiyaç duyduğundan; aynadaki görüntüsünü görüp o kişiye* *onaylanmak mahiyetiyle döndüğünde, ötekinin varlığıyla da tanışarak simgesel düzene şöyle bir göz kırpar.

  • bir gün netten tanıştığım bir arkadaşımla istanbul film festivali'ne gitmek için plan yaptık. messenger üzerinden telefonlarımızı aldık. film günü için sözleştik.

    ertesi gün taksimde buluşmadan bir saat önce son durum nedir diye aradım, telefonu meşguldü. herhalde işi vardır dedim, yola çıktım. taksim'e gelirken yine aradım yine meşgul, ardından üç dört defa daha ard arda aradım hep meşgul. 5-6 aramadan sonra ekildiğime kanaat getirdim. içimden de ertesi gün msn'de atacağım nutuku planlamaya başladım. sorumluluktan girdim, insana saygıdan çıktım, aklıma geldikçe sinirlendim, sinirlendikçe tasarladığım cümleler sertleşti.

    bir yandan da sinema salonuna yürüyorum. o arada tanımadığım bir numara aradı, "naber napıyorsun ben geldim sinemaya" diye. bir anda dumur oldum kafamdaki tüm kurgu iptal oldu. sonra aradığım numarayı tekrar kontrol ettim. meğer msn'de görüp kaydettiğim numara kendi numarammış.

    bazen böyle mallıklar yapıp üstüne sinirlenebiliyorum kusuruma bakmayın :/