• acarkent içerisinde bulunan eğitim-öğretim binasının adı
  • bu yil lisesi ilk mezunlarini verdi. 26 mezunun hepsi de güzel üniversitelere girdi.
  • ted istanbul koleji spor klubu adinda ve 13 dalda faaliyet gösteren bir de spor klubu vardir.
  • bir ted ankara mezunu olarak 3 yıl sonra bölüm tanıtımı yapmak üzere sınırları dahilinde bulunmuş olduğum ve akabinde bir saattlik konuşmanın ardından soru olarak "yaa hırkanı neardan aldıaan?"la karşılaştığım okuldur ted istanbul koleji. gereğinden fazla iyi bir tanıtım yaptığımızdan dolayı genç beyinlere konuyla ilgili bir soru takılmadığına sevinmeyi uygun buldum,diğer ihtimalleri düşünmek can sıkıcı maalesef..
  • orta okulu okuduğum yer.

    acarkent'te, acarkent zenginlerini eğitmek için kurulmuş bir okul gibi duruyor ted istanbul koleji. özü olan ted ankara'nın doğru düzgün sadece iyi ingilizce eğitimi verme özelliğini almış bir okuldur kendisi. tamamen dünyadan haberi olmayan, kendileri dışında kimsenin halini bilmeyen öğrencileri olan, kendi öğrencilerini sahneye çıkarıp kendileri alkışlayıp pohpohlayan, kendi öğrencilerine madalyalarla donatıp büyük şeyler yaptıklarına inandıran, birkaç öğretmen ve idareci dışında öğrenciye hiçbir şekilde öğretme sevgisiyle yaklaşamayan, lise seviyesinde bile öğrenciyi hayata yetiştirmekten uzak bir okul kendisi. çok şükür ki lise için ben başka bir yerlere gidebilmiştim. bu okuldan gerçekten sevdiklerim ve saydıklarım kendilerini bilirler; onların dışındakiler için ise çok üzülüyorum gerçekten.
  • an itibari ile 2012 mezuniyet toreni yapilan acarkent beykoz icerisindeki kolejde kardelen grubu mezunlari kazandiklari guzel dereceleri hak ediyorlar. burslu olan, yurtta yasayan ilk iki dereceye giren ogrencileri yaptiklari muhtesem konusmalarindan dolayi da tebrik etmek gerekli.
  • acildigi sene girdigim ve ortamin krolugundan dolayi kolej sinavlarina beni daha da istekli calismaya itmis yer. bu okula girerken sinavla almislardi, ve hic unutmam sinavdan 1 hafta sonra annemi arayip "oglunuzu giris icin en on siraya aldik, ve mulakatta soylediklerini cok begendik " demislerdi.

    hocalara bile acilmadan onceki gun siralari tasitmis bir okul burasi.. ve bunu o zaman su an benim yaslarimdaki genc bir matematik ogretmeni anlatmisti bunu.

    bir de mudur gelmisti : "sizler secilmis, piril piril, ulkemizin en prestijli ogrencilerisiniz !" diye. ah bir bilseydi keske ne kadar ironik laflar ettigini.. ama kadincagiz ne bilsin.

    ilk baslarda "aa ne kadar ciddi" dememe ragmen bir kac ay sonra "ee herkes dersi kiriyor, en ust kattaki tuvaletlere kaciyor" diye dumur gecirmeme sebep olmus bi yer burasi. ilk defa ortaokulda ders kiran insanlari gormustum, oyle ki surekli kacmaya gidilen tuvaletler artik tiklim tiklim dolmaya baslamisti.

    ortami tamamiyle tuketime dayali bir yerdi burasi. oyle ki barbour ceketi olmayanlara "ezik", olanlara ise "bizden" denilen bir ortamdi. o zamanlar nokia 8210 gibi yeni cikan telefonlari ilkokuldakilerin bile elinde gordugumde saskinligim bir kat daha artmisti. ama telefon ne ki ? ilk defa burada gormustum 14 yasinda cocuguna yeni cikan bmw z3 u alan babalari..

