tatmin

• istenen bir şey gerçekleştiğinde yaşanan duygu. senin yaşama amacın.
  
  yapay bir histir tatmin; hele ki sadece bir erek, zihinsel veya bedensel herhangi bir doyum arayışı varsa tastamam kandırmacadır, sanal gerçekliktir...
• tat ketçap'ların "minik" versiyonları çıkarılıp bu isim verilse nasıl da mütiş bi promosyon ivmesi yakalanır biliyo musun?
• need for speed 3'te a grubu araba^* seçip, c grubu arabalarla yarışarak tur bindirme...
• tatmin gerçek dünyada karşılığı olmayan bir hayal, asla gerçekleşmeyecek bir durumun tasviri, bir husnu talildir.
  vardır çünkü ona ihtiyaç vardır; yoktur çünkü varolsaydı zaten kendi kendisini yok ederdi.
  (bkz: sabit mutluluk teorisi)
• kedide cırmıklama halidir.
• (bkz: tatminkar)
• hepimizin benzinidir. bu hayatta tatmin olmak erteletiyor sorgulamaları, hesapları, ne zaman tatmin sorunu yaşarsak tökezliyor hayat, geçmek akmak bilmiyor, hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor, pürüzsüz akan bir ömür için devamlı tatmin edilen ardı ardına gelen istekler gerek, sonsuz bir otunu ye-sus döngüsü. tatminlerin ardından gelen hayal kırıklığı ve can sıkıntısı ise ayrı bir fiyasko. tatmin yaşamda kalma anahtarıdır kısaca.
• tatmin bir şeyin yokluğundan veya varlığından duyulan ızdırabın -yok olanın var olması veya var olanın yok olması sonucu- yok olmasıyla hissdilen duygudur. bazen yok varmış gibi var da yokmuş gibi yapılarak da tatmin sağlanabilir. hatta bu günlerde en çok mış gibi yapılarak tatmin sağlanmaya çalışılıyor.
  
  yok olanın var olması sonucu oluşan tatmin örneği: çocuk sahibi olmak isteyen bireyin bebişinin olması (ölümsüzlük gibi en büyük tatmin beklide)
  
  var olanın yok olması sonucu oluşan tatmin örneği: çok çişi gelen bireyin işemesi sonucu oluşan tatmin
  
  mış gibi yaparak sağlanan tatmine örnek: destekli (toparlayıcı) iç çamaşırları, topuklu ayakkabılar, renkli lensler, boyalı saçlar…
• mutluluk kaynağıdır.
• midye dolma eşliğinde tıksırana kadar içmek.