hesabın var mı? giriş yap

  • family guy ve the simpsons' ı baştan izlemek için abone oldum fakat iki temel problemi olduğunu görüyorum, belki de çözümü vardır da benim haberim yok.

    mubi, netflix gibi benzer platformlarda gün gün hangi içeriğin eklendiğini görmek mümkün, disney+ da bununla ilgili ne ayrı bir bölüm ne de bugün bunu yükledik diye bir bildirim mevcut. siteye yeni olarak hangi içerik ekleniyor belirsiz.

    diğer bir sıkıntı da altyazılar. bilgisayardan izlemeyi denediğimde altyazıları istediğim renge, büyüklüğe ayarlayıp kullanabiliyorum, televizyon da xiomi mi box üzerinden izlemek mecburiyetiddeyim, box üzerinde sadece seslendirme ve altyazı dilini seçme dışında başka hiçbir ayar/opsiyon sunmuyorlar. varsayılan altyazı rengi ve boyutu o kadar kötü ki okurken gerçekten gözlerim ağrıyor.

    bunun dışında şimdilik sorunsuz çalışıyor diyebilirim.

  • bildiğiniz gibi bir haftadır ferit şahenk'e ve sahibi olduğu şirketlere karşı yürütülen bir boykot var. garanti bankası'nı boykot etmek isteyenler kredi kartlarını, mevduat hesaplarını iptal ediyor. nusr-et'i protesto etmek isteyenler ise lokantanın karşısında mangal yapıp insanlara ücretsiz et dağıtıyor.
    benim çözümüm boykottan öte lokantayı direk batırmaya, iflasa sürüklemeye yönelik olacak. planımı açıklıyorum.

    öncelikle ferit şahenk'in sesini taklit edebilecek bir arkadaşa lokantayı aratıp "bülent hanım'dan kesinlikle hesap almayın arkadaşlar" dedirteceğiz.
    ardından bülent ersoy'u arayıp nusr-et'e yemeğe davet edeceğiz. ilk iki ziyaretten ağır hasarla çıkacak lokanta, bülent hanım'ın üçüncü ziyaretine dayanamayacak ve kesinlikle iflas edecektir.

    lütfen paylaşalım.

  • türkiye halklarının giderek muhafazakarlaşmasının sonucudur.

    bugün ht gazetesinde ali ağaoğlu röportajı vardı ki sorsak, sokaktaki 10 yurdum delikanlısının (atıyorum) 7'si bu adamı örnek olarak kabul ediyordur.adam diyor ki röportajda "6 evim var ama tek kitap sahibiyim !!" "hatunun tazesini severim (bu esnada ismi hazal ....... olan sevgilisi sigara içerek röportajı izliyormuş)" vs.vs.vs.

    '80 darbesinin bu ülkeye yaptığı en büyük kötülük, böyle salak tiplere kol kanat gerip embesil bir nesil (ki yeşil kuşak projesiymiş bunun ismi) yetişmesine uygun zemin yaratmaktı.bunu da başardılar zaten.sorsan hepsi ahlak ve kişilik sahibi ama yolda oturup "taze mala bak !!" "hacı asgari ücret alıyorum ama ayfon siksplas ya da en olmadı ayfon siks almazsam olmaaaaaaz" muhabbetindeler.bu tayfanın idolleri belli, niyetleri belli.kimisi de "....... elitizmi" diye ayar kasmaya çabalar aldığı entelektüel eğitimin olmazsa olmazı bir tavırla.ve evet kardeşim bilgisiz adamı, öküz adamı, cahil kalmakta ısrar eden adamı, o cahilliğini her yere yaymayı görev edineni aşağılıyorum !!!

    gerçi ülkeye tercüman mı seçiyoruz, cumhurun reisini mi seçiyoruz? değil mi.sikmişim bilgiyi, bilimi, kültürü afedersin.

    not : "...... elitizmi" cümlesinde genel tavır kastedilmiş olup, hiçbir entry ve kişi ile ilgisi yoktur.

  • birini dışarda bi yere davet ettiğinde hesabı daveti yapan öder. eğer davet ettiği şahıs tek gelmemiş ise diğer hesapları da daveti yapan kişi öder. malesef böyle :(

  • mutluluğuna imrendiğim ve krallığının devamını dilediğim adamdır.
    bu başlığa da hemen damlayan, para için ruhunu satabilecek, başkasının mutluluğunu küçümsemeyi marifet sayan dallamaları kale almamasını dilerim.

