• sahura kalkmadan oruç tutulduğunda yaşanan hal, durum. değişen perspektif, hareketli sabitler, eğri dikdörtgenler.

    süper olay.
  • test edile edile, edildiğine inana inana yıpranmış bir sinirin, izlenme hissi ile geçen ömrün kafasıdır.
  • iftara 3 saat kala içinde sürekli derelerin, ırmakların şırıldadığı kafadır.
  • şapşallıktan halisünasyon görmeye kadar gideri olan durum.
  • (bkz: yarak kafası)
  • oruç kafası, özellikle bu seneki gibi yaza denk gelen ramazan aylarında, insanın beynini besleyen damarlardan bir veya birkaçından, beslenmemeye bağlı olarak beynin çalışmaz duruma gelmesi öncesi evredir. insan bu evrede bol bol saçmalar, dengesizleşir, sinirlenir..
  • içinde bulunduğumuz mübarek ramazan ayında reklamcıların nasıl gözden kaçırdığını anlayamadığım kafa, oruç kafası. sanırım bütün ''kafası'' gerizekalığının başlangıç noktası da olabilir. çünkü ben daha okula gitmezken annaanem dedeme ''oruç kafasıyla iş yapma şu bahçede, geberip başıma kalıcan'' diye söylenirdi. tabi o zamanlar ben bu cümlenin ''geberip başa kalma'' kısmına takılıyordum, oruç kafası kısmına değil.

    hoş geldin ramazan, ayların en hası
    kola furka'sız çekilmez oruç kafası
    oruç kafası yow oruç kafası
    yow
  • yaşadığım kafadır kendisi. oruç tuttum kafayı yiyorum aç hissetmemekle beraber atıştırmalılar çok cezbedici geliyor bir de mutfaktan gelen yaprak sarması kokusu yok mu… üff be anne ne yaptın sen diye oturup sinir boşalması şovuma başlamama az kaldı. allahım sen sabır ver bu kulunu 61 orucundan koru, amin
hesabın var mı? giriş yap