hesabın var mı? giriş yap

  • "2017 yılında bir vega albümü nasıl olur?" sorusunun tam cevabı olmuş, vega aynı vega ama yıl 2017. ben de "ya beğenmezsem, ya eski tadı bulamazsam?" diye düşünüp korkarak dinleyenlerdenim ama ilk şarkı başladığı anda tüm korkum yerini olması gerektiği gibi heyecana bıraktı. 12 yıllık bekleyişin ardından çılgınlar gibi dinlenecek bir albüm olmuş.

    yalnız buradan apple music'e sesleniyorum: bu albümü eklemeyip beni muud adlı çirkin oluşumla uğraşmak zorunda kaldırdığın için seni kınıyorum!

  • 80 milyona dayanmış nüfusu olan ülkede kitap okuma alışkanlığı olan kişi sayısı kırk bin, bir de bu yavşaklara dil beğendiremiyoruz anasını satayım. dedirten fışkı. yetersiz dil yoktur, az dil bilgisi vardır. votka. nokta.

  • mustafa reşit paşa gibi aydın bir başbakanın devrinde kölelik kanunen kaldırılmıştır (1856 ıslahat fermanı dönemi). bundan evvel, 1830'larda sultan ikinci mahmut'un emriyle köleliği caydırmaya çalışan fermanlar çıkarılmıştır. görece abd ve avrupa ülkelerine göre erken bir tarihtir. fakat bu, sadece beyaz ırka mensup insanların köle yapılmasını yasaklamaktaydı. zira geçmişte birleşik krallık, hollanda, fransa ve ispanya donanmaları sık sık avrupalıları kaçırıp köle olarak satan cezayir vilayetimizi (berberi devleti) bombardıman etmişti. hatta cezayirlilerin kaçırıp köle ettiği kişiler arasında ingiliz büyükelçisi bile vardı. siyahilerin ve el altından gizlice beyaz insanların köleleştirilmesi, türkiye cumhuriyeti devletinin kuruluşuna kadar sürmüştür...

    kısacası osmanlı imparatorluğu'nun bu konuda sicili çok kötüdür. öyle ki, 1774 küçük kaynarca antlaşması'ndaki maddelerden biri, kırım hanlığı ve osmanlı imparatorluğu ordularının ukrayna - besarabya bölgelerine akın yapıp köle edinmemesi üzerinedir...

  • bu adam sahte rapor alarak askere gitmeyen adam değil mi yaw:)))) bu sebepten dolayı da 4 ay hapis cezası almış bir utanmaz, kendince muhalefet saflarında konumlanmış insanları vatan hainliği ile suçluyor. utanmaz, ahlâksız, onursuz sefil.

  • türk kızı yağmur yağınca,kahvesini sıcak çikolatasını alıp kitap filan okumaz; balkona 300km hızla koşup çamaşırları toplar. kendinize gelin

  • tanım: insan ırkının bir grubu.

    sözlükte bugün gördüğüm ve de "evet la, ben hep bunu sorguluyorum" diye kendim açmışım kadar sevindiğim başlık.

    işe girdiğim günden beri haftaiçi gündüz saatlerinde insan içine karışmak elbette çölde bir vaha kadar uzak. haftasonu yemeğe, sinemaya, alışverişe veya herhangi bir yere gittiğimde çevremdeki akın akın gelen insan kalabalığına bakıp bütün dünyanın benim gibi yaşadığına olan kanaatim daha da güçleniyor. ama bundan 1.5 ay kadar önce istifa etmemle beraber yepyeni bir güruhu keşfetmiş oldum.

    eski işle yeni iş arasına kendimi toparlamak amacıyla 1 hafta faz farkı koymuştum. malum ekmeği için çalışan, rızkına koşan insanlarız, daha fazlası olmuyor. 1 hafta boş boş, hiç bir sorumluluk olmadan akşam geç yatmak, gece 3'e kadar film izlemek falan acayip derecede ütopik mutluluklar ifade etmişti bana. bu haftanın salı gününde yeni iş için üzerime 3-5 parça yeni kıyafet alayım haftaiçi ortalık sakin olur diye optimum avm'ye gittim. evet kesinlikle haftasonuna oranla ortalık sakindi de, yine hatrı sayılır bir insan kalabalığı geziniyordu. azıcık alışveriş falan yaptıktan sonra kendime ödülüm olan haftamı değerlendirmek için bir masaya oturdum, kahve aldım sorumluluksuz olmanın tadına varmaya çalıştım. oturduğum masa tam avm girişine baktığı için bir yandan da geleni geçeni izliyorum. ama o da ne, yüzlerce insan sürekli olarak ortalarda geziyor.

    genç, yaşlı, kadın, erkek her cinsten var. ev hanımı giyimli olan da var iş adamı tipli olan da. hadi ev hanımı ve öğrenci grubu eliyorum, sabahtan görevlerini yerine getirip öğleden sonra geziyorlar. ama bunlar kalabalığın en fazla %20si. e geri kalan? abi bunlar ne iş yapar? nasıl para kazanır? nasıl hayatlarını idame ettirir? hadi ufacık bir grup, ben diyim %2 sen de %5 benim gibi dönemsel bir tatilde, e geri kalan %75'i napıcaz? demek hayatın bir de böyle bir grubu varmış. ben çoğunlukla dışarıda gün ışığı mı var kar mı yağmur mu bilmezken, haldır huldur çalışırken bir güruh dışarıda mağaza geziyor, arkadaşlarıyla çay kahve içiyor, kuaföre neyim gidiyor.

    işte yazarın burada hissettiği şey su katılmamış bir kıskançlık ve arkadasından gelen hassiktir isyanıdır.

    edit: ispiyon sonrası tanım.