  • belli bir dönem sonrası için sanrıdan ibarettir evet.

    islam dünyasında 800-1200'lü yıllar arasında ciddi bilimsel çalışmalar yapılıyor, bilimsel alanda önemli keşiflere imza atılıyordu evet. ancak, daha sonraki yıllar için malesef bunu söyleyemeyiz. 1.300'lü yıllardan itibaren medreseler sadece dini eğitim veren kurumlara dönüştü. istisnalar var mıydı? elbette vardı...

    ibn-i sina islam'daki "bilim çağı" denilen dönemin bir ferdidir. 900'lü yılların sonunda doğmuş, 1037'de ölmüştür.

    el harezmi de yine 770-840 yılları arasında, yani yine o "altın çağ"da yaşamıştır.

    biruni 900'lü yılların sonu, 1000'li yılların başında yaşamıştır.

    ebu'l vefa el-buzcani de 900'lü yılların bir bilim insanıdır.

    zekeriyya razi 800-900 yılları arasında yaşamıştır.

    el cezeri, 1100-1200'lü yılların bir bilim insanıdır.

    cabir bin hayyan da 700-800'lü yıllar arasına tarihlenen bir bilim insanıdır.

    hazini'nin yaşadığı tarih de 1100'lü yıllardır.

    ibn-i heysem de tahmin edeceğiniz gibi 900-1000 yılları arasında yaşamıştır.

    kindi'nin yaşadığı dönem de 700-800'lü yıllar arasıdır.

    istisnalar var mı? evet var; 1200 yılına kadar yüzlerce büyük islam bilgini gösterebiliyorken, 1200'den sonra geçen 800 yılda bir elin parmaklarını aşmayacak kadar kişi gösterebilirsiniz. öyle ki, bir mimarı bile bilim insanları arasına katmak zorunda kalırsınız; sayı kabarsın diye.

    müslümanların konu osmanlı ve islam dünyasındaki eğitim sistemi olduğunda sinirle "bak bizde şunlar şunlar var" diye saymaya başlamaktansa, ne oldu da 1100-1200'lü yıllardan sonra o muhteşem bilim insanları yetiştiren medrese sistemi bozuldu ve sadece din adamı yetiştirir hale geldi diye sorgulamaları gerekir.

    osmanlı'nın eğitim sistemi fecaattir. 600 yıl boyunca, çoğu kendi çabasıyla bir yerlere gelen bir avuç bilim insanı haricinde ortaya bir şey koyamamıştır. dolayısıyla bizim "medrese" diye bildiğimiz yerlerde bilim falan yapılmamıştır. haa, 900-1000 yıl öncesinden örnek verebilirsiniz, ancak o örneklediğiniz bilim insanları "medrese" kültüründen gelmiyor. o günkü eğitim kurumları ile medreseler arasında dağlar kadar fark vardı.

  • gerçeğini bulmak zordur. şirince'de bile satılan yaklaşık 15 marka şirince'de üretilmez, hatta şirince'de şişelenmez bile. meyve şarapları rezalettir, üzüm şaraplarının 1-2 tanesi fena değildir. gerçek şirince şarabını burada oturan ufak tefek bağları (bağ bile denmez ya neyse) olanlar anca kendilerine kadar üretir. belki biraz fazla. şirince'de toplanan üzüm miktarı ile satılna şarap miktarını karşılaştıracak olursanız bariz olarak görebilirsiniz ki durum aynen budur. ya küplerde, ya plastik su şişelerinde filan saklarlar. genelde eşe dosta verirler. gelir elde etmek için satanı yoktur. bulup da çok ısrar edilirse belki. gerçek ev şarabı diye satılanların bile çoğu aslında gerçek şirince şarabı değildir. aldığınız şarap cam şişedeyse kıllanmaya başlatyın, hele üzerinde marka filan varsa bilin ki aldığınız şarabı izmir'de yazgan şişelemiştir.

    beyaz şarap sevmeyen biri olarak içtiğim en güzel beyaz şarap şirince'de bir tanıdığın ikram ettiği ev yapımı bir beyaz şaraptı. bir kaç sene boyunca 1,5 litrelik pet su şişesinde beklemişti, görüntüsü bulanık, tadı, muhtemelen fabriakada şişelenmiş bir beyaz şaraptan daha fazla alkol içerdiğinden, biraz keskindi; ama güzel şaraptı.