ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
manav tezgahındaki karpuzu ısırıp kaçan kadın
-
yeni bir dönemin başlangıcı için ilk taşı atmış kadındır.
5 kasım 2015 çocuğumun üstün zekalı çıkması
-
çocuk anneden uzaklaştırılmalı, çok net.
osmaniye'de şemsiyeyle uçan adam
-
şemsiyeye binen arkadaşın şemsiye kullanmayı biliyor gibi binmesine iki saat güldüğüm video.
kablosuz pilsiz topsuz mouse
-
organik mouse'dur bu.. bildiğin fare'dir.. peynirle çalışır..
6 ocak 2019 maduro'nun görevinden azledilmesi
-
(bkz: erdoğan'ın maşallah dediğinin 3 gün yaşaması)
venezuela'da halk açlıktan kırılırken maduro'nun nusret'te ziyafet çekmesi ile maduro'nun zaten yerlerde olan imajı sıfırlandı. nusret bildiğin uluslararası politikaya yön vermeye başladı.
2019 bereketiyle geldi. darısı diğer diktatörlerin başıma.
zelda sayre
-
24 temmuz 1900'de alabama'da doğdu. annesi aşırı sevgi dolu, babası ise aşırı katı ve mesafeliydi. çocukluğu bu iki duygusal uç arasında gidip gelerek geçti. daha çocuk yaşlarda polise gelen bir ihbar üzerine polis dama çıkan küçük zelda'yı güçlükle de olsa kurtardı. ama işin gerçek yüzü daha farklıydı. karakola gelen ihbar telefonunu açan zelda'nın kendisiydi. daha o zaman ilgiye olan açlığı gözler önüne serildi. ünlü yazar f. scott fitzgerald ile dillere destan büyük bir aşk yaşadı ve 3 mart 1920'de evlendiler. birbirlerini çok sevdiler ama en baştan beri ikiside birbirini birer rakip olarak gördü. bu da beraberinde kavgaları getirdi. üstelik ikisi de alkol bağımlısıydı. şiddetli kavgaları ikisine de zarar verse de birbirlerinden hiç vazgeçmediler. fiziksel ve sözlü şiddet hiç eksik olmadı hayatlarından. birbirleriyle yapamadıkları gibi ayrıda yapamıyorlardı. takip eden senelerde scott fitzgerald çok başarılı kitaplar ortaya çıkardı ancak işin ilginç bir yanı vardı zelda , scott'un yarattığı karakterlerin evde kendi kendine tuttuğu günlüklerden kopya edildiğini iddia ediyordu. senelerce aralarındaki bu tartışma sürdü. zelda çok kıskançtı ve çeşitli kıskançlık krizlerinde elbiselerini yaktı, evdeki tabloları kırdı, hatta bir partide kendisine ait olan mücevherlerle birlikte başkalarının mücevherlerinide alıp kaynar suya atıp çorbaya yapmaya kalktı. öfkesine hakim olamıyordu. gene kocasını kıskandığı bir gün kendini merdivenlerden attı. kocasının edebiyata ayırdığı zamanı kıskanmaya başladı. o yazarken dikkatini dağıtmak için elinden geleni yapıyordu. kavgalar giderek daha da şiddetleniyordu. 1930 yılında zelda fitzgerald şizofreni teşhisiyle hastaneye kaldırıldı. bu dönem sürekli yazdı. kocasıda onun kaldığı kliniğe yakın ev kiraladı ve görüşmeye devam ettiler. 1940 yılında scott fitzgerald kalp krizi geçirerek öldü. 8 sene sonra akıl hastanesinde yangın çıktı ve zelda fitzgerald yanarak öldü.
(bkz: bir garip aşk hikayesi)
31 mart 2015 türkiye geneli elektrik kesintisi
-
geçen hafta arkadaşlarımla 'lan acaba türkiye genelinde 24 saat elektrik kesintisi yaşansa bilanço ne olur' diye tartışmıştık. buradan evrene selamlarımı gönderirim. bu akşam tekrar bir araya gelip aynı grupla 'acaba j. lopez hangimize verir' sorusunu tartışacağız, oturum halka açıktır.
e-kitap.gov.tr
-
yarım saattir sitenin tamamen yüklenmesini bekliyorum, meğer yüklenen hali buymuş.
hayata dair gülümseten detaylar
-
kafamda dönüp duruyor birkaç haftadır, yazmasam olmazdı. bir yerlerde durmalı, yazıya aktarılmalı.
iki üç hafta kadar önce. bornova metro'da indim, küçükpark'ın içinden yürüyorum.
biraz karnım kazındı. küçükpark meydanda, seyyarda hotdog satan biri var. eve gidinceye kadar açlığımı yatıştırsın diye bir tane hotdog alayım dedim. yanaştım tezgaha verdim siparişi, bekliyorum.
o esnada iki küçük çocuk yanaştı, abla-kardeş olabilirler bilmiyorum. kız olandı sanırım dedi ki: abi bu paraya iki tane gelir mi?
ellerinde 5 lira kadar para var, iki tane almak istiyorlar. hotdog'un da tanesi 5 lira.
ben, acaba tersleyecek mi, kovacak mı diye merakla satıcı arkadaşa bakarken, arkadaş hiç çocukları bozmadan "gelir" dedi.
orada içime bir huzur, mutluluk doldu o çocuklar için.
verdi benim siparişi, sonra o çocuklarınkini hazırlamaya başladı.
siparişimi aldım, uzaklaşıyorum ama dayanamadım uzaktan izlemeye başladım.
gerçekten de hiç malzemeden de kısmadan, o çocuklara iki tane hotdog hazırlayıp verdi. iki küçük çocuğu mutlu etti oracıkta.
selam olsun buradan o güzel arkadaşa. kazancı bol olsun. eminim ona dönüşü fazla fazla olur bu iyiliğin.
yolunuz düşerse, küçükpark'tan geçerken o arkadaştan hotdog alın lütfen. iyi insanlar kazansınlar.
para isteyince pantolonumu getir diyen baba
-
evde donla duruyordur.