hesabın var mı? giriş yap

  • edit: güzide bir yazarımızın başlığı başıma kalmış!

    bi defa olur anlarım. var çevremizde böyle bir iki istisna. ama yazdığın gibi "birkaç" defa başına geldiyse demek ki sen erkeklerin sana ilgi duymasına aç, arkadaşlarınla arandaki mesafeyi belirleyemeyen bir ilgi şeysisin (sansürlü). hoşuna gidiyor erkekleri kuyruğunda gezdirmek.

    "onun yerinde olsa ilişki için arkadaşlığı çöpe atmazmışmış "(yazarın direk cümlesinden alıntı). bayılıyorum bu evrenin merkezindeyim sanrısında olanlara. adam sevmiş alooo adam arkadaş başlamış ama sonra sevmiş ya." çok samimiydik, hep birlikteydik,herkes sevgili sanıyodu bizi" diyerek belli etmişin kendini. çocuk sana yürümüş sen de hayvan gibi anlamışsın durumu hoşuna gitmiş ses etmemişsin. çekip de bi kenara kardeş bak bende böyle bi durum yok ona göre dememişsin. napsın açıldıktan sonra hala peşinde gezip egona hava mı bassın?
    bir de böyle tipler var mk ya. reddeder. günlük ilgi istihkakını alamaz rahatsız olur. "hayırdır küs müyüz?". ya neyiz, ilgi arsızı dallama. kanka mı olalım? adam nasıl nefret ettiyse senden artık nerdeyse okulu bırakacakmış... başlık sahibi uyuz olduğum kız tipi. bak bak daha ben reddettim de ondan oldu diyor.

    fav sonrası edit: umut kardeşimize umut olalım!(bkz: #66869149)

  • "çocuğa kaç doğumlusun diyorum 2002 diyor. 2002'de insan mı doğar lan? olsa olsa 2002 model araba olur. bu doğum olayları 90'larda bitmeliydi."

  • televizyonda evlilik programı var. ben de babama takılıyorum:
    + babaa varya sen gitsen şu programa bi sürü talibin gelir.

    babam da gaza geliyor:
    - 47 yaşındayım, emekliyim. evine ailesine bağlı bir insanım. kumral, yeşil gözlüyüm...

    annem diğer odadan "noluyor orada" diye bağırmaya başlayınca babamın taliplerine seslenme şekli biraz daha değiştiriyor:
    - evliyim, dünyalar güzeli bir eşim var. taliplerimi bekleyemiyorum :(

    adamın yüzü bildiğin üzgün smiley oldu. yirim.

  • bundan tam 250 yıl önce sansürü kaldırmaya yönelik anayasa hazırlayan ilk ülke olan isveç'in yaptığı nefis hareket. isveç'in artık bir telefon numarası var. ne güzel lan, arıyorsun isveç çıkıyor karşına.

    +46 771 793 336

    sistem nasıl işliyor peki?

    öncelikle işin arkasında isveç turist derneği var. amaçları isveç'in kültürünü, doğasını vs. tanıtmak.bunun için de isveçlileri aracı olarak seçmişler.

    aradığımızda kimlerle konuşuyoruz?

    bu sisteme kendini elçi olarak kaydettirmiş herhangi bir isveçliyle. üstelik ikinci, üçüncü aramalarda ilk çıkan kişiye tekrar bağlanma ihtimali çok düşük. bu yüzden de sürekli yeni insanlar, yeni hayatlar ve yeni kültürler öğrenme şansınız artıyor.

    ücreti ne kadar peki? paradan haber ver?

    isveç müthiş ülke tamam ama o kadar da değil. ücret işi tamamen seninle kullandığın operatör arasında.

    numaram herhangi bi yerde paylaşılıyor mu? arayan kişi numaramı görebiliyor mu?

    hayır. arama önce santrale gidiyor, seni ordaki yetkililer rastgele isveçlilere yönlendiriyor. dolayısıyla santralin numarasını görebiliyorlar sadece.

    arıyorum ama kimse cevap vermiyor, neden?

    birkaç ihtimal var bununla ilgili. ya o an tüm isveçliler başka birileriyle görüşüyordur ya da uyuyorlardır. arama yaparken onların yerel saatlerine bakmakta fayda var anlayacağınız. merak edenler için isveç'in saati bizden 1 saat geri.

    isveç dilinde nasıl merhaba diyebilirim?

    "hallå!" ya da "hej!" diyip giriş yapabilirsiniz. ama çok da kasılmaya gerek yok diye düşünüyorum; hi ya da hello da işinizi çözer gibi.

    kaynak: http://theswedishnumber.com/

  • ----------
    hatay'da başına gelen gaz kapsülü ile hayatını kaybetteiği söylenen genç. umarım bir hata vardır.
    10.09.2013 01:17 limon kimyon zorro
    -------

    sırf densizin biri çıkıp hatırasını benim üzerimden kirletmesin diye şuraya yazdığım iki satırı on kere değiştirdim. hissettiğim acıyı bile tarif etmiyorum ki adını kullanıp ajitasyon yapıyor demesinler. varsın ben susayım delikanlı kardeşim, nasılsa senin adın özgürlükle beraber anılacak bundan sonra.

    yakında hepimiz unutulacağız, sen hep hatırlanacaksın.

    bir anlamı olur mu bilmiyorum ama seni anmak için bugün taksim'e yürüyeceğim.

    --------
    doğumgünü olan 17 şubatta adına açılacak kütüphane ile ilgili detaylar için bakınız.

  • filmleri, bir film sahnesine ait bir fotografin altina yazilmis bir replik kadar taniyan,

    sair, dusunur yahut yazarlar hakkindaki fikirleri, sadece onlara ait bir cumle, dize ya da kisa bir paragraf kadar olan,

    arkadaslarla bir sey yapmayi, kahvenin adinin bile kahve olmadigi ucube mekanlarda karsilikli oturup telefonlara gomulmek sanrisi ile karistiran,

    baskalarinin dayattiklarini, hic suzgecten gecirme geregi duymadan dogru kabul edip icsellestiren ve bu sayede adim adim kendine yabancilasan,

    bu yabancilasma ve surekli poh pohlanma yuzunden, yedigi yemek, o an nerede oldugu, o gun ne giydigi, o hafta sonu kiminle oldugu baskalarinca gercekten onemseniyormus zannedecek kadar benzersiz bir ego sahibi olan,

    nihayetinde, tum bu sanrilarin kacinilmaz sonucu olarak oncelikli ihtiyaci 'ilgi' olan, tum hareket, davranis yahut soylemleri sadece ilgi cekmek adina olan, istedigi ilgiyi bulamadigi anda kendini dunyanin en mutsuz insani ilan eden, bambaskalasan bir nesildir muhtemelen.

    mutlulugu, 'oglen yemegimizzz kips kips' etiketi ile paylasilan bir fotografin toplayacagi 'like'ta arayanlar, mutsuzluga mahkumdur.

  • bakan: açık havada ve kapalı ortamda yeterli havalandırma varsa maske kalktı,
    türkler: maske kalktı
    kimse bundan sonra maske filan takmaz arkadaş