• -tapmak, tapinmak.
    -taparcasina, $iddetli sevgi.
  • bimen şen'in hicaz eseri:
    "ömrüm artar sana baktıkça perestişle benim
    canımın canı mısın nuru mu şuh-u şenim"
  • cemil meriç'in lamia hanım'a yazdığı mektuplarda kullandığı veda, bitiriş kelimesi.
    "perestişle"
  • put-perest, hayal-perest gibi sözcüklerin türetilmesini sağlayan -perest ekine kaynaklık eden farsça sözcük.

    ayrıca, "eski şiirin rüzgariyle" adlı eserde yer alan ve abdülmecit devrinde yaşamış bir güzele ithaf olunmuş olan yahya kemal beyatlı gazeli.

    bir tuvale boyanmış olması çok muhtemel olan bu güzeli görmek için abdülmecid hân devri ressamları ile ilgili bir araştırma yapmaya kalktım. nihayetinde çabamın beyhudeliğinin farkına vardım ve şiirin kendisine tekrar konsantre olduğumda, aslında görselliğin ve resim karakterinin bu manzumenin ta kendisinde zaten içerilmekte olduğunu farkediverdim. gazeli buraya alıyorum:

    ey nâz ü işve velvele-î şân olan sana
    ömrünce mest olur nice hayrân olan sana

    fevvâre ka'r-ı havza düşer şermsâr olup
    baktıkça gülsitanda hırâmân olan sana

    her âh bir hitâb idi körfez'de dün gece
    bin mâh içinde bir meh-i tâbân olan sana

    her cevr her cefa yaraşır hüsn ü ânına
    bîdâd kıl keremse de şâyân olan sana

    tavsîfi mûsıkîye bırakmak diler kemâl
    bulmaz lisanda nağme senâ-hân olan sana
  • insan hatırlamaz çoğu zaman, yeniden yaşar. fiziken gerçekleşmesi mümkün bir hadise olmasa da zihin geride bıraktıklarının defaatle üstünden geçer. yeniden kurgular hatta, güzeli daha da güzelleştirir. bu teknik kötü hatıralara işlemez üstelik, nisyanla malûl olmanın en pragmatik tarafı budur. insan hatırlıyorum zanneder, hatta hiç unutmamışım, nasıl unuturum? unutmuş gibi olsam da dilimin ucundadır her zaman.

    bir de hiç hatırlamadığımız demler vardır. belleğin muhafaza ettiği ama bizim aklımızın ermediği ânlar. fakat ne olursa olsun güzel hatta mükemmel yâd ettiğimiz zamanlar. belki de kainatta insandan bile önce var olan, ilk insanla birlikte bu varoluşa davet edildiğimiz, yine sırf ve sadece insan olmaklığımızdan ötürü, seve seve davete icabet ettiğimiz o ân.

    ayağımız yere basmıyormuş da muhayyel bir semâda uçuşup duruyormuşuz gibi, hep sevip hep sevildiğimiz, sevmeyi bile ayrı bir şiddetle sevdiğimiz, gönlün uçsuz bucaksız enginliğinde mestane gezdiğimiz o ân. ha demeden hayran olduğumuz o ân...

    fakirin anlatabilmek için maharetinin olmadığı, esasen anlatıp anlamlandırmaktan bile vareste olan, herkesin bildiği fakat anımsamak için bir işaret fişeğine muhakkak ihtiyaç duyduğu o ân. geçmişin, şimdinin ve geleceğin birleşip bütünleştiği, zamandan bile muaf tutulan o ân.

    işte bu şarkı o işaret fişeğidir. dinleyen neyi hatırlamak istiyorsa onu hatırlar, neyi bulmak istiyorsa ona koşar.

    kemâl bile tavsîfi mûsikiye bırakmış iken, namutenahi'nin gevezeliğinden ötürü af dilerim.

    münir nurettin; http://www.youtube.com/watch?v=xuut68-kq3k

    bekir ünlüataer; http://www.youtube.com/watch?v=ibbhjqhsiyq

    hamide uysal; http://www.youtube.com/watch?v=zclrqae0z2i
  • eski şiirin rüzgariyle adlı şiir kitabında abdülmecid devrinde bir güzele gazel açıklamasıyla yer alan yahya kemal beyatlı'ya ait şiirin adı.
  • "perestiş ediyorum" şeklinde fiil olarakta kullanıla bilinir. derin bir mesaj içerir. tabi bu mesajı alabilmeniz için mesaj ayarlarına girmenizi tavsiye ederim.
  • "perestiş ediyorum" şeklinde fiil olarakta kullanılabilinir. derin bir mesaj içerir. tabi bu mesajı alabilmeniz için mesaj ayarlarına girmenizi tavsiye ederim.
hesabın var mı? giriş yap