hesabın var mı? giriş yap

  • asi ve atarlı bir oğlu olduğunu bilen annemden gelen öğüt:

    - aman oğlum, komutanların kızıp da bana söverse sakın ola bi'şey deme; onlar ordaaa ben burda!

    (bkz: anne tipi realizm)

  • çok fena girişeceğim bazılarına... yemin olsun... arkadaş nedir bu histerik şovlar. kör göze parmağım misali kendini merkeze koymalar. vallaha bunalttınız lan. alıcam hepinizi doldurucam kamyonun kasasına, bırakıcam romen sınırına... alttan bol ego pompalamalı, "ekşi sözlüğün en gereksiz yazarı benim" gibi gereksiz ironili bi dolu entry. canlı yayında arkadan kameraya el sallayan adam gibi. öyle izansız öyle densiz. tipler de hep aynı ha...

    tamam lan en feminist, en demokrat, en ince fikirli, en esprili sensin. biri sana bir şey diyemez. derse kankalarını toplar berbat esprilerinizle eleştiren adamı darlarsınız. en uç fikirlere temelsiz sahip çıkıp "gördün mü ne kadar da hoşgörülü" dedirtmek için tüm sözlüğü peşinize takarsınız. yılmaz morgül gibi; evet öyleyim öyleyim... hepiniz sözlükte kompleksli birer canavara dönüşürsünüz. noluyo lan. ne bu ukalalık, ne bu prenses havaları...

    yetti ulan zulmünüz. ama sizi kız nicki başlıklarında görülen şirinlik kumkumasına vesile olan erkekler şımarttı. onlara ver edecem zümsüğü. idneler... yeter ulan...

  • ücretli köle arayan dallamaların salladığı çalışan türüdür. yerden göğe haklıdır.

    açık söyleyeyim, yukarıdaki üç soruyu bana biri iş görüşmesinde sorsa, kalkar giderim. her insan evladının da bu üç soruyu soracak kadar haysiyetten uzak bir işletmeyle karşılaştığında kalkıp gitmesi taraftarıyım. kimsenin size köle muamelesi yapmaya hakkı yok. üç kuruş maaşa çalıştırdığı adamı tapulu malı zanneden şerefsizler çalışacak adam bulamayınca akılları başlarına gelir diyeceğim ama o zaman da "işsizlik yok iş beğenmiyorlar" diye ağlamaya başlar bunlar. cehennemin dibine kadar yolları var. çalıştıracak adam bulamayıp topu atsınlar da meydan insanlığını kaybetmemişlere kalsın.

  • akdeniz ikliminden ötürü önemli birkaç avantaja sahip olan bu bölge, avcı toplayıcılıktan yerleşik hayata geçişin ilk görüldüğü yerdir. bu geçiş sonrasında siyasi örgütlenmeler ortaya çıkmış, ilk kentler kurulmuş, uzmanlıklar oluşmuş, ardından da yayılma başlamıştır.

    bana kalırsa bu bölgeden yayılan insanlığın temel gerekçesi barbarlık olsa gerek. buradan kaçanlar başka medeniyetler kurup kurtulmuş, biz gibi denyolar da bu barbarlıkla yaşamak zorunda kalmıştır. dahası bu barbarlığın ta kendisi olmuşuzdur.

  • ee bu isler boyledir iste. sen turban yasagini okul tarihin boyunca uygulamayip islamcilara kol kanat gererek demokrat oldugunu zannedersin ama ayni turbanli bacilar iktidari ele gecirince butun kurumsal kulturunu yerle bir edip universiteni cezaevine cevirirler. ha bu turkiye'deki sol liberal salaklarin daha da salagi icin:

    (bkz: tudeh)

  • kendimde gözlemlediğim korkunç bir dönüşüm. en tıfıl, en beybi çağlarımda bile deli gibi sıcak suyla banyo yapardım. hala da öyle... şimdi şöyle bir durum var: insan sıcak suyla banyo yaptıktan sonra hayata bakışı değişiyor aslında. daha bir sakin, daha bir mülayim oluyor. misal sıcak banyo öncesi kapıma aidat artışını haber vermek için kapıcı (aka apartman görevlisi) geldi... ne oluyor? üzülüyorum, geriliyorum, neyin zammı lan bu şimdi diyorum, içim içimi yiyor, sinirden titreme geliyor. oysa aynı adam, ben sıcak bir duş aldıktan sonra karşıma geldiğinde ona kurtlar vadisi'ndeki ömer baba gibi davranıyorum:

    - abi iyi akşamlar, yönetim kurulu karar aldı... aidatlara 50 ytl zam yapıldı.

    - olur evladım...

    - bu ay bir de bakım masrafı var 50 ytl... yönetici "kat maliklerinden ikisini birden tahsil edin" dedi...

    - hay hay... yönetici oğluma da çok selam söyle... ona de ki zamanında bir derviş ormanda gezerken yaralı bir ceylan görmüş... ceylanı acı çekmesin diye öldürmüş... o gece rüyasında ceylan dile gelmiş, demiş ki...

    - benim işim var, başka katlara gidecem... eyi akşamlar...

    - hayırlı akşamlar evladım... güle güle git...