hesabın var mı? giriş yap

  • harika laf. geriye göç sözü verildiyse oyumu net alırlar. hatta tüm sülalemden ve çevre mahallelerden 177 oy çıkartırım.

  • doksanlı yılların sonu olsa gerek, ayakkabı satan küçük bir dükkanda çalışıyordum yazın. malum zor durumdaydık, yoksa neden çalışsın bir çocuk bütün gün, dört gözle beklediği yaz tatilinde...

    dükkanın sahibi haftalık verirdi bana. yemek paramı da yine haftalık olarak verirdi. yemek parası dediysem öyle matah bir şey değil. bir ihtimal esnaf lokantasında kuru-pilav yersin. velhasıl o paradan da ne kadar arttırırsam kardır diye, caminin önünde duran tostçuya gidip,

    "abi boş tostu ne kadara yaparsın" diye sormuştum.

    "boş tost"

    öyle ekmeğin üzerine biraz sulu salça sürüp ısıtıp verecek. verdi de. 3 ay o boş tostla doyurdum karnımı. çeşmeden su bir de. anneme de haftalığıma zam yaptılar dedim. karnımı lokantada doyurduğumu, köfte pilav falan yediğimi söyledim hep. hala bilmez canım benim. bilmesin de.

    kimse bilmesin boş tostun yavan tadını. hele çocuklar hiç bilmesin. onlar köfte yesin hep. çok mu zor?

  • %99'u müslüman olan ülke lafını kullanmasa ölecek hastalığına tutulmuş bireylerin suç duyurusudur. hem %99'uz derler hem de mağduruz, inançlarımızı yaşayamıyoruz, bize saygısızlık yapılıyo, rencide oluyoruz derler.

    ilginç bir %99...

  • gelen konuklar niye ibrahim tatlıses ölmüş de helvasını yemeye gelmişler gibi davranıyorlar * çok iyi adamdın senin gibisi gelmez efsaneydin adam yanınızda oturuyor ya yaşlı ziyareti gibi program olmuş

  • bugün daha bir hüzünlü oldu.
    hiç görmediğimiz, duymadığımız, dinleyemediğimiz bir insan için ağlıyoruz. sevgi bu olsa gerek. istemsiz hıçkırıyoruz. rantsız, çıkarsız sevgi bu olsa gerek.
    özlüyoruz seni atam. öyle ki, ''manzara-i umumiye yi tarih penceresinden ibretle seyrederken'' özlüyoruz.
    şeyhlerin, meczupların talan ettiği bir memleketin arkasından sana ağlıyoruz. ama sen ki, yedi düvele haddini bildirmişsin, senin yolunda yürüyen bu gençler elbet zamanı gelince, üç-beş sarıklıya da haddini bildirecektir.

    rahat uyu atam. ruh'un şad olsun.

    tanım; atatürk'e yürekten bağlı olan insanların gerçekleştireceği eylem.

  • edit: mesaj kutuma üşüşen dişiler! düşük profilli sevgililerinize trip atar üslupta mesaj atmazsanız makbule geçer. düzgünce fikrinizi belirtirseniz cevap yazabilirim belki.

    kadınları tavlamak için yazıyorsunuz ya hani iyi eğitim + iyi iş + iyi maaş vb bir dahakine şunu deneyin

    3 gasp + 6 torbacılık + 2 adam yaralama tüm kızlar düşecektir (tüm demeyelim aklı başında, kendine değer veren, akıllı birçok kadın da var haksızlık olmasın)

  • 1965-1968 yılları arasında 10,5 metrelik kısmet adlı teknesiyle dünya turu yapması ile tanınan, amatör türk denizciliğinin en ünlü ismi. kendisinden sonra gelen türk denizcilerinin piri.

    1960'ların şartlarında, ne gps, ne gelişmiş navigasyon, ne otopilot, ne o ne bu olmayan şartlarda, küçük bir tekne ile okyanusları aşıp dünya turu atmak her babayiğidin harcı değildi elbette. türkiye'de böylesi bir turu ilk tamamlayan olması bir yana, dünyada da adı anılan, bilinen öncü isimler arasındadır.

    dünyayı gezerken, bir yandan kaleme aldığı anılarının, gezisine sponsor olan hürriyet gazetesinde peyder pey yayınlanması ile dünyanın, hele hele pasifik adalarının bilmem nerelerin hiç bilinmediği o yıllarda çok büyük ilgi görmüş, türkiye'ye dönüşünde milli kahraman gibi karşılanmıştır.

    bir de tabi kendisinden sonra dünya turu yapmış -istisnasız- tüm türk denizcilere ilham kaynağı olmuş olması durumu vardır. gidip onunla konuşmadan, önerilerini ve hatta icazetini almadan bu işlere kalkışan ve onun pupa yelken'ini okumadan dünya turu hayaline kapılan olmamıştır. denizle falan hiç alakası olmasa bile, o kitabı okuyup kendi teknesine sahip olma ve uzaklara açılma hayaline kapılmayan var mıdır? hiç zannetmiyorum.

    2011 yılında, eşi oda ve 70'lerde yaptıkları ve abd'ye gidip geldikleri ikinci atlantik seferleri esnasında ölen kedileri miço'nun da yer aldığı büyük bir heykeli kadıköy belediyesi tarafından kalamış'a dikilmiştir. bu heykelde diğer dünya turunu tamamlamış türk denizcilerin de isimleri ve rölyefleri yer alır. yenileri için de bol bol yer vardır.

    bizde ölmeden değeri bilinen adam azdır malum. sadun boro bu değeri layığıyla yaşamında görmüştür. bunda denizcilerin vefası ve dünyaya, karadakilerden daha farklı bakmalarının etkisi vardır muhakkak.

    sadece denizciler için değil, türkiye için hakikaten çok önemli bir isimdir. hayatını denizlere adamış, bu memleketin yetiştirdiği hakiki değerlerden birisidir sadun boro. böyle isimler hiç ölmez.

    bir de yaşamındaki en büyük isteğini yerine getirebilir, o dünya güzeli koylarımızı betonlaşmadan, saçma sapan inşaatlardan ve bitmek bilmeyen kirlenmelerden koruyabilirsek, işte o zaman neptün'e hakkını verip kadehimizi martılara doğru kaldırırken keyifle diyeceğiz ki "çok yaşa sadun ağabey".

  • madde 306 - (1) türkiye devletini savaş tehlikesi ile karşı karşıya bırakacak şekilde, yetkisiz olarak, yabancı bir devlete karşı asker toplayan veya diğer hasmane hareketlerde bulunan kimseye beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası verilir.

    fiil sonucu savaş meydana gelirse faile müebbet hapis cezası verilir.

    (3) fiil, sadece yabancı devletle siyasal ilişkileri bozacak veya türkiye devleti veya türk vatandaşlarını misilleme tehlikesi ile karşı karşıya bırakacak nitelikte ise faile iki yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir.

  • şurada rastladığım olay.

    özetle, sınıf annesi, sevda öğretmene öğretmenler günü için sınıfça pahalı bir markanın montunu aldırır. ali kaan adlı çocuğun velisi inci hanım hediyeye katılmaz. çalıştığı yerden izin alamadığı için sınıfta yapılan öğretmenler günü kutlamasına da gelemez. öğretmen whatsapptan veliye "çıkarttığınız problemden dolayı üzgünüm" şeklinde mesaj atar. ardından, önceden hiçbir problem yaşamamış çocuğun "uyumsuz ve arkadaşlarına kötü örnek olduğu" gerekçesiyle sınıfının değiştirilmesine karar verilir.

    görsel