• kandil'den ve maxmur kampından "barış ve demokratik çözüm grubu" olarak türkiye'ye intikal eden pkk'lilerin tutuklanmadan serbest bırakılmaları olayıdır. hukuksal olarak haklarında soruşturmalar açılmış veya evrakları eksik olan 5 kişi haricindeki 29 kişi serbest bırakılmıştır.

    http://www.milliyet.com.tr/…pkkli serbest birakildi

    ismi önce "kürt açılımı", sonra "demokratik açılım" ve nihayetinde "milli birlik projesi" olarak adlandılan siyasi çerçevede gerçekleşen ilk somut adım denilebilir bunun için. büyük cümleler kurmak için henüz çok erken. nitekim, meselenin bütün siyasi aktörlerinin yeniden pozisyon alacağı, mhp'nin ve chp'nin seslerinin gürleşeceği, tsk içerisindeki siyasi kliklerin kımıl kımıl kaynaşacağı bir sürece girmekteyiz. sonu nasıl olur bilinmez. ayrıca, pkk'liler pişmanlık yasası'na dayanarak serbest bırakılmış iseler, sürecin arkasının gelmeyeceğini söylemek de mümkün. en başından kürt hareketi bunu söylemişti zaten.. yani, bunun da netlik kazanması gerekiyor öncelikle.

    bilimum kürt illerinde, özellikle de diyarbekir'de, yüzbinleri bulacak mahşeri kalabalıkların toplanmasına saatler var diyerekten bir öngörüde bulundum şu an. dünkü sınır eylemi için bile silopi'de onbinlerin toplandığı düşünülecek olursa, çok yaratıcı sayılmam herhalde..

    edit: geçilen şehirlerde ve ilçelerdeki yoğun ilgiden dolayı bugun diyarbekir'e ulaşamayacaktır barış grubu. yarın saat 12'de diyarbekir'de kutlamalar yapılacaktır.
  • hemen serbest bırakmalar, on yıl öncesinin siyasi iklimi, yasanın yorumlanışı ve olaylara bakış büyük ölçüde değiştiğinin ifadesidir.
    arkasından, dtp’nin öncülüğünde, bugünden itibaren uzunca bir süre, dış konjonktürün de zorlamasıyla tasfiyeye girmiş bulunan pkk’nin sürecin dışında kalmış görüntüsünü önlemek için kürt kentlerinde yapacakları mitinglerle yıkılmadık ayaktayız görüntüsü vereceklerdir.
    esas, dtp yöneticilerinin bu görüntülere kendilerini fazla kaptırmamaları; meydanlar duyarlılığın adresi iseler, çözümün adresinin tbmm olduğunu unutmamaları gerekiyor.
    bu gösteriler abartılır ve pkk’yi elde bir gibi tutma amacı vurgulanırsa, süreç zorlanacaktır.
  • "... terörist olmadıkları, olsa olsa terörişko oldukları açıklanan pkk’lılar, sınır kapısına serilen kırmızı halı üzerinde, protokol tarafından, çiçeklerle karşılandı. yetkililerin, gözyaşlarıyla birbirlerine sarılarak, çak yaptıkları görüldü. giriş işlemlerini önceden hazırlamayarak, 4 saniye beklemelerine sebep olan memur, görevden alındı, mağdur pkk’lılardan özür dilendi, araya ahmet türk girdi, tatsızlığın büyümesini önledi, ahmet türk’e teşekkür plaketi verildi. bando eşliğinde üstü açık arabaya bindirilen pkk’lılar, resmi geçit kortejine katılarak, halkı selamlaya selamlaya silopi’ye girdi. temsili karakol baskınının gerçekleştirildiği törenlerde, temsili bir askerin, tahta tüfekle sağa sola ateş ediyormuş gibi yapması, coşkuya gölge düşürdü. divan-ı harbe verilen askerin, akli dengesinin bozuk olduğu ortaya çıktı. 25 atletin imralı’dan getirilen toprağı pkk’lılara sunmasının ardından, güzergâh üzerindeki devlet dairelerine molotof atıla atıla, vilayet konağı’na geçildi. makam aracını pkk’lılara tahsis ettiği için yürüye yürüye gelen vali’nin kapıda karşılamaya gecikmesi, pkk’lıları tek başına karşılamak zorunda kalan abd elçisi tarafından skandal olarak nitelendirildi. sinirlenen elçi, “bu memleketin sahibi yok mu kardeşim, her şeyi biz mi yapacağız” diye bağırdı, araya emine ayna girdi, tatsızlığın büyümesini önledi, ona da teşekkür plaketi verildi.

