• içinde nikah torenlerinin yapıldığı,gittiğinizde bir adet nikah memurune,iki adet nikah sahidine ve bir adet nikah masasina rastlama olasılığınızın gayet kuvvetli olduğu mekan
  • hayatından bezmiş memurların 15 dakikada bir nikah kıydığı, bir nevi toplu kıyım merkezi.
  • hayatım boyunca sadece davetli olarak bulunmanın kaderim olduğundan emin olduğum mekan.
  • memurlarının allah'ın emri deyip, 600 tl para alınan mekandır.

    hafta içi daha uygundur 180 yada 190 tl gibi bir mebla. haftasonu tarih alırsanız sağlam geçiriyorlar. bu bedeller üsküdar nikah salonunda geçerlidir.
  • siz kendi nikâhınızı özel sanırsınız ama bu salonlar büyük bir groundhog day'in yaşandığı yerlerdir.
  • 15 dakikada bir nikah kıyılan yer. ne çok evlenen varmış bir günde yeni öğrenmiş oldum. şuan sırf ayakta kalmamak adına yarım saat önceden başka birinin nikahına katılıyorum. o kadar sık nikah kıyıp da gelen konuklara başka alan bırakmazlarsa bizde böyle yaparız.
  • görmediğim bir salon.
  • kapısı asla kapatılmaması gereken salondur.

    bir arkadaşımın nikahına davetli olarak gittim.
    kendisinin nikah şahidinin işi çıkınca nikaha yetişemedi, herkes hazır olunca şahidi daha fazla bekleyemediler. o esnada arkadaşımla göz göze geldik. geldiğime memnun olmuş bir şekilde gülümsedi. sonra mikrofondan nikah şahidi olarak ismim anons edildi.

    hiç beklemiyordum çok şaşırdım. akrabalarından kimi şahit gösterse diğeri alınır düşüncesiyle beni çağırmayı akıl edecek ince bir çocuktur. (gerçi bu bilgiyi nikahtan sonra görüştüğümüzde öğrendim)

    ilk defa şahit olunca da heyecanlanıyor tabi insan, o heyecanla yan koltuğa koyduğum çantam aklıma geldiğinde nikah çoktan bitmiş, ilk çıkanlar magnet şeklindeki nikah şekerlerini buzdolaplarına çoktan yapıştırmıştı bile.

    koşarak geri dönerken bir yandan kenara yakın bir yerde oturduğum için belki gören olmamıştır, yerinde duruyordur diye düşünüyordum. o düşünceler içinde, nikah salonunun kapalı kapısının önünde buldum kendimi.

    yaşasın boşmuş diye sevinçle kapıyı hızla açtım ardına kadar.

    nikah salonunun kapasını neden kapatılır ki? bunu solandaki onlarca şaşkın kişi de o an hiç düşünmemiştir eminim. şaşkın olmalarının sebebi, tam da herkesin o anlamlı sorunun cevabını beklediği anda içeri dalmış olmam.

    herkesin gelinle damattan beklenen cevabı bırakıp, benden gelecek itirazı bekler gibi baktığını fark etmem çok sürmedi.

    "pardon ben çantamı almayı unutmuşum" dediğim sırada, gelin ve damadın yüzüne bakmayı da ihmal etmedim. zavallıların ömründen beş yıl gitmiştir sayemde.

    nikah memurunun, yarı şaka yarı ciddi bir şeyler söyleyip şaşkın havayı dağıttığı sırada çantamı alıp çıkıyordum. çıkarken hala o soru aklımda. bir nikah salonunun kapası neden kapatılır?

    kapısı asla kapatılmaması gereken yerdir evet. kapı kapalı olunca boş sanmam gayet normal değil mi?
hesabın var mı? giriş yap