hesabın var mı? giriş yap

  • eskiden çalıştığım şirkette power point sunularını bana hazırlatan pazarlama direktörüm bilgisayardan pek anlamazdı. bir gün yine rica etmedi! şunu hazırla 3 gün sonra sunum yapacağım dedi, bende yeni yetme pazarlama asistanı olarak her şeye tavuk gibi koştururken canıma tak etti bu başarıyı etik dışı sahiplenme olayı.

    sunumu hazırladım, görevimi ifa ettim, benimdir diye söylemiyorum yine konuşturdum power point'i ama bir süprizim vardı bizim müdüre. windows 98 tabanlı bir bilgisayardı sunum yapılan. masa üstününün, dosyalar varken ekran kopyasını aldım ve masa üstü arka planı olarak ayarladım. masa üstündeki bütün öğeleri gizledim. yani ekran görüntüsünde olan dosyalar benim masa üstü arka planı olarak kaydettiğim resimden ibaretti. üzerine tıklayınca resim olduğu için hiç bir reaksiyon alınmadığından sayın müdürüm 10 dakika bu dosyalar neden çalışmıyoru çözmeye çalıştı. bilgisayarı defalarca açtı kapattı sonunda pes etti, beni yanına çağırdı ve beni lanse etmek zorunda kaldı. sunumu hazırlayanın ben olduğumu ama bilgisayarın azizliğine uğradığını anlatmaya çalıştı. olayı bilen ben, hemen ms command'dan dosyayı çağırıp sunumu başlatarak, yaptığı ibneliğe, yaptığım ibnelik ile son verdim.

    tabi o şirkette ömrüm fazla olmadı, herkes benim bir sivri olduğumu anladı. aslında kariyer taşlarım bundan sonra yerine oturmaya başlamıştır. başarısızlığı kimse sahiplenmek istemez ama başarıyı herkes sahiplenmek ister. başarıda ki emeği gözden kaçırırsan, astlarının emeğini hiçe sayarsan, bir gün takke düşer aga.

  • 'o değil de nihat gizem'e ne yürüdü be' dediğim program. yalnız iyi yürüdü.

    edit: lütfen daha fazla beğenmeyin arkadaşlar en beğenilen entrym bu olsun istemiyorum gerçekten. ne yazdım ki yürüdü yazdım sadece valla başka bir şey yazmadım çok saçma yani yapmayın.

    edit 2: allah belanızı vermesin ne diyim yani.

    debe editi : vay anasını.

  • kaybolması üzerine amerika birleşik devletleri'nde yeni bir yasanın çıkışına sebep olan kişi: brandon swanson :(

    marshall, minnesotalı 19 yaşında bir üniversite öğrencisi olan brandon swanson, 13 mayıs 2008 akşamı canby, minnesota'da bahar döneminin sonunu kutlamak için bir partiye katıldı. marshall'daki partiden sonra, gece yarısı evine gitmek için yola çıktı ancak arabası aniden yoldan çıkarak bir hendeğe girdi. gece saat 2 civarında yardım almak için ailesini aradığında arabanın hasar görmediğini, yaralanmadığını, lynd yakınında olduğunu ancak birilerinin gelip kendisini alması gerektiğini söyledi. ailesi oğullarına yardım etmek için hemen yola çıktı. bölgeye vardıklarında, brandon’ın araba farlarını açıp kapatmasını istediler ama brandon etrafta görülemedi. brandon fark edilebilmesi için arabadan inip kasabaya doğru yürümeye karar verdi fakat telefon görüşmesi sırasında aniden "ha s++tir!" diye bağırdı ve çağrı aniden sona erdi. ailesinin telefonu tekrar çaldırmasıysa hiçbir sonuç vermedi, bu yüzden saat sabah 6:30’da polisi aramaya karar verdiler.

    görevli polis memurları 19 yaşında birisinin eve geç gelmesinin son derece normal olduğunu, bu yüzden brandon’ın er geç döneceğini, beklemeleri gerektiğini söyleyerek arama çalışmalarını bir müddet erteledi, çalışma ancak sabahın ilerleyen saatlerinde başlatıldı. polis, cep telefonu kayıtlarını taradığında brandon’ın ailesine lynd yakınlarında olduğunu, fakat kendisinin cep telefonu sinyalinin arabasının bulunduğu yerden yaklaşık 20 mil uzaktaki porter kasabasında olduğunu tespit etti. arabanın anahtarları kayıptı, brandon ise gözlüğünü arabada bırakmıştı. bu detayın verilmesinin sebebi, brandon’ın bir gözünün hiç görmemesiydi.

    polis ilerleyen günlerde kolluk kuvvetleri ve arama köpeklerinin de dahil olduğu arama çalışmalarıyla, brandon’ın arabadan indikten sonra yönünü kaybederek yellow medicine nehrine düşerek boğulmuş olabileceğini ya da sudan çıkmayı başarmış olsa bile soğuktan dolayı hipotermiden öldüğünü düşündü. arama köpekleri, mud creek yakınlarında insan kalıntıları buldular ama brandon’a ait değildi. ilerleyen günlerde brandon’ın kokusunu bu sefer yakındaki bir çiftlikten aldılar, ancak bölgedeki pek çok çiftçi arazilerinin aranmasına izin vermedi ve polis aramayı bırakmak zorunda kaldı. belirgin bir kanıt olmamasına rağmen, bazı insanlar o gece bir saldırıya uğradığını da düşünmektedir. polisin olayın sıcağı sıcağına taramak istemeyerek brandon’ın yaşını bahane etmesi üzerineyse, vali pawlenty mayıs 2009'da brandon yasasını çıkarmıştır. artık, bir kayıp olayı meydana geldiğinde kurbanın yaşına bakılmaksızın hemen soruşturma başlatılması gerektiği bildirilmiştir.

    dava şu an hala açık, ancak devam eden arama ve soruşturmalara rağmen brandon swanson'a ne olduğu büyük bir gizem olmaya devam etmektedir.

    daha detaylı okuma yapmak isteyenler için kaynak

  • biriyle tanışmıştım zamanın birinde... 16 yaşındaki bir kız babasıyla birlikte annesini terketmişti. sebebi de babası kansere yakalanmış, hastaneye gitmiş bir sürü tetkik vs. kısır olduğunu, hiç çocuğu olamayacağını öğrenmiş. annesi de itiraf etmiş kızın başkasından olduğunu.

    yani istediğin kadar sakla, ilahi adalete inanıyorum ben ve er ya da geç hiç şaşmıyor...

  • fbtv güzeli. müzik box isimli bir klip programı sunardı bir ara*

    5 yıl sonra gelen edit: kendisi artık yeteri kadar meşur olduğundan foto linki vermeye gerek yok. endamını her gün ntvspor'da görebilirsiniz. kaldı ki google ve yandex bir tık ötede. (ne dilara gönder miş arkadaş 5 kişi mesaj attı "foto ölmüş" diye. biri ssg.)