hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • umarım yıllar önce show tv' de izlediğim ve aklıma geldikçe hala güldüğüm karadenizli mucidin kendi imkanlarıyla yaptğı helikoptere benzemez.

    efendim, haberimiz yaklaşık 1, 1,5 dakika kadar sürmüştü. haber bülteninin sonuna doğru çıkan gereksiz haberlerden biriydi. habere göre karadenizli mucit, kendi imkanlarıyla helikopter yapmıştı ve haberin bandı girdi;

    orta yaşlı bir adamla röportaj yapan muhabir ve hemen arkalarında da 2 metreye yakın, şekli helikopetere oldukça benzeyen, pervanesi süratle dönen bir araç. röportaj boyunca adamımız küçüklüğünden beri böyle şeylere meraklı olduğunu filan anlattı. peki ilginçlik nerede? ilginçlik haberin son diyaloğunda;

    muhabir: bundan sonraki hedefin nedir?
    mucit: uçanını yapmak.

    işte bunun gibi olmasından korkuyorum.

  • türkçe kaynaklarda ebonitten üretiliyor diye geçiyor, sanırım biri yazmış herkes ondan kopyalamış. yanlış bilgi yayıldıkça yayılmış.

    ebonit doğal lastiğin vulkanizasyon işlemi ile, %30-40 arası kükürt ilave edilerek çok sertleştirilmesi sonucu oluşturuluyor. bilindiği üzere oldukça kırılgan bir yapıya sahip. dinamik aralıkları en iyi şartlarda 40db, fakat çalındıkça 30db hatta daha altına doğru iniyor.

    türkiye'de ebonitten olan bu en ilkel versiyonun kullanılmaya devam edilmiş olduğunu düşünmüyorum çünkü icat edildikten sonra neredeyse 5 yıl içinde bu tür terkedilmiş. dünya çapında yaygınlaşacak, hele de türkiye'ye gelecek zamanı bulması, sonra türkiye'de patlama yapması mantık dışı.

    ebonit plak 5 yıl içinde terkedilip gomalak ve damtaşı/kireçtaşı kullanılan daha iyi yönteme geçilmiş. 1/3 oranda gomalak, 2/3 oranda taş kullanılıp kırılmaması için keten lifler ile güçlendiriliyormuş. daha sonra kırılmayan, bükülebilen farklı taş plaklar da yapılmış gomalak yerine selüloz kullanılan bu plaklar çok daha kötü oldukları için yaygınlaşmamışlar.

    1895 gibi başlayan gomalaklı taş plaklar abd/ingilterede 1950'lere kadar, diğer ülkelerde 1960'lara kadar kullanılmışlar. 60 yıldan fazla üretimde olan, dünyadaki en yaygın taş plak cinsi bunlar. dolayısıyla türkiye'de bilinen taş plaklar da kesin bir biçimde bunlar.

    gittigidiyor'a girin üç tane taş plak markası gözünüze çarpar. zonophone, odeon ve columbia. osmanlı'da 1900'lerin başında alman plak şirketleri vasıtasıyla taş plak kayıdı yapılmaya başlanmış. zonophone, odeon ve daha sonraları columbia* marka taş plaklar piyasaya girmiş. bunlar o sırada dünyanın en büyük plak üreticilerinden. dünyaya ne üretiyorlarsa, bize de onu üretiyorlar.

    şurada güzel bir kaynak var taş plakların ülkemizdeki tarihi ile ilgili.

    http://www.turkishmusicportal.org/…ecording-history

    teknik bilgi vermeye girmiştim aslında.

    - taş plakların frekans tepkisi 30hz ile 14khz arasındadır.
    - hf* equalization'u 630 mikro saniye yani 250hz'dir o yüzden dinlerken hışır hışır ses çıkar. yani 250hz üstü frekansları düzgün veremiyor, istenmeyen gürültü ekleniyor.(standart kasetlerde 120 mikro saniye/1326hz'dir. hıss sesi yine bu değerin fazla olmasından dolayı çıkar.)
    - snr değeri yeni üretilen en kaliteli taş plaklarda 45db snr değerine çıkabiliyormuş, yani 7bit. eskiden üretilenler ise haliyle daha kalitesiz ve 30-35db arası, genelde 30'a yakın. dinledikçe bu değerlerin daha da düştüğünü unutmayın. 35db'yi muhtemelen zamanının kaliteli gıcır gıcır plağında ilk dinlemede alıyordunuz.

    kıyıda köşede bulduğunuz 2.el eski taş plaklar ise muhtemelen 25db civarı bir snr'a sahip. çünkü dinledikçe kötüleşiyor plak, olayı bu. ne kadar iyi saklarsanız saklayın, her dinlemede bir tık azalır kalitesi.

