hesabın var mı? giriş yap

  • başka bir otobüs hattı örneği için (bkz: 145t)
    bunlar benzer karakterde otobüslerdir. saatsiz (aslında var da uygulama yok), çift kat (çoğunlukla), 2 bilet, öğrenci, indirim yok, uzun yol, bezginlik, uyku, kitap, discman falan.

  • başlık: berberde yaşadığım ibretlik olayy

    berber nihat abi saçlarımı kesti, son olarak da ensemi toparlayacaktı. başını öne eğ dedi, ben de 'ben türküm, kimseye baş eğmem' dedim. o anda radyodaki şarkı yerini istiklal marşına bıraktı. marş bitince nihat abi, ben de dahil oradaki 4 kişinin saçını asker traşı yaptı ve sonra inzibat geldi, bizi gönüllü olarak askere aldılar..

    özet: akılalmaz bir olay..

  • gandalf, bir istari ya da orta dünya büyücüsüdür. ölümsüz topraklarda gandalf, olórin adlı bir maia ruhuydu ve rüyaların efendisi lórien'in bahçelerinde yaşıyor ve sık sık merhametli nienna'yı ziyaret ediyordu. güneşin üçüncü çağının 1000. yılında istari ya da orta dünya'ya gönderilen büyücülerden biri olmak üzere seçildi. batı dillerinde gri gandalf, elf dilinde mithrandir ya da "gri gezgin", cüce dilinde tharkûn ve harad dilinde de incánus adıyla tanınıyordu. dış görünüşü, büyük bir pelerin ile sivri uçlu bir şapka giymiş ve elinde bir asa taşıyan, sakallı yaşlı bir adam biçimindeydi. gri limana vardığında círdan ona, narya ya da "ateş yüzüğü"nü verdi. iki bin yıldan uzun bir süre boyunca gandalf, orta dünyada etkisini arttıran kötü güçler ile savaştı. 2941 yılında, ejderha smaug'un öldürülmesiyle sonuçlanan yalnız dağ seferinin ilham kaynağı oldu. bu sefer sırasında gandalf glamdring adlı kılıcı, bilbo baggins ise tek yüzüğü buldu. 3018 yılında frodo baggins'in yanına gelen gandalf, yüzük seferini başlattı. rivendell'de yüzük kardeşliğinin lideri olarak seçildi ve kardeşliği pek çok tehlikeden kurtararak yollarına devam etmelerini sağladı. bu sırada khazad-dûm köprüsü savaşında, moria'nın balrog'u ile yaptığı ölümcül mücadelede kayboldu. fakat büyücünün ruhu, hiç bir silahtan zarar görmeyen ve ışık saçan beyaz gandalf olarak dirildi. yüzük savaşında, gölgeyele (shadowfax) adlı atını süren beyaz gandalf her yerdeydi: rohan kralı théoden'in ilham kaynağı, isengrad'da saruman'ın sonunun hazırlayıcısı ve minas tirith kapılarında cadı kralın durdurucusu hep o oldu. yüzük taşıyıcısı tek yüzüğü yokederken, gandalf mordor'un kara kapısı önünde batı ordusunun komutanları ile birlikteydi. savaştan sonra gandalf, arnor ile gondor'un yeniden birleşmesini sağladı ve 3021 yılında yüzük koruyucularının son yolculuğuna katılarak ölümsüz topraklara döndü.

  • .........
    sütlemako verdana
    1 gigabayt meydana
    gel de uyma şeytana
    bak bak bak bak duğrağmağdım

    10.000 dinleyişim ve sözlerinin bu şekilde olduğunu iddia edebilirim.

  • son zamanlarda sözlükte okuduğum en mantıklı talebi içeren kampanya. çok yakın bir arkadaşını aynen örnek olaylarda gösterilen şekilde kaybetmiş biri olarak destekliyorum. ve başlık sahibini bu duyarlılığından ötürü tebrik ediyorum.

