ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ayşe arman
-
yaşlandıkça cimri olanmış.
"şimdi ucuz kıyafetler giyiyorum, zara, h&m, forever 21, bershka...
bazen massimo dutti bile pahalı geliyor.
“altı üstü askılı bir elbise için o para değmez!” diyorum.
parayı, iyi çantaya ve iyi ayakkabıya harcamayı tercih ediyorum.
geçenlerde istanbul’da network bile pahalı geldi, anlayın halimi!
e yaşlanıyorum ya, biraz da cimri oluyorum."
massimo dutti ve hatta network bile pahalı gelmiş düşünün, gözlerim doldu şu an.
silkelet sonra hamiş kal
-
sayfayı açmayı üşenenler için açıklayayım: abla hamile kalsın diye ilişki sonrası bacaklarından tutup çamaşır gibi aşağı doğru silkelemişler. sonuna kadar okumadım, sonrasında iyice süzülsün diye ipe asmış da olabilirler.
(bkz: vay anam vay neler dönmüş serhat ya)
unutulmayan kezban sözleri
-
"çözemedim bazılarını; uzaktan mı adamlar, adamlıktan mı uzaklar..."
(bkz: edriyııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııın)
duşun altında ayakta 69 yapmak
-
kayıp düştükten sonra pozisyon 112ye terfi edilir.
31 mart 2015 lihtenştayn san marino maçı
-
tek bir stadyuma iki ülkenin tüm vatandaşlarının sığacağı karşılaşmadır
yazarların koleksiyonunu yaptığı ilginç nesneler
-
simdi biraz fantastik gelebilir; ama gercek.
iki yil once bitirdigim, oncesinde de iki yil suren bir dunya turu seruvenim oldu. katildigim gemi ile okyanustan okyanusa, limandan limana dolanmistim. yasadigim bu donemi yillar sonra hatirlamami saglayacak anilar biriktirme karari almistim ilk adimimi attigimda disari. bu minvalde, en basta cok klasik olan gittigim ulkelerden magnet ya da kartpostal biriktirmek geldi aklima ama sonra cok siradan buldum bunu ve vazgectim. ne yapsam diye dusunurken aklima cok zor ama inanilmaz bir sey geldi.
bitirebilmem yillarimi aldi; ama degdi.
amerika'sindan japonya'sina kadar, hindistan'dan isvec'e kadar, portekiz'inden tut da turkiye'ye kadar butun maviliklerden gectim. ve bu seyirler sirasinda geminin arkasindan sarkittigim kucuk bir kova ile sular topladim ve bir kavanozda biriktirmeye basladim. gunu gelip de son okyanus suyunu kavanoza aldigimda hedefime ulasmistim. bir kucuk iksir sisesi aldim ve butun topladigim sulardan birer kasik alarak o sisede harman yaptim.
dunyanin dort bir yanindan topladigim, tam yedi denizin suyu var bende. bir gun karsima biri cikar da evlenecek olursam, mustakbel kisiye teklifimi sacma bir yuzukle degil, emegimi verdigim bu kucuk sise ile yapmayi dusunuyorum. mecaz anlamda degil, gercekten dunyayi avuclarina sermis olacagim.
yusuf yerkel'in oğlunun yoğun bakımda olması
-
üzülmedim. üzülmediğim için de üzgün değilim.
edit: çocuk ölmüş, binlercesi gibi ve artık acı çekmiyor. ama onun tekmelediği babanın çocukları acı çekiyor. o yüzden babasına üzülmem için bir neden göremiyorum.
güzel olup sevgilisi olmayan kız
-
benim.
kızdan bahsediyorum. önce ben gördüm, benim beyler.
audi fabrikasındaki hat işçisi
-
allah kimseyi audi belgeseli seyredip 31 çekecek duruma düşürmesin dediğim başlık.