• rosanna arquette'in yaptigi bir belgesel film. film dunyasindaki kadinlarin ne gibi sorunlarla kasi karsiya kaldigini anlatiyor ve aslinda biz sanildigi kadar mutlu degiliz, biz de anneyiz ve cocuklarimiz evde dadilarla buyuyor, ve yaslanmaya basladigimiz anda yokoluyoruz (karakter oyuncusu degilsek) seklinde yakinmalar var filmde. sirf bu oyuncularin gercek yasamda nasil konustuklarini ve onlari az makyajli, normal giysileriyle gormek icin izlemesi cok yararli. bu baglamda holly hunter ve debra winger gozumde iyice devlesen isimler oldu. meg ryan, gwenyth paltrow, darly hannah, sharon stone, jane fonda, patricia arquette, melanie griffith, frances mcdormand, gozuken isimlerden sadece bazilari.
  • (bkz: the red shoes)
  • belli bir yerinden sonra artik kendini tekrarlamaya ba$liyor bence, donup dola$ip ayni konulari ba$ka soru/cevaplarla yine seyircinin onune getiriyor.. konu her ne kadar hollywood vs. evlilik hayati olsa da gunumuz cali$an kadininin kariyer vs. annelik ikilemi ile ayni pararellikte izlenebilecek bir yapim.. rosanna arquette'in debra winger'e surekli "neden biraktin be gulum $u guzelim hollywood'u?" tarzi sorulari tekrarlandikca ve debra'nin aciklamalari uzadikca bana biraz sikkinlik verdi, yahu kafa dinlemek istemi$ kadin i$te ozetle, daha bunu de$menin ne anlami var.. kisaca diyor ki bu yapim, "biz kadinlar belli bir ya$a gelince artik gencken bize gelen bol teklifler yok oluyor, hep belli kaliplarla cizilmi$ karakterler icin araniyoruz film yapimcilari, yonetmenler tarafindan, oysa aktorler icin i$ hic de oyle degil, ya$lansalar da rol ce$itliligi hep onlerinde vs. vs.". e $imdi yapimcilara, yonetmenlere giydirdiniz bir guzel altin gunu misali toplantilarinizda, peki $imdi bu giydirdiginiz adamlarin cevap hakki dogmadi mi?
  • hollywood üzerine yapilmiş en gerçekçi film olarak lanse edilen, insanlarin nasil kolayca harcandiğini da belgeleyen film.
  • filmin sonlarında bir yerde jane fonda bir filmin iyi olup olmayacağını belirleyen en kritik ve o en zor sahneye bir oyuncunun nasıl hazırlandığını, ne kadar deneyimli de olsa o gün gelip çattığında nasıl da karnına ağrılar girdiğini, provalarda rolü patlatmamak ama tırışka da geçmemek için nasıl da zor bir denge tutturduğunu, ve nihayet sahne gelip çattığında nasıl da o karaktere bürünüp rolu çıkardığını ama bir yandan da nerede durması gerektiğini hesaplamasını büyük bir içtenlikle anlatır. yaklaşık beş dakikalık bu monolog filmin en çarpıcı sahnesi olmakla kalmaz, şahsımın aktörlük denen sanat üzerine duyduğu en derinlemesine yorumdur da aynı zamanda. çok iyi anlatır bu konuyu jane fonda ve ben mesela ağzım açık dinlemişimdir.
hesabın var mı? giriş yap