zincirbozan
-
12 eylül’den sonra siyasi partilerin yeniden kurulmaya başlandığı bir sırada aralarında süleyman demirel ve deniz baykal’ın da bulunduğu 16 eski politikacının 121 gün süreyle zorunlu ikamete tabi tutuldukları çanakkale lapseki ilçesindeki askeri üs
-
milli güvenlik kurulu kararinca, ikisi btp'li, yedisi chp'li ve yedisi ap'li 16 siyasetcinin, 2 haziran 1983 tarihinden baslayarak 4 ay süreyle sürgüne gönderildikleri askeri kisla. radyolardan yapilan cagrilarin ardindan, süleyman demirel, deniz baykal, hüsamettin cindoruk, bülent ecevit, ekrem ceyhun, ihsan sabri caglayangil, ali naili erdem, sirri atalay, yüksel camur, sadettin bilgic, celal dogan, mehmet golhan ve 4 kisi daha, 2 haziran 1983 günü saat 17:00 itibariyle sürgüne götürülmek üzere canakkale'de hazir beklemislerdir. hatta dyp'nin temelleri de tam bu sirada, zincirbozan yolunda atilmistir.
-
4 kişiden teşkil rock, elektronika grubu, börk isimli bir demoları mevcut.
http://www.purevolume.com/zincirbozan -
dizi yerine film yapılmasına karar verilen, senaryosunu avni özgürel in yazdığı yapım.
-
13 nisan 2007'de vizyona girecek olan yeni bir türk filmi..
"türkiye’nin 1973-80 döneminin gerek siyasi gerekse toplumsal çalkantılarla
geçtiğini; ekonomik krizle derinleşen sürecin 12 eylül askeri müdahalesiyle
sonlandığını biliyoruz.
hakim çizgisi şiddet olan bu tablo, etki bakımından toplumun her kademesini
içine almasına karşın bugüne kadar kişisel ya da münferit hikayeler dışında
sinemanın konusu olmamıştır. bu manada zicirbozan doğrudan ihtilali
sorgulayan ilk yapımdır.. ve terör olaylarının tırmanıp ülkede kaos
ortamının oluşmasına yol açan gelişmenin arka planındaki uluslar arası
kurgunun hikayesidir.
film, 1974 senesinde gerçekleşen barış harekatı sonrası kıbrıs’ta oluşan
yeni dengenin alt-üst ettiği yunan siyasetinin nato’nun askeri kanadından
çekilme kararı üzerine çöken ittifak savunma sistemini onarmak için batı
dünyasının kalkıştığı şiddet oyununu yansıtmaktadır.
bu bağlamda zincirbozan; türk toplumunun bildiği, hatırladığı olaylara
farklı bir pencereden bakan; onları kamuoyunda etiketlendirildikleri kamplar
veya kurumlar çerçevesinde değil bütün olarak değerlendiren ve bu haliyle
türkiye’nin çekildiği ihtilal tuzağını sorgulayan bir çalışmadır."
önce yapım ekibini görelim :
yönetmen :atıl inaç
görüntü yönetmeni : gökhan tiryaki
:senaryo : avni özgürel
yapımcı : ayfer özgürel mehmet karaca
yardımcı yönetmenler : selda yıldırım seda özkaraca ebru kahraman
müzik : emre dündar
kurgu : bora gökşingöl
yapım ve reji koordinasyon : derya tarım
dağıtımcı firma : kenda
vizyon tarihi : 13 nisan 2007
süre : 105 dakika
oyunculara bakacak olursak :
bülent ecevit : bülent emin yarar
kenan evren : suavi eren
süleyman demirel : haldun boysan
nazmiye demirel: ayşe tunaboylu
rahşan ecevit : suna selen
cüneyt : ege aydan
sedat : atıl inaç
asaf : volga sorgu
emel : türkü hazer
mehmet : mehmet ali nuroğlu
aynur : selen uçel
remzi : serkan genç
hakan : erdem akakçe
mithat : ekim mağden
richard perle : emre karayel
ömer : tarık köksal
simitçi : turgay tanülkü
13 nisanda vizyonda olacak olan film 11 nisanda da istanbul film festivalinde
yarışmalı bölümde yarışacak..mekan yeni melek gösteri merkezi..
filmin fragmanı için buyrun :
http://video.yahoo.com/…lay?vid=296086&fr=yfp-t-501
bu güzide yapımı izleyin , izlettirin..
