ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
uğur yılmaz deniz
-
attığı 3 farklı tweetle, 83 milyonluk ülkenin kafadan bi' 50 milyonunu karşısına almayı nasıl becerebilir bir insan ya *. harbiden büyük gerizekalı.
gece yarısı whatsapptan mesaj atan öğrenci
-
telefonu sessize almayan hocayı suçlayan salakları gösteren başlıktir. bu amk telefonunu bu saatte aramaya hakkı olmayanlar için değil, acil ve hayati durumlar için seslide tutuyorum, saygısız denyolarin keyfi için değil.
edit: kimisi de mesaj patrondan gelse ses edemezsiniz diye salak duyar kasmis embesiller de var. bir önceki çalıştığım üniversitede bölüm başkanının ısrarla darlamasindan mütevellit telefonu hiç açmamış, ertesi gün de "elimdeki telefon kişiseldir, senin telefonunu açmak zorunda değilim. resmi iletişim yolu e-posta'dir, çok istersen e-posta yollarrsiniz ben de sabah bakarım, aksi takdirde bana mobbing yaptığınız için şikâyette bulunacağım!" demisligim de varsdir.
yani özetle kendi sindirilmiş embesil hayatlarinizdan yola cikarak duyar kasmaya kalkmayın. insanların istirahat hakkına tecavüz etmeye kimsenin hakkı yoktur.
alaatin çakıcı için tahliye sonrası oluşan konvoy
-
normal bir ülke ve normal bir toplum için utanç verici olması gereken konvoydur.
ancak ülke insanının çoğunluğu muhafazakar/milliyetçi politikaların sonucunda en basit mantık yürütme yetisini bile kaybettiği için güce, güçlüye ve kişilere tapmayı marifet zannediyor.
hastası olunan sözler
-
"eğer bir adam uğrunda çalışmadığı bir liraya sahipse, başka bir adam hiç almadığı bir lira için çalışmıştır."
ibb sosyal tesislerinde bira satışı
-
daha önemli sorunları da vardı istanbul'un ama?
23 yaşında 80 bin dolar biriktiren delikanlı
-
amerika koşullarında pek imkansız olmayan durumu gerçekleştiren delikanlıdır.
çalıştığı işten saatlik 20 dolar alıyormuş, yani 55 tl. türkiye'de asgari ücret bırak saati, günlük 55 tl değil.
ekşi itiraf
-
yabancı sanıldım ama tipten değil.
bir mekanda "fazla sigaranız var mı?" diyen yaşı ufak görünümlü birine "yaşın tutuyor mu?" dedim ve yüzüme tip tip baktı. (ben de sandım ağır laf gelecek) yan masadaki arkadaşına dönüp, "sen konuşsana ya yabancıymış" dedi, diğer arkadaşı gelip "do you have a cigarette" dedi. şimdi sabahtan beri "yaşın tutuyor mu?" cümlesini ingilizce bir şeye benzetmeye çabalıyorum.
pazar fiyatlarından memnun olan türbanlı bacılar
-
yağmuru veren allah bunlara beyin vermeyi unutmuş.
yurt dışından türkiye'ye gelince fark edilenler
-
neredeyse tüm toplumu kapsamış çakallık hastalığı
2016 turizm krizi
-
dun bi usta grubu calisirken onlarin yaninda muhabbetlerine kulak veriyordum.
adamlar ekonominin iyice kotuledigini ve ayrica suriyelilerin sektore cok girdigini, işlerini ellerinden almaya basladigini konusuyordu.
yerli ustanin hakkinin yendigininden, sektorun yabancilastirildigindan flan bahsettiler. bu suriyelilerin ulkeye gelmesini buyuk problem olarak konustular. birbirlerine sakin iş vermeyin, 10 liraya bile calissa is vermeyin bunlara diye ogutlediler.
en son dedi ki biri; bunlar hep ecnebinin turkiye ustunde oyunu işte. turkiyede yerli uretimi, yerli ustayi, calisani bitirmek icin yapiyorlar dedi.
karsinizdaki zihniyet cok acayip bi zihniyet gencler. dunyada yaşam varoldu varolali gecen surecteki cahiliye devrinin doruk noktasindayiz suan bu topraklarda.
o yuzden bu kriz bile bir sey anlatmayacak onlara. bunu sakin beklemeyin.
bu krizi bile ruslarin bi oyunu olarak gorecekler. belki almanlarin belki kübanin.
survivor all-star
-
nadya'nın bir çubuğu tek eliyle sokmuşken ikinci eliyle destek vererek karşı takıma poanı altın tepsiyle sunduğunda sesi soluğu çıkmayan ağzı bozuk bozok'un, yine dolduruşlara gelip böğürdüğü yarışma.. ayrıca nadya '' çocuğunu bir daha göremeyeceksin, bir daha sultan'ı göremeyeceksin, bir daha annemi, babamı göremeyeceğim'' falan diyerek milleti karşı grubun üzerine püskürttü resmen.. sanırsın sadece kazanana yaşam hakkı veriyorlar, eleneni konseyden sonra vuruyorlar..