remz

• remiz'in -i eki yüzünden sesli harf düşmesine uğramış hali.
• bir sözü açıktan söylemeyip anlamı kendi sözüyle değil de, onu hatırlatan başka sözle anlatmaya denir..
• (bkz: telvih)
• tarihteki birçok olaya şahit olmuş, zamanın akışını değiştirmiş, olayı yemiş bitirmiş adam^*, heykeli dikilesi eli öpülesi dokuzuncu nesil malatyalı üstad.
• kendi gerçek anlamının dışında, başka bir manada kullanılan söz demektir. maksadı, işaret yoluyla ve parlak bir şekilde ifade etmek sanatıdır.temeli, bir sözü açıktan söylemeyip, manayı kendi sözüyle değil de onu hatırlatan başka bir söz ile dile getirmeye dayanır. ifadedeki uzak ve yakın manalar arasındaki münasebetin gizli olması şarttır.
  
  örnek:bir kısa bir uzun adamla tarikdaş oldum arif anlar ki bu yolda nelere duş oldum
  
  yukarıdaki parçada kısa boy şeytanlığa, uzun boy ise ahmaklığa karşılık olarak söylenmiştir.
• sembol, işaret.
• "cennet irfanimiş remzini bildik"
• işaret, işaretle anlatma; gizli ve kapalı bir surette söyleme; müzikte perdelerin veya aralıkların yerine kullanılan işaretler.
• fikir ve eşyanın mecazi manâsını canlandıran.