    simdi dusunuyorum ne garipti diye; insanlarin sadece daha cok para harcayarak birbirine hava attigi bu ortamda acaba el kadar boyuyla kroluga yeni boyut kazandiran beyni bos cocuklar mi sucluydu ? yoksa onlari bu kadar gorgusuz bi sekilde cocuklarini yetistirememis ebeveynler mi ? diye..
  • 4 yılımı harcadığım okul.
    acarkentin kafası boş nüfusunu pohpohlamak için kurulmuş eğitememe kurumu. akademik olarak başarılı öğrencileri süründürürken en saçma spor başarısını bile pankartlarla duyuracak türden bir yer.

    fen öğrencisi olunmaması gereken okul. fen ve matematiğin ingilizce öğretildiği kurumda biyoloji öğretmenim dışında kimse ingilizce konuşamazdı. tüm ders o konuşamadıkları ingilizcenin aksanıyla dalga geçerdik. okul popülasyonu genel olarak aptal olduğu için en kolay konu bile bir ay bitmezdi ve konular asla yetişmezdi. hiçbir şey öğretemeyen öğretmenler inanarak sınavlarda en saçma şeyden puan kırardı ve 12. sınıflara test çözmelerini önereceklerine performans ödevi yaptırırlardı.

    fen öğretmenlerinin iflah olmaz rahatlığının yanında sosyal bilgiler bölümü ve edebiyat bölümü inanılmaz inanıktı. fenci adama yılda 15 tane edebi eleştiri yazdıran edebiyat bölümü bununla kalmayıp bir 15 tane de afiş hazırlatırdı.

    okulun bel kemiği olan zavallı burslu öğrencilerini periyodik olarak süründürürlerdi. ne yurt içi ne yurt dışı üniversite sınavına prensip olarak öğrenci hazırlamazlardı. soru götüren öğrenciyi garipseyen öğretmenler götürülen soruyu 5 dakikada ancak çözerdi, o da öğrenci şanslıysa. koca okulda soru çözebilen sadece bir öğretmen vardı, buradan ona minnetlerimi gönderiyorum. yurt dışı düşünen öğrenciler de para vererek amerikanın adı pek duyulmamış üniversitelerine yerleşir, çalışkan yurt dışı öğrencileri de elleri boş dönerler bu okuldan.

    ingilizcesine bir şey diyemem, en salak öğrenci bile şakıyarak ingilizce konuşur bu okulda. ama amerikan öğretmenlerini cimriliklerinden azaltmışlar. (sanki her öğrenciden yılda 30.000 tl almıyorlarmış gibi). ve de ingilizce dersinde çok güzel ve öğretici kitaplar okuturlardı (bkz: hayvan çiftliği). ancak yine prensip olarak düşünmeyen öğrenci popülasyonu bu kitapların bir kelimesini anlayamazdı.

    sonuç olarak akademik geçmişi iyi temelleri sağlam olmayan bir insan bu okuldan istediği üniversiteye asla giremez, temeli iyi öğrenciler de kendileri kıçlarını yırtarak bir yerlere gelebilir. akademik hayat dışında sosyal yönleri yine gelişir biraz konferanslara katılırsa. okutulan ingilizce kitaplarının kaliteli olması sayesinde düşünen öğrenci kitlesi hayata karşı yeni görüşler kazanabilir.

    bu okuldan bana kalan şeyler özgüven, üniversiteye hazırlık yılında yaşadığım uykusuz geceler, birkaç çok yakın dost ve tanıdığım onca cebi dolu ama beyni boş insan. düzeleceği de yok bu kurumun. öğretmenlerinden de birkaç tanesinin numarası hala cep telefonumda vardır geri kalanını rehberimden sildiğim gibi hafızamdan da silebilsem çok mesut olurum.
  • fiyatı uçuk, bulunduğu bölge ironik, sayılı değerli hoca barındıran ancak tamamiyle sosyete cocuğu öğrencilere sahip bir okul. işi gücü reklam olmuş. okulun en iyi 2 öğrencisini alip, projeden projeye sokup, çocuklarin başarılarıyla reklam yapmaktalar. ülkemizde eğitim bu kadar düştü maalesef.
hesabın var mı? giriş yap