(bkz: şimdi reklamlar) -
sinema fragmanıyla insanı heyecanlandıran bir film, görüntüler ve oyunculuklar ilgi çekici görünüyor.
-
12 eylülün derin boyutunu anlatmaya çalışacak filmdir. olanların amerika menşeili oldugunu ve bunu yapmada başarılı oldugunu anlatmaya calısacaktır.
-
9 nisan'da istanbul'da, 10'unda da ankara'da galası yapılan, 13'ünde vizyona girecek olan film.
12 eylül sürecindeki abd parmağını gözlere sokma konusunda çokça çaba harcamış. görüntüler hoş, oyuncular da öyle ama filmi izleyip dönemi bizzat yaşamış büyüklerimin dediğine göre olmamış.. -
bir film olarak da anlattıklarıyla da başarılı bulamadığım ama anlattıklarından dolayı izledikten sonra çok çok kötü de diyemediğim film.
ne mi anlattı: en azından amerikanın etkisinin o günleri nasıl oluşturduğunu, milletimizin bir kısmının hala sevgi beslediği, adına resim sergileri açtığı özal'ın nasıl olup da başa geldiğini, kimlerin peşinden giderek o mevkiyi aldığını bir güzel gösterdi. ve darbenin arkasındaki bir çok şeye ucundan bir göz kırptı. ** *
peki hepsi tam mıydı? elbette hayır. hatalarını ve eksiklerini benim gibi o günleri yaşamamış sadece meraklı bir okuru bile rahatça görebildi. bazı konularsa es geçilmişti mesela *. kenan evren ve adamları sadece darbe yapma ekibi gibilerdi. onların nereden gelip neler yaptıkları aslında pek de net anlatılmamıştı. sanki darbe ortamı hazırlanmış da onlar gelmiş gibi oldular. bir nevi suçsuz gibiler *.
bunların dışında söylenecekler varsa: oyunculuklar iyi değildi, kötü oynayan çoktu; rolünü kurtaran da epey vardı. bülent ecevit mesela olmuştu. mehmet ali nuroğlu da kötü değildi. daha bir kaç görüşümde andırdı bana oynadığı kişiyi. *
ama bir sahne var ki söylemeden geçemeyeceğim: ulan bir apartman dairesinin içini çekiyorsunuz çok mu aradınız elektronik doğalgaz saati olan yeri. gözümüze soka soka da gösterdiniz. hayır çektiniz kimse fark etmedi mi; yönetmen, kurgucu, görüntü yönetmeni... onları geç oradaki oyuncular bile görmüştür herhalde ego doğalgaz saatini. zira on metreden görünüyordu.
eklenmesi gereken edit: erdal eren olayı bu filmde işlenmiş gibi olmuş ama gerçekte işlenmemiş. erdal eren tarihimizdeki kara noktalardan biridir. bu filmde onu görüyoruz ama onun yaşı tutmazken asılmasına karar verilmesi ve bunu veren darbeciler pek de net belli değil.
bir de sonradan aklıma geldi. süleyman demirel bazı yerlerde pek bir idealistti. görüşüne pek bir bağlı. ben de o etkiyi hiçbir zaman uyandıramadı, uyandıramazda. darbe sonraları ses çıkarmadan yerinden inişini herkes bilir. karısının da farkı yoktur bence. o çatık kaşlar olmamış asker karşıtlığı uymamış bence...
son olarak simitçi filmde beni tek duygulandıran anektotdu. -
iyi niyetli bir film. aynı dönemi işleyen diğer filmlerin aksine çerçevesini biraz daha genişletmiş, olaya ülkelerarası ilişkilerden bakmışlar. lakin ortada ciddi bir "anlatım bozukluğu" var. olayların, kişilerin çokca olmasından sebeple sanırım, pek bir takada tukada diye ilerliyor film. bir yerden sonra bazı karakterleri karıştırmak mümkün. fena film değil ama pek de etkilemedi açıkcası.
--- spoiler ---
simitçi baba karakteriyle, 12 eylül'de "olaylara" hiç karışmamış vatandaşın bile "alınmasını", esprili ve anlamlı bir şekilde aktarmıştır.
--- spoiler ---
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap