hesabın var mı? giriş yap

  • millet beynini yemiş arkadaş. bir tanesi de yazmış sabahattin ali'yi markete düşürmeseydiniz iyiydi diye. ulan asıl milyonlara ulaşan markete girmesi güzel değil mi? sadece sen ve senin gibiler okusun diye mi yazdı adam bunları elin oğlu gelir lan 3.95 bir şey değilmiş deyip alacak kendisi okumasa bile en azından evde gören birisi okuyacak.

    bu insanlardaki bende olan kimsede olmasınları, benim okuduğumu sadece parası olan okusun durumu olmayanla aynı şeyi okuyamam ya da ucuzlayan şeyin kalitesinin düştüğünü düşünmeleri beni öldürüyor.

    bu kampanyayı a101 değil de migros ya da amazon yapsa her yerde paylaşılıyordu.

    edit : conturupontuk'tan mesaj geldi migros'ta da 6.99’a platon, dostoyevski kitapları satılıyormuş.

  • diziyi bitirdim ama ben de bittim. günlerdir ne yazsam diye düşünüyordum, sonunda kendimce yakaladığım ufak bir detayı paylaşmak istedim.

    --- spoiler ---

    5.bölümde agah bey, nazif-naz ile içerken nazif bir ara şöyle diyor: "hani bir kız vardı güzelce, sungurlar pazarlıyordu hatırladın mı? galiba ben ilk kez o kıza söyledim agah"

    bu bahsi geçen kız reyhan. o sahneyi tekrar izlerseniz konu açılınca agah bey'in yüzünün değiştiğini anlarsınız. hani seviyoruz böyle amerikan dizilerinde dizinin finali aslında önceki bir bölümde verilmesini, aynısı şahsiyette var. o yüzden gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki izlediğim en iyi 10 dizi arasına girdi şahsiyet. finaliyle beni bu derece vuran bir dizi daha hatırlamıyorum.
    --- spoiler ---

  • bu soygunun üzerinden bir sene geçtikten sonra 2009 temmuz ayında hiç bir ipucu bulunamaması sebebiyle dosya kapatıldı. böylece belki de türkiye'de görülmüş en kusursuz banka soygunu olarak tarihe geçti.

    bu arada bir çok komplo teorileri de üretildi; verilen onca emeğe, yapılan yatırıma ve hırsızların haftasonu bolca vaktinin olmasına karşın, bankanın para kasasına hiç dokunulmayıp sadecek kiralık kasalardan bir bölümünün açılması, hırsızların para veya maddi değeri yüksek eşyaları değil de bazı gizli belgeleri ele geçirmeyi hedeflediği yönünde tahminlere yol açtı. nitekim kasa sahiplerinin beyan ettiği tutarlar toplandığında 200 bin tl gibi soygunun büyüklüğüne oranla komik bir tutar ortaya çıkıyordu. bu teorilerin resmi bir harekete dönüştüğü olay ise ergenekon savcılarının bankadan kiralık kasa sahiplerinin listesini istemesi oldu. çalınan kasalardan bir kısmını soygundan sonra sahiplenen kimse çıkmaması da şüphe uyandıran bir başka etkendi. nitekim bu kasa sahiplerinin belirlenen kimlik ve adreslerinin de sahte olduğu ortaya çıktı. en nihayetinde de ortada hiç bir ipucu olmaması sebebiyle bir sonuca ulaşılamadı.

    planlı ve kusursuz olması sebebiyle bir kaç gün gündemimizi meşgul eden bu soygunun üzerinden bir buçuk seneden fazla bir zaman geçti ve gazete arşivlerindeki kayıp bir haber, bir muamma oldu, unutuldu gitti.

  • reklamdan anladığım tek mesaj ;

    "bir banka düşünün kendi parasına bile sahip çıkamıyor 7 milyon lirayı bu çakma sarı kafaya veriyor sizin paranızı nasıl korusun? "

  • (bkz: yandaş olacağım derken manyak olmak)

    bunlar bizim nesli mahvedip yaşama sevincini çaldıkları gibi, eğitim sistemine sırf yandaş olduğu için sapık ve manyakları yerleştirerek, gelecek nesillerin de mahvolmasına sebep oluyorlar. illa idam istiyorsan şovu kendin yap, niye minicik sabileri karıştırıyorsun.

    yatacak yeriniz yok lan, toprak bile sizi kabul etmeyecek.

  • zahmete girip takımla istanbul'a gelmesine de gerek yokmuş, oklahoma'dan atsa yine sokar pezevenk.

  • türkiye'de 200 bin lira. e avrupa'da? max 40 bin euro. o da zaten onlara 40 bin tl gibi geliyor. fiat albea parası amk.

  • bir anıyla anlatayım.
    mudi : benden neden havale kesiyorsunuz, ben müşterinizim ama?
    memure: efendim, biz zaten müşterilerimizden para kazanıyoruz.

    bende bir aydınlanma, mudi amcada bir sersemlik durumu oldu. e yani!