    karayoluyla diyarbakır’a giden pkk heyeti, oradan, havayoluyla ankara’ya geçti. ancak, bu seyahat için, başbakanlığa yeni alınan 18 koltuklu dap uçağının tahsis edilmesi, krize sebep oldu. pkk’lıların “sıkış tepiş olacağını bilseydik, gelmezdik” diye yakınması üzerine, derhal 40 koltuklu ana uçağı tahsis edildi. bu bekleme sırasında vip’te yürekleri ağızlara getiren bir sabotaj girişimi yaşandı ve “türk” kahvesi ikram edildi... irkçı muameleye maruz kaldıklarını söyleyen pkk’lılar, “kalkın, dönüyoruz kandil’e” dedi. allah’tan sırrı sakık devreye girdi, “espresso olmadığında ben bile türk kahvesi içiyorum” diyerek, tatsızlığın büyümesini önledi. faşist garson gözaltına alındı.
    sırrı sakık’a da teşekkür plaketinin yanı sıra beluga havyarı takdim edildi."

    ... ve böyle gidiyor: http://www.hurriyet.com.tr/…2729059.asp?yazarid=249
  • aslen pkk'lı teröristlerin serbest bırakılmasıdır.

    tabi meydan boş amına koyayım, yapın propagandanızı. barış grubuymuş. sikimin barış grubu. bu adamlar askere silah sıkmak üzere dağa çıkmıştı, çiçek toplamaya değil.

    bu duruma bakarak, "vatanın bağrina düşman dayadı hançerini, yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini" diyen vatanseverler, üzülmeyiniz, "vatanın bağrına düşman dayasın hançerini, bulunur elbet kurtaracak bahtı kara maderini". bu topraklar ihaneti affetmez, affetmedi, affetmeyecektir de.

    bir de oramar çalmışlar gelirken. ne kadar barışsever bir yaklaşım değil mi? ee, devletin seni dağa çıktığın için ödüllendirirse sen de yüzsüzlüğü iyice eline alıp dağlıca baskını gibi baskınlar adına yazılmış şarkıyı çalarsın dalga geçer gibi.

    oramar'ın ne olduğunu bilmeyenler şunlara bir göz atabilir:
    (bkz: #15614180)
    (bkz: #15763190)

    barış grubu demiştiniz değil mi?
  • "apo'nun direktifiyle dağdan inenler, yarın apo'nun başka bir direktifiyle neden yine dağa çıkmasın ki?" diye düşündüren olayın son halkasıdır. hâlâ 2. dünya savaşından kalma propaganda taktikleri kullanılıyor halkımızın da bunu tereddütsüz yiyeceği varsayılıyor ya, yanarım da ona yanarım.
  • pkk'nin yaptığı hamlenin devletten cevap bulması olarak yorumlanabilir.