  • seinfeld'i izledikçe bu zamana kadar izlediğim hiçbir sitcom'ın gerçek hayata yakın olmadığını fark ettim.

    daha öncesinde friends'in 90'ların günlük yaşamına daha yakın bir dünya sunduğunu, modern family'nin ise modern aile hayatını (2009 - 2020) anlattığı için gerçek yaşamın direkt içerisinden olduğunu düşünüyordum lakin seinfeld'de işlenen her konu, günlük hayatta aslında birebir karşılaştığımız ya da karşılaşmamızın muhtemel olduğu şeylerden direkt olarak besleniyor.

    izledikçe aslında diğer sitcomların ne kadar gerçek dünyadan uzak, kurgusal bir alanda ilerlediğini anlıyorsunuz.

    misal, seinfeld'in çok ilgincime giden bir bölümü vardı: the parking space

    bu bölüme adını veren olay ise şu: george, jerry'nin evinin yakınlarında boş bir park alanı buluyor. bulduğu alana arabayı park etmeye çalışırken ileri gidiyor, ve geriye doğru park etmeye çalışıyor. ancak george oradan çıktığında başka bir araba gelip, o park alanına direkt olarak arabanın ucuyla girdiği için park kavgası çıkıyor. kavgada ise sunulan argüman şu: 'çıktığın için bu park alanı benim hakkım'.

    bu olayı ben çocukken annem, babam araba park ederken hep düşünürdüm, park ederken geriye çıkıp tekrar girerken başkası gelse ne olacak, kimin yeri şimdi diye ve seinfeld'de bunu görünce açıkçası komiğime gitmesiyle beraber bunun amerika'da o dönemlerde bir problem olduğunu öğrenmek şaşırttı.

    park alanıyla ilgili bir diğer bölüm ise the parking garage.

    bu bölümde yanlış hatırlamıyorsam jerry, george, elaine ve kramer, 4'ü beraber avm'ye gidiyorlardı. avm'nin içerisindeki otoparkta, önce aracı park ettikleri yeri, sonrasında ise o dönem telefon olmadığı için birbirlerini kaybediyorlardı. bu olay anlatılırken çok sıradan bir şekilde anlatılıyor, sanki o otoparkta gerçekten biri aracını kaybetmiş ve sizde onu izliyorsunuz gibi.

    başka dizilerde aynı konu işlendiğinde, izleyiciyi güldürmek için binbir türlü öğe sıkıştırılabilecek iken seinfeld'de bu öğeler olmuyor ya da göze batmayacak şekilde, olayı değiştirmeyecek kadar az miktarda kullanılıyor.

    george ile jerry'nin ilişkiler hakkındaki sohbetleri, kramer ve jerry'nin manav ile tartışma yaşayıp kovulması, elaine'in yeni restoran sahibinin çalıştırdığı tüm garsonların elaine'in tabiri ile 'taş gibi' olması nedeniyle işe alımda 'ayrımcılık' yapıldığını düşünmesi, amerika'daki yabancıların vize problemi yaşaması ve daha bir sürü şu an aklıma gelmeyen gerçek hayat içerisinde birebir aynısıyla karşılaşılabilecek olay anlatılıyor.

    ve en ilginci de ne biliyor musunuz? dizideki işlenen olayların birçoğunun hala günümüzde karşılığı var. dönem ne kadar değişse de, özellikle toplum içerisinde yaşanan olaylar pek de değişmemiş. anlamlandırabiliyorsunuz.

  • zamanında kapıda olduğumda beni uçağa almak zorunda mı?
    evet.
    geç binince biri yerimi mi kapıyor?
    hayır.
    ben dışarıdayken içeride çılgın bi parti mi var?
    hayır.
    erken binince uçakta beklemek eğlenceli mi?
    hayır.

    benim gibi bir insan için bildiğin ödül gibi uygulama olmuş.

  • özlem türeci biontech se.'nin tıbbi sorumlusu, kurucusu ve sahibi.

    "özlem türeci ve eşi misafirimiz olacak" dense yeridir.