hesabın var mı? giriş yap

  • bu sabah minibüste en arkada oturan iki arkadaştan duyduğum diyalogtur.

    -yağmur yağıyor
    +yağsın banane amk.

    2 dakika sonra..

    -işe geç kaldık
    +kalalım sanki çok önemli insanlarız amk.

  • burak yılmaz'ın haklı olduğu olayın görüntüleri. bu halk otobüsü, minibüs ve taksi şoförleri hiç yol, yordam bilmiyor. diğer şoförlerin haklarını tamamen gasp ediyorlar.

    hemen ünlü ve zengin biri diye burak yılmaz'ın haksız bulunması doğru değil.

    yahu bu kadar insan neden bu otobüs, taksi, minibüs şoförleri ile kavga ediyor sizce ? emekçidir, şudur, budur diye hep toplu taşıma şoförleri haklı bulunuyor. ama bunlarla kavga eden herkes mi haksız arkadaş ? herkes haksız da bir tek bu toplu taşıma şoförleri mi haklı ?

    bir de kocaman beyzbol sopası gibi sopa çekiyor. burak üzerine gelse vuracak kafasına muhtemelen. o sopa ile darbe yemenin ölüme sebebiyet verebileceğini hesap etmiyor şehir eşkiyası. burak sadece uyarıyor oysa, babam yaşında adamsın diyor. ama şoför maganda diğer toplu taşıma şoförlerinin çoğu gibi.

    bu olayda da burak önce uyarıyor. şoför tehdite devam edince, her insan gibi burak da sinirleniyor. hoş olmayan bir durum ama oluyor işte.

  • (bkz: fiziksel dil çevirici)

    dili hiç bilmemenize rağmen duyduğunuz yabancı kelimeleri türkçe algıladığınızı bir düşünün. dil öğrenme derdi yok, toefl yok * dünyada ki her insan ile iletişim kurabiliyorsun, istediğin ülkeye düşünmeden seyahat edebiliyorsun. hayali bile müthiş lan.

  • “cumhuriyet tarihinin gördüğü en alçakça, en adice hem de planlı ve organize sosyal medya saldırısından bizi koruyan bizi savunan yurtseverlere çok teşekkür ederim”

    bu dil bir yerden tanidik geliyor ama nerden? her hosuna gitmeyeni vatan haini olarak yaftalayanlarla ilginc bir paralellik var.

  • istiklal caddesinde, dokuz on yaşlarında, büyük olasılıkla tinerci, iki çocukla konuşan polis, birine sorar: "nerede oturuyorsun sen, evin nerede senin?"
    çocuk: "evim filan yok, orada burada uyuyorum" der.
    polis öbürüne döner "peki, sen?"
    ikinci çocuk: "komşuyuz!"
    (bkz: sokak çocukları)(bkz: umut çocukları)

  • gizli bir bilginin daha da gizli halidir. bundan daha da gizli olan türü vardır.
    (confidential -> secret -> top secret -> codeword/sensitive compartmented information) peki zaten gizli olan bir bilgi nasıl çok gizli ya da daha da çok gizli olabilir? bakalım...

    bilginin çok önemli bir hale geldiği günümüzde bir devlet sırrının gerçekte ne olduğunu anlamak önemlidir. bu tanımın siyasi bir tanımı aştığını kabul etmek de aynı derecede önemlidir. "gizli" (secret) nesnel bir terimdir ve abd bunu çeşitli sınıflandırma düzeylerinde tanımlar.

    1) gizli (confidential)
    yetkisiz ifşasının ulusal güvenliğe zarar vermesi "beklenebilecek" bilgilere uygulanan sınıflandırma düzeyi. bu, sınıflandırmanın en düşük seviyesidir.

    2) gizli (secret)
    orijinal sınıflandırmanın tanımlayabildiği veya tanımlayabildiği, yetkisiz ifşasının ulusal güvenliğe ciddi zarar vermesi beklenebilecek bilgilere uygulanan sınıflandırma düzeyi.

    3) çok gizli (top secret) görsel
    yetkisiz ifşasının ulusal güvenliğe "çok ciddi" zarar vermesi beklenebilecek bilgilere uygulanan sınıflandırma düzeyi.

    4) codeword/sensitive compartmented information (sci):
    top secret bilgilere erişimi olan kişilere sadece ilgili oldukları kadarı iletilen bilgilerdir.

    abd ulusal istihbarat direktörü ofisinin, ekim 2015 verilerine göre (verinin güncellendiği son tarih) abd'de, confidential ve secret sınıflandırmalı bilgilere erişimi olan 2.885.570 kişi mevcuttur. buna ek olarak 1.363.483 kişi top secret sınıflandırmalı bilgilere erişim hakkına sahiptir.

    bu hakka sahip olanların çoğunluğu devlet çalışanı olsa da 1.2 milyondan fazlası özel yüklenicilerin personellerinden oluşur. 2013 yılında nsa (national security agency) bilgilerini sızdıran edward snowden de bu özel yüklenicilerden birinin mensubuydu.

    kaynak: britannica