ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ssg'nin 33. dereceden mason olduğu gerçeği
-
uydurma iddia. belgeye reklam almamış, sahte olduğu kabak gibi belli.
işte gezi parkı provokatörleri
ben senin trt'ye çıkarılmadığını bilmiyordum
-
"lan ben koca cumhurbaşkanıyım, trt mi seyredeceğim, nat geo wild seyrederim hep"
diye de devam etmiş olabilir.
yedi numara'nın hiç de komik olmaması
-
yedi numara kahkaha atarak izlenecek bir dizi değildir. yedi numara daha çok izlerken mutlu olduğun, samimiyeti hissettiğin, içine sıcak bir tebessüm dolduran, orada o karakterlerle birlikte yaşamak istediğin; bizden, geçmişimizden, eski bir dost, güzel bir anıdır.
yedi numara aslında eski ve güzel günlerin bir zamanlar var olduğunun bir kanıtıdır.
çal keke çal
-
versiyonları yarmaya devam ediyor.
nou campta bir gün geziyordum
guardiola çağırdı messi gel buraya
buyur guardiola
dedi çıkar kalem
bacağımda ki platini çıkardım
dedi çıkar defter
imzalı resmimi çıkardım
dedi çıkar harita
işte güzelim orda pepenin vucudumda bıraktığı üç beş krampon yarası varya
işte onları çıkardım
guardiola dedi bunlar ney
guardi dedim üç beş krampon yarası
sanki sanırsınız futbolcunun allahı
ama bilmezsiniz ki o üç beş krampon yarası
el classico hatırası
çal pique çal
17 sene hayranı olduğu kadınla evlenen adam
-
aslında çok da özel bir şey olmadığını yüksek tahsilli bir sığırdan öğrenmiştim.
iş çıkışı, kurumun cafeteryasında toplanıp, birer kahve içeriz stresten arınmak için. kurumda çalışan erkek doktorlardan biri de masamıza ortak olur mütemadiyen, çok da güzel sohbetler edilir. sadede gelelim;
ilişkiler üzerine konuşurken, kız arkadaşlardan biri "hocam evli misiniz?" diye sordu.
"1. turu sonlandırdım, 2. tura başlayacağım." dedi.
bu boşandığını ve 2. kez evlenmek üzere olduğunu söylemenin kuuuul versiyonu olsa gerek. neyse... derken 2. irdeleme cümlesi geldi arkadaştan; "zor olsa gerek hocam 2. bir evliliğe karar vermek."
"20 sene önce fakültedeyken aşıktım ben ona. evlenme teklif ettim, kabul etmedi ama ona olan tutkum hiç bitmedi. sonra o evlendi, ben evlendim, çocuklarımız oldu. eşlerden ayrıldık. 20 yıl sonra tekrar evlenme teklif ettim ve kabul etti." diye cevap verince bizim ultra romantik salak kız birden "ayyyyyyy ne tatlıııı!" diye göz bebeklerini kalp şekline bürümüştü ki cümlenin devamı geldi;
"20 yıl bekletti beni. aylarca nefes aldırmadan becereceğim onu!"
hayatımda o kadar sinirlendiğim çok zaman olmuştur ancak birinin yüzüne kusmak istememin örneği çok da yoktur. velhasıl dostlar, her zaman çok da "ayyyyyy ne tatlıııııı!" olamayabildiğini 1. ağızdan dinleyerek öğrenmiş oldum.
2 milyon 206 bin malvarlığına sahip milletvekili
-
babası öldükten sonra kalan mirasla elde etmiştir.
kimi raikkönen
-
team to raikkonen: "please keep the tyres warm and..."
raikkonen: "yes yes yes yes... you don't have to remind me"
team to raikkonen: "alright alonso is... ..."
kimi raikkonen: "just leave me alone"
2012 abu dhabi gp'sinde takımla konuşması "susun lan bi" şeklinde olan yarışcı. kralsın kimi.
a 101'den aldığı milupa süte isyan eden vatandaş
-
nasihat team gelmeden yazayım dedim gelmişler bile. çiftlikten alacak ortamı yok okula giderken çantasına koymalik alıyor belki adam. adamın neden o sütü aldığı sorgulanana kadar bunların neden böyle bir sut sattığını sorgulasak daha başarılı oluruz herhalde.
91'in 7'ye tam bölünmesi
-
70+21 şeklinde hayal edildiğinde daha anlaşılır olan durum.