hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • normal değildir. muhtemelen barış özcan gibi bir ailesi var ve çocuğa aşırı yükleme yapmışlar. bu yaşta bir çocuğun spinoza’yı anlaması mümkün değil. platon’un devlet kitabındaki soyut bağlantıları kuramaz. çocuğu telefondan, tabletten uzak tutalım diye bokunu çıkarmışlar. verirsin yaşına göre kitap onu okur. 150 günde 250 kitap nedir allah aşkına?

    artık insanların kitaptaki kelimeleri içinden teleffuz ederek bitirmenin kitap okumak olmadığını anlamaları lazım. kısa zamanda çok kitap okumanın hiçbir faydası yoktur. aslında kitap okumanın da hiçbir faydası yoktur. kitap sizi düşünmeye sevk ediyorsa faydalıdır aksi halde izlenilen filmden farklı değildir, kısa zamanda uçar gider. birkaç kitabı sindirerek okuyun.

    kitap okuyan ama kendi fikri olmayan yığınlar çoğalıyor. kitap kutsanıyor.

    edit: schopenhauer

  • başına "pazar pazar" eki getirmek suretiyle mümkündür.

    örnek veriyorum:

    "pazar pazar böyle müzik mi çalınır?"

    "pazar pazar ne balesiymiş bu?"

    "pazar pazar brent petrolü mü satın alınırmış?"

    "pazar pazar sen anandan yine çıkardın amma, baban kimdi bilemezdin şerefsiz!"

    vb...

  • daha çok beklerler.

    birebir yaşadığım olaydır, rivayet falan değil...

    bundan daha üç gün önce, akşam üzeri bilgisayar başında vakit öldürüyorum. bir anda bir patlama ile bulduğum oda, bilgisayar masası falan sarsıldı. noluyoruz diye dışarı fırladım, birine bir şey oldu mu, bir yardımımız dokunur mu diye düşünüyorum. dışarı çıktığımda gördüğüm manzara şu idi...

    http://m.imgur.com/hbg7r2n

    http://m.imgur.com/uhdp0ci

    http://m.imgur.com/zdewy1g

    oturduğum binaya yakın bir polis karakoluna pkk bomba atmış. şans eseri kimseye bir şey olmamıştı ama; binanın ve binanın önünde park halindeki arabaların camları patlamıştı.

    tekrardan yukarı çıktım, koridorda öğretmen bir kız panik halinde çömelmiş ağlıyor, arkadaşları da onu teskin etmeye çalışıyordu. bulunduğu odanın camı patlamış, eli ayağı birbirine dolanmıştı.

    lafı fazla uzatmadan sadede geliyorum. ben doktorum ve hipokrat yeminim var, yarın gene hiçbir şey olmamış gibi hastaneye gideceğim, hiçbir şey olmamış gibi hasta bakacağım. hatta belki de o bombayı atan teröristi getirecekler, ona da bakacağım.

    ama o öğretmen kızdan ya da canına kast ettiğiniz o polislerden ne empati, ne merhamet, ne acıma hiçbir şey beklemeyin.

    zira hiçbir varlık, kendi canına kast eden biri ile empati kuramaz...

  • gerçekten müthiş bir adam. dahi gibi birşey olduğunu düşünüyorum hatta. hakkinda bildiklerimi yazayim da tam olsun.
    çok fazla sigara içer.
    17-18 yildir komedyen maya rudolph'la birliktedir. 4 cocuklari vardir.
    fiona apple, bu abimiz icin "hayatimın aşkı" der.
    quentin tarantino'nun en yakın arkadaslarindan biridir.
    hamptons dolaylarinda yaşar. senaryolarını da bu deniz kenarındaki evinde yazar.
    annesiyle çok sorunlu bir geçmişı vardir.

    fazlası vardır ama şu an aklima bunlar geliyor. kronolojik olarak filmlerini izleyin. mükemmel seviyeye nasil yaklaştığını göreceksiniz.

    edit: en sevdiği film; sidney lumet’nin 76 yapımı network filmidir.
    jonny greenwood, filmlerinin çoğunun müziğini yapar. aynı zamanda iyi arkadaşıdır. dolayısıyla radiohead en sevdiği gruptur.
    robert altman‘ı çok sever.
    tabii ki kubrick hayranıdır.
    shape of water filmini “son zamanlarda izlediğim en iyi film” diyerek tanımlar.
    aimee mann ablamızı da çok sever.

    bir de harvey weinstein ile çekilmiş şu fotoğraf beni ne zaman görsem çok üzüyor. o camiada olup, bu adamın manyaklıklarını bilmeme şansları yok. yapımcı karşısında diz çökmene ne gerek var acaba? kariyerinin başında da değil. 3-4 senelik fotoğraf. sen pta’sın kendine gelsene! filmlerini çok sevsem bile, özünde amerika’lı işte. illa bir sahtelikler. bir şeyler.
    görsel

  • "paris, teksas’ı yönettiğim zaman (...) new york times’tan, los angeles times’a kadar pek çok yerde ‘buna ihtiyacımız yok.’ gibi yazılarla karşılaştım. amerikalılar kendilerine dışarıdan gelen bir bakışa değer vermiyorlar. hâlbuki avrupa’da birbirine o kadar yakın gelişmiş kültürler var ki, bizler birbirimizi eleştirmeye açığız. amerika ile avrupa’yı veya almanya’yı karşılaştırdığım zaman beni ümitlendiren bir şey var: burada insanlar en azından sorunlar üzerine konuşabiliyorlar. buradaki kültür konuşmak ve sorunları çözmek adına daha açık. ancak amerikalılar dışarıdan görülmeye açık değiller. belki de kendi kültürlerini en üst düzeyde kültür olarak, amerikan sineması etiketiyle pazarlamalarının nedeni de bu."
    (bkz: wim wenders)

    edit: güncelleme

  • bir çeşit mantar enfeksiyonudur. bir gecede kına ile kan lekesi rengi arasında lekeler ellerde veya ayaklarda belirir. bazı kaynaklar bulaşıcı olduğunu belirtirken bazı kaynaklar da bulaşıcı olmadığı yönünde bilgi verir. genelde toprakla uğraşan ve nemli ortamlarda yaşayan insanlarda görülür.

    selenyum sülfür içeren kremler ile tedavi edilmektedir.

    halk arasında uykuda kına yakılması, meleklerin, şeytanların kına yaktığı gibi aptalca bir bilgi yaygındır. yine türkiye'deki forumlarda karaciğer rahatsızlığına dayandırılan kulaktan dolma bilgiler yer almaktadır.

    korkmayın, telaşlanacak birşey yok ancak bir dermatoloğa görünün ve tedaviye hemen başlayın.

    edit: bulaşıcıymış.