    "kapalı kapılar ardında neler oluyor bakiim" çiğliğinde bir düşünce merakının ürünü değil bu. hemen herkes biliyor ki, türkiye'de kürt meselesi ve pkk ile alakalı her şey, en merkezi olarak yönetilen sorunlar yumağı olmuştur şimdiye kadar. hukuk, mgk, emniyet, silahlı kuvvetler, mit, medya, perlementer siyaset... hepsi çok merkezi bir şekilde işlemişler ve kurumlararası koordinasyondan taviz vermden bugunlere kadar gelmişlerdir. pkk'lilerin serbest bırakılması da bu yüzden sadece ve sadece "hukuki" bir mesele olarak ele alınamaz. türkiye'de içinde "kürt" kelimesi geçen hiçbir olay siyasi dinamiklerden ayrı şekilde gerçekleşemez.

    eğer bu hala doğru ise, yani akp-tsk mutabakatı hala devam ediyorsa; bu süreci reaksiyonların tartılması olarak yorumlamak gerekiyor. evet, yeni bir şey.

    ama burdan geriye dönüş var mı artık bilmiyorum. var olduğunu düşünenler varsa da, ne kadar kan döküleceğini iyi hesap etsinler, iki dakka insan olsunlar.
  • buna siddetle karsi cikan bazi ustun zekalar ergenekon teror orgutu mensuplari serbest birakilinca alkis kiyamet kopacaklardir.

    sonra insanlar size embesil muamelesi yapinca da kiziyonuz. kizmayin. kendinizle barisin.
  • uzatılan barış eli havada bırakılmamıştır ve bu umut verici bir gelişmedir.

    serbest bırakılmalarının pişmanlık yasasıyla bir bir alakası yoktur. "barış sürecine katkı amacıyla buradayız. herhangi bir şekilde kabul edemeyeceğimiz yasa maddelerinden faydalandırılmak istemiyoruz, barış elçileri olarak buradayız" demişlerdi.

    (bkz: #17058114)

    akan kanın duracak olması ihtimalinden bile rahatsız olanlar, içinize su serpilir belki ;

    evrak eksikliği nedeniyle bekletilmesine karar verilenler 5 kişi evraklar tamamlandıktan sonra, tck'nın 314. maddesi uyarınca "örgüt üyesi olmak" gerekçesiyle tutuklanması talebiyle sorgu hakimliğine sevk edilmiş.

    gelenler çiçek toplamak için mi gitmişlerdi diyenler,şunu bir okuyun isterseniz;

    http://www.gundem-online.net/…ber.asp?haberid=80322
  • hakkında kesinleşmiş bir sürü (araştıramayacak kadar embesilim) karar bulunan bir terör örgütü ile örgüt iddiası ile yargılanan ve hakkında kesinleşmiş bir karar olmadan 2 senedir hapiste tutulanları karıştıran gerzekleri de ortaya çıkaran bir olaydır.

    az bir iki yüzlü olma, kıvraklık etme, delikanlı ol hadi en kötü dürüst olmaya çalış diyeceğim ama gönül verdiğin şeylerin 30 senedir yaptığı alçaklıklar belliyken senin de böyle davranman pek zor farkındayım.

    kanuna saygın sadece işine geldiği şekilde karar verdiği sürece devam ediyorsa kendine iğne batırmaya başla başkasına çuvaldızı ile girişmeden önce. tabi bu da zor senin için zira işine gelmeyince eline silah alarak neler başaracağını gördün.
  • aklı başında insanların akıl sağlını yok etme amaçlı olaydır. bu nasıl bişeydir ya nasıl bu hallere geldik biz?hiç bi hükümet döneminde bu kadar aşağılanmamışızdır herhalde..böyle katiller serbest bırakılacağına varsın kan akmaya devam etsin türklüğün gururu,onuru yok olmasın bu ülkede bu değerler için kanını verecek daha 30 binlerce insan var nasılsa..şimdi böyle olunca iki parmak hareketiyle barış mı oluyor?adamlar işledikleri suçun cezasını çekmeyecek,üstüne bi de bunlara tavizler verceksin yok yaaa..sonuç olarak bu hükümet belli ki böyle şeylere devam edecek yapacak bişey yok sıçmışız biz zaten..şimdiye kadar 30 insan ölmüştü bundan sonra bir ülke ölecek..
hesabın var mı? giriş yap