  • sözlükçülerin herhangi bir zamanda ve herhangi bir mekanda, eşinden, dostundan, arkadaşından, sevgilisinden yediği ve bir daha da unutamadığı ayarlardır.

    sözlük hep egonuzu kabartacağınız yer mi olacağıdı ?

    benim hikayem bundan 10 sene öncesine tekabül ediyor. düşün işte 10 yıldır unutamadım...
    daha 15-16 yaşlarındayım... işbu ayarı veren kız, tüm hayvanlardan korkuyor. kedi, köpek hadi neyse de, dur birazdan söyleyecem... ! çok samimi değiliz, birbirimize açıkçası biraz da gıcık oluyoruz.
    ayrıca ortamda bir de başka bir kız var ki, yeni gelmiş (babasının tayini buraya çıkmış… olurdu öyle şeyler, sonra 2-3 yıl içinde giderlerdi. vizonteledeki gibi.), hoşlanıyorum ve bir şekilde onunla daha çok konuşmak istiyorum.
    oturmuş açıkhava bir kafede muhabbet ediyoruz, o sırada 5-6 metre öteye bir kuş konuyor ve kız bu kuştan tırsıyor.
    bir insanın bir kuştan korkabileceğine ilk kez orda tanık oluyorum ve
    -yuh ya, diyorum, senin de korkmadığın herhangi bir hayvan türü var mı ?
    -var, sen.
    diye kısa ve öz bir kroşeyle işimi bitiriyor orda. masada diğer elemanlar gülemedi bile o kadar ağırdı ki. halbuki gülseler, "off" deseler "abowww" deseler belki de bu kadar koymayacak. hele de hoşlandığım kızın yarı sırıtmalı surat ifadesi yok mu dün gibi gözümün önünde halen... bak yine fena oldum.

    300 yıl sonra gelen edit: bu hikayede beni nakavt eden kızın adı birgül’dü. kocası onu terketti (galiba ona da böyle ayarsız bir ayar verdi :) ). hoşlandığım kızın adı da özay. ne oldu ne etti hiçbir fikrim yok. tolstoy okuyunca böyle saçma detaylara giresim geldi. bye.

  • ahahha milletçe ruhumuz fakir lan. adam şehirlerarası otobüsle gidiyor zengin de olsa. bir yerine iki bilet alıyor sadece, zarar gelmez bu insanlardan.

    zengin olmaya programlanmadığımız için error verdiğimiz konu başlığı.

  • 3 yıl boyunca sıfır araçtan daha pahalıya 2. el araç sattılar kazanacaklarını çok çok fazla kazandılar daha ne istiyorlar. kimsenin ekmeğinde değilim ama beter olsunlar.
    edit: hızımı alamadım geçirmeye devam edeceğim. bir gece de vergi artışlarıyla ellerindeki arabların fiyatları arttı. dolar kuru arttı saniyesinde dolar olarak aracın fiyatını arttırdılar ama dolar düştüğünde araç fiyatları yerlerinden kıpırdamadı. dola 25 aralıkda 18'den 11'e düştü ve doların tekrar 18'i görmesi 7 8 ay kadar zaman aldı. anasını satayım hangi aracın fiyatı düştü amk. ulan 1 yılda baktığım aracın fiyatı 30.000 $ 'dan 40.000 $ 'a yükseldi. doların yıllık enflasyonu en fazla yüzde 8'i gördü. bu artış ayıptır başka bir şey değildir. sadece oto galericiler değil bayiler de çok büyük suçlu bu konularda ama galericilere dediklerim konusunda onlarda üzerlerine alınırlar umarım.

    bak yine geldiler bana. mercedes bayilerin araç liste fiyatlarının çok üzerinde satmaları ve galericilere araçlarını vatandaşa göstermeden direk olarak vermelerinden dolayı mercedes kendi sitesinden araç satmaya başladı. bayileri aradan çıkarttı yani. bu oto galericiler ne yaptılar. gittiler sağlam bir yazılım yaptılar mercedes sitesinde araç stoğu gözüktüğü an yaptıkları yazılım sayesinde otomatik aracı siteden satın aldılar. sonra koy üstüne 300 500 bin aracı sarı siteye koy. insanlık mı bu anasını satayım. toptan beter olsunlar zerre acımam.

  • geçen akşam avea prime'a geçmeye çalıştım. zaten faturalı avea müşterisi olduğum için 69 tl'lik paket seçmem gerekiyormuş. sonra baktım avea'da daha düşük internet kotası ile 59 tl'lik bir paket var. ona geçmeye çalıştım, olmadı.

    sonra internette avea, turkcell, vs. uğraşırken donanımhaber forumuna denk geldim. çok basit bir taktik öneriyordu. ara avea'yı, faturasız hatta geçmek istiyorum, de; gör sonucunu, diyordu.

    aradım ertesi sabah. mevcut paketim pahalı geliyor, yetmiyor, faturasız yap beni dedim. anında %50 indirim teklif ettiler. aylardır meğer boşuna ödüyormuşum o parayı. sonra ben yetmiyor bu internet vs. dedim. tak iki katına çıkarttı interneti. çok para dedim, tak %15 indirim yaptı yıl sonuna kadar.

    durduk yere daha ucuza, daha çok internet kotasıyla ve avea prime avantajıyla paket değişikliği yaptım.

    tüm sebebi de bu ölücü arkadaşlardır. ne diyim, çok yaşasınlar!

  • bu kadın bu markanın kurucusu ve de sahibi değil mi? göstermelik numaralarla kimi kandırıyor…

    ezanlar susmaz, bayraklar inmez paylaşımı, ardından tez zamanda bir umre … bekliyoruz yani!!!

  • benim de başıma gelmiş durumdur. bir gün bir baktım kimse beni gözlemlemiyor, yok olmuşum. sonra dedim kendi kendime "saçmalama lan, düşünüyorsan varsındır" yavaş yavaş var oldum da kendime geldim. şansa yaşıyoruz yeminlen.