• adcılık, isimcilik anlamında fransızca kökenli felsefe terimi
  • tümel kavramların ancak birer işaret olduğunu kabul eden akım.
  • köpek kavramı havlamaz
    (bkz: spinoza)
  • bir rivayete göre* batı dünyasının bugün bulunduğu noktada olmasının temel nedeni, tümeller tartışmasını adcıların kazanmış olmasıdır.
  • william of ockham'ın da öncülerinden oldugu felsefe okulu.
  • skolastik felsefenin yıkılmasına neden olan akımlardan biri. tümelleri gerçek saymayıp yalnız addan ibaret gören nominalizm’e göre seslerden oluşan tümellerin hiçbir gerçeklikleri olmadığından ötürü, asıl gerçeklik bu dünyadadır, tek tek nesnelerdedir. hıristiyanlık öğretisi tümeller üzerine kurulduğundan, genel kavramları gerçek saymamak dinsel kavramları ve dini gerçek saymamak anlamını içerir. bu bağlamda da nominalizm, kilise öğretisini temelden sarsan bir anlayıştır.14. yüzyılda nominalizm’in ağırlık kazanmasıyla, dikkatler tümelden tek tek objelere çevrilmiş, gerçeğin kaynağı artık kitaplarda değil, iç ve dış deneyde aranmaya başlanmıştır.deneyin bilginin temeli olmasıyla kişiler doğayı ve insanı gözlemlemeye başlamış ve böylelikle de rönesans’ın tohumları atılmıştır.
  • tümellerin (ing. universal) gercekte var olmadigini, insan aklinin uydurmasi oldugunu iddia eden gorus.

    cesitli alt turleri vardir: dogal sinif nominalizmi, benzerlik nominalizmi, kavram nominalizmi gibi.

    cok populer olmayan bir gorustur. bertrand russell, felsefenin problemleri kitabinda konuyla ilgili gorusunu soyle aktarmistir (ozetle) :

    "nominalizm tumelleri, tikellerin birbirine benzerliğinden den cikariyor. yani tikellerin birbirine benzer ozelliklerine (ing. property) tumel diyoruz. iyi ama bu durumda benzerligin (eng. resemblance) kendisi nedir? benzerligi de iki tikelin bir biriyle olan bir iliskisi olarak ele alirsak, bu durumda iki benzerligin benzerligi olgusuna variriz ve bu boylece ad infinitum uzar gider."

    bu sekilde tumeller fikrinden vaz gecmek mumkun gorunmuyor. ama tumellerin nasil ontolojiye sahip olacagi sorunu esasli bir sorun olarak duruyor.

    sorun gunumuz felsefesinde guncelligini korumaktadir. ontoloji, epistemoloji, dil felsefesi ve kuantum teorisi uzerinden gelisen felsefe soruna degisik acilimlar getirmeye devam ediyor.

    sorunla iliskili olan diger sorunlar akil/beden sorunu, ozgurluk/determinizm sorunu, nedensellik/nedensizlik sorunu gibi felsefenin basindan beri olagelmis sorunlardir.

    sorunun matematik problemi gibi olmadigi ve cozumunun olmadigi soylenmeli. ama gecerken sarfedilen dusuncelerin gelistiriciligi baska bir yerde olmayacak kadar verimlidir. felsefe de budur zaten: yolda olmak
  • `friedrich engels` e göre ortaçağda materyalizmin ilk ifade edilişi.
  • bütün varlıkları sese ve ada indirgediğine dair yapılan us-dışı/sıradan yorumların aksine gerçek içlemi şu şekilde özetlenebilir:
    nominalizm, tümel kavramların tek başına birer varlığı olmadığından söz eder ve genelde tek tek şeylerin varlığı üzerine yoğunlaşır.
    idealist cepheden çok materyalist cepheye yakın bir görüştür. kavramlardan yola çıkarak tek teklere ulaşmayı amaçlayan öğretiye karşı bir tavır ortaya koyar.
    tümeller, tek tek şeylerden yola çıkarak oluşturulmuş ve tek başına (tek tek şeylerden bağımsız olarak) gerçekliği olmayan soyutlamalardır.
  • bana hep sipariş üzerine çıkarılmış bir akım gibi gelir. skolastik felsefenin çürütülmesi için düşünülmüş bir ilaçtır. ilacın etkisi geçtiğinde ve din yükselişe geçtiğinde de, bu ilacın dozu arttırılarak materyalizm ismiyle dinin eline verilmiştir. tok karnına, günde 2 kere.
hesabın var mı? giriş yap