ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
pamukkale turizm
-
böyle soğuk soğuk, sessiz sessiz, hıçkırıksız ağlayan adama hiç konuşmadan kahve ve selpak getiren muavinlere sahip firma.
varsın televizyonları çalışmasın bazen.
edit: ağlayan ben olsam anlatır mıyım oolm.
istanbul'da yoldan geçenlere saldıran köpek
-
3-5 yaşında bir çocuk verin de karnını doyursun hayvan. yaşam alanlarını işgal ettiğimiz için belli ki aç kalmış, çok üzücü:(
edit: içim parçalandığı için twitter'da çok takipçili hayvansever birkaç kişiyle görüştüm. birkaç saat sonra video eşliğinde, 3 çuval mamayı o kaldırıma yığacaklarını söylediler. çok duyarlılar, sağ olsunlar. üzülme minik köpekcik, artık sen de karnını doyurup orada kendi küçük çeteni kurabileceksin.
ekşi sözlük 2016 yılbaşı çekilişi
-
yuh! "2015 hangi ara bitti lan?" diye tepki verdiğim çekiliş.
edit: 100 ekşi sözlük yazarı diyorlar, 400 verin bu iş huzur içinde çözülsün.
kayseri düşünce okulu
ingiltere'nin tc'ye 750 milyon pound vermesi
-
(bkz: reis onu bir kahvaltıda ezer)
felipe melo
bluegrass
-
bluegrass müziği çok fazla dağ ezgisi taşır. appalachia köylülerin müziğidir. haliyle irlanda ile iskoçya göçmenlerinin müzikleriyle hayat bulur. en azından bu şekilde doğmuştur.
country ile arasında büyük farklar yok. country daha ziyade abd'nin güneydoğusunda yaygındır. western ve balad müziğinden ezgiler vardır. ve -göçmenlere- değil beyaz amerikalı çiftçilere özgü amerikan halk müziğidir. bizdeki türküler gibi.
en nihayetinde country seven bir adam bluegrass'a bayılır.
the stanley brothers'ın bazı şarkıları bluegrass'a örnek olarak verilebilir: http://www.youtube.com/…=the stanley brothers &aq=f
çocukların istediği akıl almaz şeyler
-
çocukların yüzüne resim yapan bir arkadaşıma "beni sütlaç yap" gibi bir istekte bulunulmuş bir kız çocuğu tarafından.bir çocuk neden sütlaç olmak isteyebilir?
bir lisede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
yıl: 1996
yer: kayseri fen lisesi
mabeyihumayun ve oda arkaşları o gün farkli bir sesle uyanır.normalde “ kalkın yavru kuşlaaar!” diye bağıran nöbetçi hoca, “ bu ne laaan, manda boku mu laaan!” diye bağırmaktadır.derken daha önce uyanmış olan angeleyes kahkahalarla odaya girer:
- nooluyo lan dışarıda?
- hahahahaaa
- ne var lan nooluyo?
- bok var! hahaha.vallaa git bak istersen..
bunun üzerine mabeynihumayun yataktan kalkıp koridora çıkar.ortalık ana baba günüdür.koridorun tam ortasında ise bir yığılma vardır.o tarafa gidenler “ öğhh, iğrenç” gibilerinden söylenerek ortamdan uzaklaşmaktadır.mabeyn kalabalığın ortasına geldiğinde yerde kocaman bir bok kütlesiyle karşılaşır.sabah sersemliğiyle beraber herkes gibi söylenip hemen uzaklaşır,odaya döner.
halen mayışık bir halde olduğu için tekrar yatmayı düşünür.normalde nöbetçi hoca milleti sabah etüdü için uyandırmıştır ve kahvaltıya yaklaşık 1 saat vardır.herşeyi göze alıp yatmaya karar verir ( sabah etüdüne gitmeyenin haftasonu izni iptal ediliyordu)
- ali olum ben yatıyom, beni kahvaltıya uyandır
- oh beyim yatsın biz kaldıralım.neyse yat sen ben gelir uyandırırım seni.
- :)
mabeyn uykuya tekrar daldıktan sonra birinin dürtmesiyle uyanır, karşısındaki milleti etüde aldıktan sonra son kontroller için yurda dönen nöbetçi hocadır:
- nooldu olum niye yatıyon hala?
- ee kem küm..
- nooldu olum hastamısın?
- e evet hocam
- hmm.karnın mı ağrıyo?
- evet hocam ( asıl sıçtığım an budur.yazı bitiminde bu parantez içini tekrar okuyun)
- tamam yat sen.
- :)
kahvaltıdan ve ilk iki dersten sonra biyoloji yazılısı için gelen anonsla herkes koşmaya başlar: “ 2c ve 2d sınıfları sınav salonuna gidiniz..”
herkes yer tutmak için salona koşarken (bkz: pole position/@mabeynihumayun) mabeyn bi ses duyar, ses müdüre aittir:
- mabeyn efendi gel bakalım buraya
- hocam sınavımız var
- sınavdan sonra odama gel
mabeyn, muhafazakar olan müdürün kendisini bir gün önce kız arkadaşıyla gördüğü için okulda böyle şeyler yapmaması konusunda uyaracağını düşünmektedir.
sınav sonunda millet derse giderken mabeyn müdürün odasına gider:
- hocam beni çağırmıştınız
- gel senle bahçede konuşalım
(kısa bi hal hatır sorma işinden sonra)
- söyle bakalım neden pisledin koridora?
