hesabın var mı? giriş yap

  • bir erkeğin dört kız arkadaşı vardı ve bir türlü hangisiyle evleneceğine karar veremiyordu. en sonunda doğru kararı verebilmek için bir test yapmaya karar verdi. her birine 1000$ verdi ve "bu parayı istediğiniz gibi kullanabilirsiniz'' dedi.

    birinci kız arkadaşı kendisine yeni elbiseler ve ayakkabılar aldı, kuaföre ve güzellik salonlarına gitti. genç erkeğe geri geldiğinde söyle dedi:
    senin için en güzeli ben olmak istiyorum, çünkü seni seviyorum!"

    ikinci kız arkadaşı ise genç erkeğin tuttuğu takımın iki kombine biletini,en sevdiği türden bir suru video cd ve bir ay yetecek bira ile geri geldi ve söyle dedi: "bunlar senin için aldığım hediyeler, eminim
    seni mutlu edecektir, senin mutlu olmanla bende mutlu olacak."

    uçuncu kız arkadaşı ise bu parayla iyi bir yatırım yaptı ve kısa bir sure içersinde para kendini ikiye katladı ve bu parayida çeşitli yatırım alanlarında kullandı. genç adama geri gelerek söyle dedi:"bana
    verdiğin parayı birlikte yaşayacağımız mutlu bir gelecek için çoğalttım, çünkü seni seviyorum!"

    dördüncü kız arkadaşı ise bu paranın bir kısmıyla bir suru kitap aldı, kalan kısmıyla ise fakirlere yemek dağıttı. genç adama geri gelerek söyle dedi: "verdiğin paranın bir kısmıyla sana layık olabilmek için bir suru kitap aldım diğer kısmıyla ise senin adına fakirlere yemek dağıttım."

    genç erkek dört kız arkadaşının yaptıklarından çok etkilenmişti. karar vermek için epey bir sure düşündü ..... düşündü..... düşündü.....

    ve sonunda büyük gogusli olanla evlenmeye karar verdi...

  • elbetteki hagi reyiz'in monaco'ya attığı gol.

    hatta kapalıya dönüp eliyle bayrağı salla diye işaret etmiş (15. saniye)ve o soğukta üst bedeni nü olan ben o zamanlarda bir akım başlattığımız büyük (3'e 5 m)sopalı bayrağı alıp nasıl koydun laaaan diye bağırıp kendimden geçip sallamıştım(38.saniye)

    (bkz: ifşa olduk amk)

    ahanda

  • erkek katil: gahrolsun erkekler, eril şiddet, hepsi ölsün, bunların hepsi böyle

    kadın katil: cinsiyetçi söylemlerde bulunmayalım, kadınlar kadar başınıza taş düşsün, ne önemi var cinsiyetinin

    iki yüzlü ruh hastaları ve amsalak meriçler...

  • eyvah necdet: bunca yıllık çaycısın asım. hiç tavşanları düşündün mü? çaya neden tavşan kanı derler sence?

    asım:...

    eyvah necdet: hişş! sana bişey sordum.

    asım: şey... kırmızı diye heralde.

    eyvah necdet: kırmızı ha! gülünsün

    [midyat ve seyfonun gülme efektleri]

    eyvah necdet: sen hiç kırmızı çay gördün mü asım?

    asım: görmedim ama...

    eyvah necdet: peki o halde neden çaya tavşan kanı derler? çayın renginden değil asım. kanın çokluğundan. o tavşan deyip geçitğin hayvandan o kadar çok kan akar ki şaşarsın. bu yüzden avcılar tavşan vurduklarında bi gün boyunca kanın içinde bekletirler. tavşanın eti başka türlü yenmez asım.

    asım: haliyle biz o kadarını bilemiyoruz tabi.

    eyvah necdet: yani burda anlatılmak istenen çayın rengi değil. bereketidir asım. içsene çayını.

  • uzun senelerdir mobil uygulama geliştiren ve bir çok projesinde qr kod entegrasyonu yapmış birisi olarak diyeceğim; o dediğiniz whatsapp web’in qr kod okuma hızı değil, modern telefonların qr kod okuma hızıdır. modern telefonlarda artık çok güçlü görüntü işleyiciler var ve bu tarz işler için donanım seviyesinde destek veriyorlar. (bkz: gpu)

    bir de akıllı bir geliştirici iseniz qr kodun okutulacağı alanı tüm ekran yerine küçük bir kutuya indirgersiniz ki bu sayede sistemin işlem yapacağı alanı küçültüp okuma süresini mantıksız gözükebilecek sürelere indirgersiniz (o okutma kutusu o elranda yüzden var )

  • kameraya ceken ve ardindan da motorcuyu savunan adama helal olsun. gunumuzde sadece polise karsi birini/birseyi savunmak bile basli basina yigitlik ve cesaret gostergesidir

  • önce kayak öğrenmiş daha sonra snowboarda başlamış birisi olarak sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. snowboard öğrendikten sonra birisine öğretmek için kayak kiraladığım günler hariç kayak için hiç özlem duymadım. şimdi ikisini naçizane kıyaslayacak olursam;
    -kayak öğrenmek daha kolaydır, snowboard öğrenmek biraz daha uzun zaman ve fiziki kondüsyon gerektirir (hele ki ilk gün sonunda bacak kaslarınızın tüm liflerini hissedersiniz).
    -kayak yaparken hız ve slalom yapmak keyif sebebi ve amaçtır, board yaparken ise hızdan ziyade farklı varyasyonlarda kayabilmek ve arasında geçişler yapabilmek amaçtır ve keyif alma yoludur.
    -kayak yaparken hız yapmak keyiftir dedik fakat dezavantajı 5 dakikada pisti bitirip 15-20 dakikada tekrar yukarı çıkmak için sıra beklemek zorunda kalırsınız. snowboard ile pistte aktif olarak daha fazla zaman geçirirsiniz.
    -kayak ile ileri seviye değilseniz genelde pist dışına çıkamazsınız. board ile "bi de şurdan geçeyim, ağaçların arasına dalayım şurdan zıplayayım" gibi pist dışını da rahatlıkla kullanabilirsiniz.
    -kayak kullanıyorsanız akşam botları ayağınızdan çıkarınca ördek yürüyüşünden insan moduna geri dönersiniz, snowboard için böyle bir sıkıntı olmaz, kaymadığınız anlarda hareket serbestiniz daha fazladır.
    -snowboard yapanlar göze daha hoş görünür, daha kuul takılır. doğruya doğru.
    -kask ikisi için de önemlidir fakat snowboard için olmazsa olmazdır. çünkü düştüğünüzde yerle ilk temas edecek ve darbe alacak olan genelde kafa ve el bileklerinizdir. (bir sefer sertleşmiş karda düşüp kasksız başımın arkasını çarptığımda beynim jel haline geldi sandım. kask önemli!)
    -kayak yaparken çabuk özgüven kazanırsınız ve daha fazla hız yapayım derken kendinizi daha kolay sakatlarsınız. bilmiyorum ama snowboard ile o özgüven biraz daha zor geliyor. galiba iki ayağın da sabit olmasından dolayı. fazla hızlanmaya başlayınca dizler titremeye başlıyor mutlaka.