- !”^”$^”$???
- tamam olabilir yetişememişsindir, ama niye temizlemedin?
sabah koridordaki görüntü, nöbetçi hocayla yaptığımız diyalog gözümün önünden film şeridi gibi geçti.ihalenin bana kaldığını anlamıştım..
o şaşkınlık ve sinirle müdüre ne cevap verdiğimi tam olarak hatırlamıyorum.ama müdür benim yapmadığım konusunda ikna olmuştu ve kendisine de müdür yardımcısının benim ismimi verdiğini söyledi.soluğu müdür yardımcısının yanında aldım:
- hocam benim adımı nasıl verirsiniz müdür beye?
- dur oğlum sakin ol
- hocam kolay mı adam harcamak o kadar?
- dur oğlum.bana ahmet bey (nöbetçi hoca) senin yaptığını söyledi
soluğu bu kez nöbetçi hocanın yanında aldım:
- hocam nasıl olur benim adımı verirsiniz?
- heeheeee
- hocam gülmeyin nolur
- olum sen söylemedin mi bana karnım ağrıyo diye, başka da yatan yoktu ben sen olabilirsin dedim.sen yaptın demedim.
- mnskym…
derken bir anons daha: “ tüm lise 2 erkek öğrencileri erkek yurdunda toplanınız..”
yaklaşık 70 kişi temizlenmiş olan bokun olduğu yerde toplandık.müdür yardımcısı geldi ve güzel bi nutuk attı.
- çocuklar, olabilir yetişememişsinizdir.ama neden temizlemediniz?
- şimdi çıkmasın zaten kim yaptıysa yalnızken beni görsün.
arkalardan çatlak bi ses: hocam herkesten numune alın, labaratuarda bulalım kim yapmış..
öğrenciler arasında fiskos başlamıştı bile.herkes sabaha karşı birilerinin apar topar odalara kaçtığını anlatıyordu..ama hiç kimse isim telaffuz etmiyordu.
aradan yıllar geçti, faili halen meçhul.ama yeni jenerasyon kendisine bir kahraman seçmiş bile..
pilav günleri için okula gittiğimiz zaman okulun öğrencileri yanımıza gelir:
- abi mabeyn abi kim?
- benim
- abi valla helal olsun, süper bi protesto…
hatunların efendi adam yerine piç tercihi
-
bizim kizlarda algi "beni ezmesi beni sevdiginin ve ilgilendiginin gostergesi boylece kendimi onemli hissedebiliyorum ayrica beni ezebilen erkek beni koruyabilir de".. bakmayin burda "biz pijjleri diil giriskinliri siviyiriz" diyen cakallara.. siz ezilmeyi seviyosunuz kizim ezilmeyi.. ezilmediginiz zaman bu kil kuyruk beni koruyamaz, bana sahiplenmiyor seklinde olusmus zavalli bir ozguvensizligin esirisiniz
tai'nin 10 bin çekirdekli bilgisayar satın alması
-
basligi acan aktrollun atladigi konu bu sirkette calisan muhendisler genelde akp'nin bitirmeye calistigi odtu, itu gibi universitelerden mezun. henuz egitim sistemi bu kadar bozulmamis iken egitim gormus insanlar. bu egitim politikasi devam ederse ya da islamci politikalarla ozgurlukleri elinden alinan okumus insanlar yurtdisina kacarsa, o cok ovundugunuz imam hatip mezunlari bu tarz gelismis bir bilgisayarla anca facebooka girip okey oynayabilirler. ulke geriye gidiyor diyorken bundan bahsediyoruz iste.
volvo xc60 ve kartal'ın yaptığı kaza
-
büyük bir olay anlatırsın ama bazı insanlar hiç tepki vermez ya işte öyle bir kaza.
volvo bey insan bi tepki verir, en azından farını kır arkadaşım. şahin bey pert olmuş sizdeki bu vurdumduymazlık nedir?
debe editi:
(bkz: haydi birbirimize imzalı kitap hediye edelim)
olan biten
-
ekşi sözlük, 17 nisan'da kadir has üniversitesi'nin teknoloji ödülleri çerçevesinde oy çokluğuyla en iyi paylaşım sitesi ödülüne layık görüldü. "ama rajrex hariç" diye de not düştüler. (yok yok düşmediler)
göğe bakma durağı
-
turgut uyar şiiri
ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
şu aranıp duran korkak ellerimi tut
bu evleri atla bu evleri de bunları da
göğe bakalım
falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
inecek var deriz otobüs durur ineriz
bu karanlık böyle iyi afferin tanrıya
herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
beni bırak göğe bakalım
senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
seni aldım bu sunturlu yere getirdim
sayısız penceren vardı bir bir kapattım
bana dönesin diye bir bir kapattım
şimdi otobüs gelir biner gideriz
dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
bir ellerin, bir ellerim yeter belleyelim yetsin
seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
durma kendini hatırlat
durma göğe bakalım